8.bölüm

169K 6.9K 2.7K
                                    

Bölüm şarkısı
Kubilay karça - üzerime kalır

Satır arası yorum yapmayı unutmayın bebekler










Yazardan
__________________________________

Bir masalın kahramanları değildik biz.

İnsanlar daha kötüydü daha acımasız.

Kendi çıkarları için daha kolay harcarlardı gerçek hayatta.

Hiç düşünmeden gözden çıkarırlardı.

Gümüşü en sevdiği gözden çıkarmış ona bir hayat şansı vermemişti.

Berzan Demirhan bütün asaleti ile duruyordu gümüşün karşısında.

" S... Sen ne saçmalıyorsun."
Gümüş fısıltı ile sordu.

Berzan son derece rahattı yandan gülümseyerek oturdu masaya, eliyle gümüşe de işaret edip oturmasını istedi ayakta yorulmasını istemedi.

Gümüş bir süre kaldı ama adam öyle bir ifade ile bakıyordu ki mecburen oturdu masaya.

Adam buraların sahibi olduğunu her fırsatta hissettiriyordu.

Oturdu sandalye sanki o otursun diye özel yapılmıştı.

Önünde ki çatal bıçak onun için üretilmişti.

Baskın kişiliği gücü derinden hissediliyordu.

"Sana bir seçenek sunmuyorum gümüş sen benimsin bana aitsin ne kadar çabuk kabul edersen o kadar iyi olur.

Dokunacagım seveceğim tek kadın sensin benimle evlenmeni istiyorum." dedi berzan.

Gümüş adamın o kadar emin konuşmasına hayret etti.

Olması gereken buydu sanki yıllar geçse bile olacak olan buydu.

" Ya kabul etmezsem." Gümüş eskiye nazaran daha sert bir sesle sordu.

" Sana zorla bir şey yapacak değilim istediğin kadar zamanın var ama kadere inanıyorsan o kader seni bana getirecek."

Berzan şansa yada tesadüfe inanmazdı.

Kaderdi herşey bir gece yarısı bu küçük cadı çıktıysa karşısına ve ona hayran kaldıysa berzan Demirhan kaderinde yazanı bulmuş demekti.

Aralarında sessiz bir savaş geçti gümüş için herşey çok fazlaydı.

Berzan ise son derece rahattı gümüşün saçlarına bakıyordu.

O saçları yıkamak tarayıp öpüp koklamak istiyordu.

Gümüş berzanın saçlarına bakan gözlerini gördü.

Dünyanın en kıymetli mücevherlere bakarmış gibi bakıyordu.

" Ben artık gitmek istiyorum." Gümüş serrayı da alıp gitmek istiyordu fazlaydı herşey.

Berzan kafasını salladı gümüşün gözlerine bakarak " sen nasıl istersen öyle olacak yavrum benim vaktim çok ama önce yemeğine ye sabahtan beri açsın."

Berzan bir işaretle masaya bir sürü yemek getirtti.

Servis edilen yemeklerle birlikte derin bir sessizlik oldu üçüncü bir servisle Serra da masaya oturdu.

Bekir ve diğer adamlar hemen diğer masalara oturup etrafa bakmaya başladı.

Gümüş ne hissettiğini bile bilmiyordu serra ise yemeklere gömülmüştü çoktan.

Kafasını kaldırınca berzanın ona bakan çakır gözlerini gördü.

Berzan gümüşün bir şey yemedigibi görünce ayağa kalktı restoranın içine doğru geçti.

" Ya sen ne rahatsın ya Serra zorla geldik sen yemek yiyorsun be." Gümüş sinirle söylendi.

" Kızım adam bir şey yapacak olsa restorana mı getirir hem burası ne kadar pahalı haberin var mı." Serra yediği lokmayı zar zor yuttu.

" Serra sen zenginsin zaten konumuz bu mu ya." Gümüş çıldıracaktı.

" Gümüş date gibi düşün ay ne olacak adamı tanıyorum hem ben."

" Ne kızım nereden tanıyorsun hem date ne be."

" Gümüş balım adam aşiretler ağası bunca zaman kimsenin yüzüne bile bakmadı bazı olaylar var onu akşam anlatırım.

Date ise randevu demek bal böceğim yani bu adamdan zarar gelmez yemeğine ye gideriz hem senle ne işi var onu da akşam anlarız."

Serranın rahatlığı gümüşün onun ağzına vurma isteği yaratıyordu.

Berzan Demirhanı elbette ki tanıyordu gümüş ama bu adam nasıl olurda onuna evlenmek ister onu anlamıyordu.

Berzan ise restoranın kapısından elinde bir tabakla çıka geldi.

Tabağı gümüşün önüne bıraktı gümüş tabağa bakınca balık olduğunu gördü.

Selim balık yemez kokusunu bile sevmez diye evde yapılmazdı.

Gümüş ise çok severdi balığı o kadar uzun zamandır yemiyordu ki çok özlemişti.

Berzan bir elini masaya bir elini gümüşün sandalyesine koydu.

Üzerine eğilip kulağına fısıldadı
" Ben de sana böyle bakıyorum işte."

"Na... Nasıl." Gümüş gözlerine balıktan çekmeden gelen fısıltıyla titredi.

" Yiyecekmiş gibi ." Berzan gümüşün saçlarından yayılan şampuan kokusuyla mest olmuştu.

Gümüş birden öksürmeye başladı fazlaydı çok fazlaydı.

Berzan eline aldığı su dolu bardağı gümüşün dolgun dudaklarına yasladı.

Su içen gümüş kendine geldi berzan su dolu bardağı gümüşün dudaklarından çekti.

Gümüşün içtiği yerden kalan suyu gümüşün gözlerine bakarak içti.

Bardağı masaya bırakınca dudaklarını yalayıp tekrar gümüşün gözlerinin en içine bakarak konuştu.

" Çilek severim." Berzan yerine giderken gümüş dudaklarında ki çilekli lip balmı hatırladı.

Kıpkırmızı olup önüne eğdi başını bu adam çok arsızdı.

Serra ise önünde ki kuzu tandır la aşk yaşamakla meşguldü.

Berzan yerine oturunca gümüşün balığı yediğini gördü.

Gümüşün korkmasını hele ondan korkmasını hiç istemiyordu.

Bu yüzden gündüz vakti en aklı başında adamı göndermişti.

Bu restoran açık alandı ve çevrede çok sayıda insan vardı.

Gümüş korkmadan onunla evlilik meselesini konuşmak istedi.

Adamları çarşıda olduğunu söyleyince bu restoranı satın alıp gümüşün gelmesini bekledi.

Berzan her zaman ne istediğini bilen ve ona göre hareket eden bir adamdı.

Gümüş onun kaderinin ona verdiği en değerli hazineydi.

Yemekten sonra hemen oradan ayrıldı gümüş ve Serra hemen eve geldi.

İçeriye giren gümüş gördüğü kişilerle ilk defa bu kadar kin ve nefretle doldu.





Helllooooooo

Yorumlar buraya

Instagram hesabı
Yasemin_bellaa

İstek sahneler

Öptüm bebekler



BERZAN GÜMÜŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin