Hayal ile gerçeklik arasında gidip gelen bünyem, artık ayırt etmekte zorlanıyordu. Ama mantığım hayal olamayacak kadar gerçek ve canlı olduğunda ısrarcıydı.
Yüzüme çarpan soğuk nefesi, bir ürperti olup sırtıma yayıldı. Nefesi bile bir insanın nefesine göre fazlasıyla soğuktu. Gözlerimi gözlerinden indirip kolyeye bakındım istemsizce. Şuan hissettiğim heyecan mı, yakınlık mı, korku muydu? İçimde ki duyguyu bir türlü adlandıramıyordum. Hayır bu duyguyu daha önce tatmamıştım, bu yeni bir duyguydu.
Beni bırakması için tekrar savaşmaya başlamıştım. Ne kadar çabalasam da elleri yerinden bir milim oynamıyordu. Ta ki bir kadın bizi fark edene kadar.
" Ne yapıyorsun sen?" Aramıza girip bizi ayırmaya çalıştı. Lakin hala elleri bir milim yerinden oyanamıyordu. Kadın, gözlerimdeki korkuyu fark etmesiyle çığlıklar atmaya başladı. Dakikalar içinde insanlar etrafımda toplanmaya başlamıştı bile . O ise duruşunu tavrını bozmadan gözlerime bakmaya devam ediyordu.
******
O elleri kolumdan güvenlik görevlileri yerinden oyanatabilmişti ve herşey dakikalar içinde olup bitmişti. Benden ayırıp tesis dışına çıkartılmıştı ve üstelik otobüsteki herkes topluca karar verip onu otobüse almamışlardı. Onun yüzünden ve benim yüzünden otobüs geç kalkmıştı. Olanları hala idrak edememiştim yada hayatımda ilk defa böyle bir şey başıma geldiği için şoktaydım.
Aslında tamda şuan ağlamak istiyordum. Kollarımda hala ellerinin ağırlığını hissedebiliyordum. O keskin bakışları üzerimdeymiş gibi zangır zangır titriyordum. Bu yaşadığım korkunç anı hayatımın sonuna kadar unutamayacaktım. Bundan adım gibi emindim.
Yanağımdan aşağı süzülen bir damla yaşı hemencecik sildim. Beni ağalarken görmelerini istemezdim. Çünkü otobüsteki çoğu insanlar benim işitebiliceğim şekilde söylenmişlerdi. Bense tek kelime edememiştim. Ama bir kaç kişide olsa beni savunanlar vardı. Savunların biri de beni, o adamdan kurtarmaya çalışan kadındı. Şuan otobüste yanımdaki koltukta oturuyordu. Gözyaşlarımı fark etmiş olmalıydı ki ellerimi avuçlarının arasına aldı. Konuşmasına gerek yoktu tek bakışıyla beni rahatlatmıştı.
Hani öyle anlar olur ya hiç iyilik ve merhamet göremezsin. Bu anda işte böyle bir andı.. İnsanlar, etten ve kemiktendir ama kötü insanlarda aslında sadece bir duvardır ... Ve hiçbir şey yapmadan da kötü oluyorlardı ve bu durumun farkında değillerdi. Onlar için önemli olan kendileri ve menfaatleriydi. Söylenen tek bir cümle tek bir kelime seni kötü yönde etkilemesine hatta hayatının değişmesine sebep olabilirdi. Ama bu dünyada bir tek kötülerde yoktu iyi insanlarda vardı. Bu olay sayesinde fark etmiştim bu yüreği güzel insanları.
Olayları düşünüp daha çok üzüyordum kendimi . Derin bir nefes verdim ve o dakikadan itibaren düşünmemeye çalıştım.Saatler sonra tekrar dinlenme tesislerinde durmuştuk. Yanımdaki kadın bana dönerek " Gel seninle biraz sıcak bir şeyler içelim ne dersin?" Olumlu anlamda başımı salladım. Üzüntüden çatallaşan sesimi duymasından çekinmiştim. Hiç dışarı çıkmak istemiyordum ama hayır dersem o anları tekrar düşünüp kendime işkence edecektim, biliyordum.Otobüsten indiğimizde hafif soğuk esinti mayışmış vücudumu kendine getirmişti.
Cebimde titreşen telefonum beni düşüncelerden uzaklaştırdı. Arayan Carolina'dır diye bir hevesle elimi cebime attım. Ama telefonun ekranına baktığımda hayal kırıklığına uğradım. Arayan özel numaraydı ve düşünmeden reddettim. Tanıdıklarım dışında kimseye açmazdım. Başımı kaldırdığımda abla içeceklerle birlikte bana doğru geliyordu. Telefonu cebime iliştirirken tekrar çalmaya başladı. Yine aynı özel numara arıyordu. " Bu sapıklar da hep beni buluyor ya !" Abla söylendiğimi fark edince hemen sordu. " Ne oldu?" Kahvemi yudumlayıp ona döndüm." Bu özel numara sürekli olarak beni arayıp duruyor. Açınca da cevap vermiyor ve sadece beni dinliyor." Beni dikkatli bir şekilde dinlemişti, sonra anında aklına bir şey gelmiş olamalı ki kaşlarını çattı. " Bana bak kızım. Yoksa bugün sana saldıran sapık olmasın.?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞAN TILSIMI
Ciencia Ficción2021 yılında dünyaya çarpan göktaşı, illegal laboratuvarlarda deney aracı olarak kullanılıyordu. Sonraki yıllarda deneyler giderek korkunçlaştı. Hayvanlar üzerinde daha da kötüsü yeni doğan bebekler üzerinde de deneyler yapılıyordu. Bir çoğu bu işke...