~The Head and the Heart- Rivers and Roads~Sonlar doğru yerden bakıldığında başlangıçtır aslında.
°●■○•3.BÖLÜM•○■●°
~çift sayılara karışan tek sayılar~
"O olduğuna emin misin?"
Sesiz ortama beşinci kez düşen soruyla herkesin odağı oldu yine sesin sahibi. Sesi nasıl da titriyordu! Bir türlü sakinleşemiyordu. O kadar heyecanlıydı ki, şu anda evden çıkıp önüne çıkan herkese onu buldularını haykırmak istiyordu. Ne kadar olmuştu bu anı bekleyeli? Nerdeyse bir asır gibi geliyordu ona, kim bilir belki de olmuştu. Elleri tir tir titriyordu heyecandan. Ordan oraya volta atıyor, yüzündeki gülümseme bir saniye olsun silinmiyordu. Ellerini siyah telerin azınlıkta olduğu beyaz saçlarına geçirdi. (Yazandan not: yaşlı değil saçlarının neden beyaz olduğunu ilerde öğreneceksiniz hdhbjfkfnfjjd) Bir kaç tutamı çekiştirdi bilinçsizce, elleri titriyordu. Nerdeyse tamamı beyaz olmuş sarı tanecikli gözlerini telaşla cevap beklermişçesine arkadaşına çevirdi. Susmasın defalarca cevap verdiği soruya binlerce kez daha cevap versin istiyordu çünkü ne kadar duyarsa duysun yetmiyordu ona. Yetmiyordu işte! Çok beklemişti onu! Çok! Sonunda bulduğuna inanamıyordu bir türlü. Heyecanlıydı ama bu sıradan bir heyecan değildi. İlk defa uçurtma uçuruyormuş gibiydi heyecanı ya da bisikleti ayakta sürüyormuş gibi... sanki şimdi düşecek ve bu güzel rüyadan uyanacaktı. Heyecan öylesine bir anıya dönüşecek ve ona geriye acı veren bir düşüş kalacaktı.
"O'ydu eminim" dedi Nora beşinci kez hiç bıkmadan sesinde en az adamınki kadar sahici bir heyecan vardı. Adamın kıkırdaması yankılandı odanın içine on yedinci kez. Kocaman adam etrafındakileri önemsemeden çocuk gibi sevinçle olduğu yerde zıplamak istiyordu. Hepsi biraz şaşkınlıkla yüzlerinde küçük bir gülümsemeyle izliyorlardı onun bu hallerini. Onu bulmuşlardı, sonunda!
Ama bu mutluluğu odadaki herkes paylaşmıyordu ne yazık ki. Yüzünde yalancı bir heycanla kalbindeki gerçekeri saklıyordu içlerinden biri.
André, arkadaşının heyecanına tebesüm edip mavi gözlerini karşı koltukta eşinin kolları arasına sığınmış Nora'ya döndürdü merakla. Nasıl o olduğundan bu kadar emindi? Bu merakını dile getirmekten çekinmedi. "Peki nasıl oldu? Yani..." Bileğindeki tokayla sakin hareketlerle omuz hizasındaki saçlarını toplamaya başladı. Bu hareketi üzerindeki takım elbisenin kollarını germiş heybetli bedenini iyice devleştirmişti. Yanındaki eşinin iç çektiğini duyunca ona hafifçe göz kırpıp yeniden Nora'ya döndü "O olduğundan nasıl bu kadar eminsin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TENEBRİS: VULCAN
FantasíaDaha önce masallardaki kötü cadının hikayesini hiç merak ettiniz mi? Hikayeyi bir de onun ağzından dinleseydik gerçekten ondan nefret edebilir miydik? Ya da küçük prenses düşündüğümüz kadar masum biri miydi? °°°°°°° ~ Bazen bana öyle güzel, öyle bü...