There is a lighthouse in the
Middle of the deep end
I'm still standing on the shore line
And nobody hears me scream"Biran deniz sevdanız geçti sanmıştım."
"Gelmek istedim ama bazı işlerim vardı, siz yokluğumda ne yaptınız?" sizin gelmenizi bekledim diyememiştim.
"Biraz kasabayı gezdim, herkes çok güler yüzlü burada. Yaşadığım yeri hatırlattı bana."
"Hm ne güzel"
"Evet"
"Unutmadan size burada küçük bir hediye getirdim." yanında asılı duran asılı çantasını karıştırmaya başlayıp özenle sarılmış bir paket çıkarttı.
"Bu sizin için, burada ben yokken sıkılmamanız için getirdim." Uzattığı paketi yavaşça açıp çıkarttım. 'Deniz Feneri' adlı kitap çıkmıştı.
"Ne tür sevdiğinizi bilmediğim için işinize en yakın olanı seçtim"
"Gerçekten teşekkür ederim, burada tek başıma sıkılıyordum."
"Kitabı bitirdiğinde bana söyle ki sana yenilerini getireyim böylelikle sıkılmazsın"
"Söylerim"
"Ben biraz resim çizeceğim, müsaadenizle"
"İyi çizimler" Küçük bir tebessüm sunup aşağı inip sancaktaki yerini almıştı. Bir süre sarı saçlı genci izleyip bana aldığı kitabı okumaya başladım.
Saatlerin nasıl geçtiğini anlamamıştım ve şimdi dönme vaktiydi. Onunla konuşmasam da gitmesini istemiyordum. Burada yalnız kalmak sıkıcıydı. Gemi limana yaklaştığında arabayı görmüştüm. Demir atıp giden genci selamlamak için aşağı indim.
"İyi akşamlar efendim"
"İyi akşamlar Kaptan" Gözlerine son kez baktığımda üşümüştüm. Nasıl bu kadar soğuk bakabiliyordu? Arabaya binişini izlemiş ve ardından dinlenmek için odama ilerlemiştim.
Hyunjin'in verdiği kitabı 2 günde bitirmiştim. Uzun zamandır kitap okumuyordum. Kitap okumayı özlemiş olmalıydım.
3. gün olduğunda hala Hyunjin gelmemişti. 4. gün 5. gün hala yoktu. Ben ise sadece bekliyordum. Gelmeyeceğini anladığımda hazırlanıp kasabaya gitmek için iskeleye çıktığımda karada bekleyen Hyunjin ile şaşırmıştım. Geleceğini sanmıyordum ama gelmişti.
"Bir yere mi gidiyordun Kaptan?"
"Gelmeyeceğinizi sanmıştım, geciktiniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
votka, rakı ve şarap - hyunho ✓
FanfictionHislerin şarabını kristal kadehlerle değil, el değmemiş dudaklardan içiyorum. angst