3.Bölüm " Yeniden Doğuş"

26 2 11
                                    

Aaron'nun ağzından...

30 Ağustos 2042 Gece Saat: 02.00

Uzaktan o kadar savunmasız gözüküyor ki;  zayıf, çelimsiz bir dokunsam düşecekmiş gibi. Ama bir o kadar da güçlüydü; zeki, kendinden emin duruşu sanki hiç yıkılmayacakmış gibi...

 Şu anda  olduğu gibi yıllarca onu uzaktan izledim.  Her anına şahit olmuştum ;mutluluğuna, gözlerinden düşen her damla yaşına, uğradığı hayal kırıklıklarına, Tıpbı kazandığında ki o sevincine... Uzağında olsam da aslında hep onun yanı başındaydım farkında değildi. Onun başına gelebilecek bütün kötülüklerden korumaya çalıştım. Bu zamanda ki dünya çok acımasızdı, kötülüğün nereden geleceği belli olmazdı. 

Yanımda ki yaşlı adamın başı omzuma düştüğünde irkildim. Keşke başka bir koltuğa yer ayırtsaydım.  Pişmanlıkla oflayıp puflarken tam da arka koltuktaki bebek ağlamaya başladı. Yok artık bu kadarı da olmaz.   Bunlar benim için önemli değildi işime odaklanmalıydım. Tekrar gözlerimi Deana'ya diktim. Oda bebeğin ağlamasından rahatsız olmuş ki kulaklığını çıkarıp çantasına koydu. Ve o an beklemediğim bir şey oldu, arkasına dönüp tam da benim olduğum tarafa baktı. Göz göze geldiğimizde yüzünde ki tedirginliği fark ettim. Hemen önüne döndü . Bu duruma pek anlam verememiştim. Kimden korkmuştu , benden mi? Elleriyle oynamaya başlamıştı, bunu hep gerginken yapardı. Takip ettiğimi anlamış mıydı? Öyle olsa daha önce anlardım. 

Saatler sonra Muavin, konaklama tesislerinde 30 dakika mola verileceğini duyurdu. Üst bölmeden çeketimi alıp sırtıma geçirdim. Deana muhtemelen molayı kullanacaktı, gözlerimi ondan ayırmamalıydım. Otobüs tesise girdikten sonra otomatik kapılar açıldı.  Deana'nın orta kapıdan inmesini beklerken o ön kapıya doğru yöneldi. Artık emindim, benden haberdardı. İndikten sonra direk tesislere yöneldi. Bende peşinden onu takip ettim. Yemekhaneye doğru ilerliyordu, onu huzursuz etmemek adına içeriye girmedim.

Bu sırada çalan telefonumu hiç bekletmeden açtım. Arayan Patron Bruce'du. " Efendim Patron."

"Durum raporu ver!"

 Nefes verip olanları anlatmaya başladım." Yetimhaneden çıkış yaptı. Otobüs biletini aldı ve okuyacağı şehre gidiyor. Bir de sanırım onu takip ettiğimin farkında." Duyduklarını idrak etmeye çalışıyor gibiydi. Şaşkınlığını üzerinden atıp cevap verdi. "Nasıl? Onca sene fark etmedi, şimdi mi fark etti? Belki kaçırdığın bir şey vardır." 

" Hayır Patron! Eminim. Beni fark edeceği kadar ona yaklaşmadım, hep belli bir mesafede izledim. İlk defa bugün yüzümü gördü."

Patron" Tepkisi nasıldı peki?"  

"Huzursuzlandı, hatta benden uzaklaşmaya çalışıyor gibiydi."

Patron" Belki yaydığın enerjiyi hissetmiştir, korkmuş olabilir. Ama hissetmiş olsaydı güçlerinin farkında olurdu. Bence seni çok daha önce fark etti, sen anlamadın. "

" Bilmiyorum olabilir. "

Patron" Bana bak Aaron! Bana az önce yeni bir istihbarat geldi. Bir kız varmış, toprağa hükmedebiliyormuş ve Deana'nın peşindeymiş. Onu hemen alıp buraya getirmen gerek orada güvende olamaz. Bir şekilde ikna et ve onu buraya getir."

"Tamam Patron!"

Aramayı bitirip telefonu cebime attım. Camekanın arkasından yemekhaneye bakındım lakin Deana orada değildi. Panikle yemekhaneye daldım, etrafımda dönerek insanların yüzünü inceliyordum. Daha az önce gözümün önündeydi nereye kaybolmuştu. Yemekhaneden çıkıp tesisin koridorlarında koşturmaya başladım.Ama hiçbir yerde yoktu, taki köşeyi döndüğümde bir bedene çarptım. Çarptığım kişi Deana'ydı. O kadar sert çarpmıştım ki ayakta duramayıp yere serildi. Kafasını kaldırıp kime çarptığına baktı. Korku dolu gözlerle bana bakıyordu. İlk defa ona bu kadar yakındım. Yaydığı enerjiyi hissetmem gerekiyordu ama hiçbir şey hissedemiyordum. Bu anormal bir durumdu.

AĞAN TILSIMIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin