AĞAN TILSIMI

Giriş:"Göktaşı Valeria"

Yıl; 2025

Yer; Kanada Bilimsel Araştırma ve Küresel Teknoloji Üssü

Saat; 02.00

Beyaz koridorların duvarlarında yinelenen tok ses, sinirlerini bozmak üzereydi. Terlik giymediği için memnundu lakin bu ayakkabıların topuk kısmı epey ses çıkarıyordu. Üstelik üzerlerine geçirdiği galoşların hışırtı sesinden de rahatsız olmuştu. Otomatik kapısının önüne ulaştığını fark edince boynunda ki kartı çıkartıp okuyucuya yerleştirdi.

Yapay zeka kadınsı sesiyle "Hoşgeldiniz Asistan Bruce!"

Otomatik kapıyı geçtikten sonra yerde bulunan mavi şeridin üzerinde durdu. Yanda ki duvarlardan üzerine yansıtılan hologram ayaklarından başlayıp başına kadar devam etti. Yine tanıdık kadınsı ses "Geçiş izni verildi. Kolay gelsin Asistan Bruce! Fikirleriniz bizi aydınlığa götürsün." Devam edip az ötede olan toplantı salonun önünde durdu. Son kez elinde ki dosyanın kapağını açıp itina ile düzenlenmiş notlara göz attı.

Prf.Dr.Victor'ın hataya tahammülü yoktu. Çünkü burada en ufak bir hata bir çok felaketi beraberinde getirebiliyordu. Herşeyi eksiksiz halletmenin verdiği rahatlıkla toplantı salonunun kapısını itip ağır adımlarla içeriye girdi.

Heyet çoktan yerini almış olması kendisini şaşırtmamıştı. Çünkü gece yarısı yataklarından kaldırılacak kadar önemli olan konu gerçekten merak uyandırıcıydı. Genç adam başıyla selam verdikten sonra her zamanki yerine geçti.

Heyet toplam 6 kişiden oluşuyordu ve her bir profesörün bir asistanı vardı. Asistan Bruce ise  Prf.Dr.Victor'ın asistanıydı.

"Bu toplantıya, yanlış hatırlamıyorsam asistan getiremiyorduk." Dr. Darrick'in kalın ve sert sesi kulağına dolunca hemen başını ona çevirdi. Diğer dört doktor bakışlarını Bruce'a çoktan çevirmişti bile. Afallayan genç bir süre sadece bakındı. Artık cevap vermesi gerekiyordu. " Prf.Dr.Victor gelince size açıklar efendim. "

Sertçe açılan kapıyla çevrilen bakışlar, Dr. Victor'ı karşısında bulmuştu. Elindeki plastik kahve bardağını kapının hemen yanında bulunan çöpe atarak heyete döndü. Ardından eliyle ağarmış saçlarını düzeltti. Söze başlamadan önce her zaman yaptığı hareketti çünkü söyleyeceği kelimeleri belirlemek için zaman kazanması gerekiyordu. Sesini temizleyerek söze başladı. " Herkese iyi geceler! Umarım keyifler yerindedir."

Dr.Darrick'in her zamanki o küstah tavrını takınarak "Keyfimi gören var mı? Çünkü beyler kaçtı." Dr. Victor sesi duymazdan gelerek Bruce 'ın yanına oturdu.

" Beni kırmayarak bu toplantıya geldiğiniz için teşekkür ederim. Vakit kaybetmeden toplantıya başlıyorum. Bir şeyi düzelteyim aslında bu toplantı değil hem bir teklif hemde uyarı niteliğinde bir konuşma.

Uzunca süre bir proje üzerinde çalışıyoruz. Ama her birimiz bu proje hakkında birbirimizden bir şeyler gizler olduk. Bizim merak duygumuz o kadar güçlü ki üstesinden gelemez olduk. Bu merak aslında her birimiz bir felakete getiriyor farkında değiliz. Daha da açık konuşmak istiyorum. Dünyayı saracak olan global kriz kapımızda. Hep tatlı suların azlığından çıkacak olan 3. Dünya Savaşını tartışırdık. Yakında bir savaş var ama bu, su savaşları değil. "

Dr.Darrick'den çıkan tiz kahkaha salonda yankılanıp durdu." Bu doktor bunamış!" Dr. Daved sessizliğini bozarak" Darrick müsade edersen anlayacağız. Victor devam et."

Dr. Victor tavrını ve üslubunu bozmadan sözlerine devam etti." Beyler farkındayım söylediğim şeyler size çok saçma geliyor. Her şey çok erken ama zararın neresinden dönersek kardır.

2021 yılında dünyamıza çarpan göktaşı öyle sıradan bir taş değil. İçinde barındırdığı mucizevi gücün de herkes farkında. Dünyada ki şirketlerden arz talep o kadar fazla ki taşın bir gramı bile milyon dolarlar edebiliyor. Çünkü bu taş; teknolojide, uçak yapımında, nükleer silah yapımında aklınıza gelebilecek bir çok şeyin yapımında kullanılabilir. Artık petrol, doğalgaz, kömür ve üstelik daha da ileri gideyim makineyi çalıştıran her bir motor tarihe karışıyor bu taş sayesinde. Bu muhteşem bir şey değil mi beyler?

Peki diğer ülkeler, içinde mucizevi gücü taşıyan bu taşı elde edebilmek için sizce ne kadar ileriye gidebilir? Bana sorarsanız dünyanın sonu yakında! " Durup nefes verip sözlerine devam etti." Gelin hep birlikte çalıştığımız bu proje ile ilgili her şeyi, aklınıza gelebilecek bütün dökümanları yok edelim. Dünyamızı kurtaralım! Beni dinlediğiniz için teşekkürler! Size sunduğum teklif için  için 24 saat süre vereceğim. Kararınızı mesaj olarak atarsınız. "

Dr. Victor yerinden doğrulup kapıya yöneldi. Bruce ise hemen ardından ilerliyordu. Görünüşe göre toplantı burada bitmişti. Diğer doktorlar ise şaşkınlıkla otomatik kapıya yöneldiler.

*
*
*
*

6 Saat Sonra

Bruce aceleyle denekleri tekrar inceleyip Dr. Victor'a döndü. "Denek 67: enjekte edilen serum Dna'sıyla uyum sağladı. Şuana kadar herhangi bir belirti yok. Denek 125:enjekte edilen serum Dna'sıyla uyum sağladı. İlerleyen saatlerde ise huzursuz ve saldırgan bir tavır içinde. Denek 344:enjekte edilen serum Dna'sıyla uyum sağlayamadı. Yani kısacası hocam değişen bir şey yok. "

Dr. Victor'ın sert bakışları Bruce fazlasıyla germişti. Azarlamaya başlamadan hemen söze girdi." Farelerde herhangi bir değişiklik yok ama yenidoğan bebeklerde var! "

Dr. Victor'ın suratında gözle görülecek bir gülümse belirdi." Hadi Bruce! Sevindir beni." Bulundukları laboratuvardan çıkıp ara kapıdan 2 numaralı laboratuvara geçtiler.

Küvezlerden gelen bebek sesleri Dr. Victor'ı fazlasıyla neşelendirmişti. Bruce vakit kaybetmeden hemen söze girdi. "Burada bulunan bütün bebekler, enjekte edilen serum Dna'sıyla uyum sağladı. Şuana kadar hiçbir sorun yok. Belki şaşıracaksınız ama herşey daha iyiye gidiyor. Yenidoğan bebekler enfeksiyon ve mikroba karşı daha korunaksızdır. 01 numaralı bebeğe enjekte ettiğim hastalıkla savaştı ve 12 saat içerisinde hastalığı yendi üstelik hastalığı yenmekle kalmayıp bağışıklık kazandı. Diğerlerine enjekte ettim. Ve hepsi de değişen saat farklarıyla hastalığı yendi. Ama 01 numaralı bebek hastalığı yenmekle kalmayıp kalkan oluşturdu. Hepsinin ayrı bir özelliği var. Serum onları güçlendiriyor. Ama... "

Dr. Victor" Ama! "

Bruce 01 numaralı küvezden ayrılıp başka bir küveze yöneldi." Ama bir tanesi var ki... Laboratuvara getirilen en son bebek! O en muazzamı. "

Bruce 10 numaralı küveze gelip kız bebeğin başında durdu. Dr. Victor bir şey fark etmiçesene diğer bebekleri inceledi. Beklemeden Bruce'a sordu. "Boyunlarında ki kolye mi?"

Bruce parlayan gözleri, bu soruyu uzunca bir süre beklemiş gibiydi. "Evet hocam! Bebeklere enjekte ettiğimiz serum tek başına işe yaramıyor. Bu yüzden de önceki deneylerimizde başarısız olduk! Bir türlü anlayamadığım bir şekilde göktaşını bebeklere yaklaştırdığımda inanılmaz değişimler oluyor bu yüzden göktaşını bir kolye yapıp boğazlarına astım çünkü serum kolyesiz etkisini göstermiyor."

" Bruce! Tılsım gibi bir şey diyorsun yani. "

Başıyla onaylayarak sözlerine devam etti."10 numaralı bebeğe bakarsak. Kolyeyi boynuna taktıktan sonra ona aşı yapacaktım. Lakin yapamadım!" Dr. Victor anlamayan bakışlarla Bruce'ı süzdü. Vakit kaybetmeden sözlerine devam etti." Her iğneyi bebeğe yaklaştırdığımda iğnenin ucu bükülüyor. "

Dr. Victor'ın büyüyen göz bebekleri şok geçirdiğinin kanıtıydı. Bir süre kendine gelemeyip Bruce 'a bakındı. Kendini toparladıktan sonra elini küvezin içine sokup bebeğin eliyle oynamaya başladı. Bir yandan da mırıldanıyordu. Bruce ilk başta ninni söylediğini zannetti. Ama daha dikkatli dinleyince ninni olmadığın anlamıştı. Art arda tekarladığı sözleri Dr. Victor bu kez daha yüksek sesle tekrarladı.

"Göktaşı Valeria, dünyanın sonu ve kurtarıcısı..."

"Göktaşı Valeria..."