TÖRENİN GÖZYAŞLARI

🍁41.BÖLÜM🍁

    En güzel manzara karsimdaydi şuan Aras Mirza'nin odasında arabalarla oynuyordu oğlum babasına bakarak gülüyordu cebimden telefonumu çıkartarak fotoğraflarını çektim video almaya başladım babasının kucağına tırmandı eliyle beni göstermeye çalışıyordu kahkaha atmaya başladım

-Gelsene güzelim
-Siz ne kadar tatlısınız ya
-An-ne
-Bebegim gel bana bakalım
-Sen bizimi kıskanıyorsun güzelim
-Kiskandim tabi beni aşağıda tek bırakarak burada oyun oynuyorsunuz
-Unuttunmu karıcığım bizi sen kovdun
-isime odaklanamiyorum çünkü kocacığım gözüm hep size kayıyor
-Bu itirafları neye borçluyuz güzelim
-İcimden geldi aşkım hadi oğlumuzu da alıp inelim aşağıya yemek hazır soğumasın
-Tamam Erva'yi da çağırsaydin keşke güzelim
-Cagirdim ama dershaneye gitmesi lazımmış
-Baska zamana artık
-Bu arada hayatım yarın akşam abimler yemeğe bekliyor çok ısrar edince kıramadim
-Gideriz tabi güzelim
-Ben erken giderim olur mu yengemle iki muhabbetin belini kırarız hemde küçük keretalarla vakit geçiririm
-İyi düşünmüşsun eve tıkılıp kalma zaten
-Aras seninle bir şey konuşmak istiyorum
-Dinliyorum güzelim bir şey mi oldu
-Tekrar işimin başına dönmek istiyorum hem Mirza'da büyümeye başladı
-Berre güzelim oğlumuzun yanında olman daha iyi değil mi
-Anlamiyorsun beni Aras bunca yılımı evde oturmak için harcamadim
-Sen bilirsin Berre eğer çalışmak istiyorsan çalış

    Cevap vermedim yemekleri servis ederek yerime oturdum bir yandan Mirza'ya çorba iciriyordum gözüm Aras'a kaydı yemeğine odaklanmıştı beni anlamak istemiyor befendi ama bende Berre Karahanliysam Aras'ı her şekilde güzellikle yola getirecektim yeni aramız duzelmisken bozmaya niyetim yok açıkçası doyunca masayı kaldırmaya başladım Aras Mirza'yı alarak salona geçmişti masayı toplayarak kirlileri makineye dizdim türk kahvesi yaptım yanına çikolata lokum koyarak tepsiye dizdim Mirza'ya da biboronuna su koyarak vitaminlerini ekledim salona geçtim kahveleri orta sehpaya bıraktım paşam babasıyla birlikte televizyon izliyordu hep böyle sessiz bir çocuk mu olacaksın acaba küçük ağa

-Gel bana bebeğim
-Kalsin kucağımda oğlum yeri rahat
-Kahve içeceksin Aras çarpar döker
-Dikkat ederim Berre sen merak etme
-Peki Aras ağa
-An-ne anne
-Efendim aşkım ne istiyor benim yakışıklim

   Eliyle biboronunu gösterdi gülerek eline verdim o minicik elleriyle biberon tutuyordu yerim ama ben bunu yanağına kocaman bir öpücük kondurdum telefonum çalmaya başladı cebimden çıkartarak kim olduğuna baktım Başak arıyordu hayırdır inşallah birde görüntülü daha fazla bekletmeden açtım bütün aile telefona toplanmış Mehmet baba Meryem anne Alaz

-İyi akşamlar kızım rahatsız etmiyoruz umarım
-Estagfurullah babacığım ne rahatsızlığı
-Torunumu görmek istedim ne yapiyor kerata

   Telefonu Aras'a çevirdim bende yanlarına geçtim

-Babasinin kucağında film izliyor
-Bakiyorum da sadece torunun için arıyorsun Mehmet Ağa
-Torunumun yeri bir başkadır bende Aras efendi koskoca adam oldun senimi arayacağım
-Nasil kızım Mirzam iyi mi
-İyi anne çok şükür bir sıkıntısı yok
-Rabbim daha iyi etsin
-Amin
-Basak sen nasılsın ağrın var mı
-İyiyim canım iyice ağırlaştım
-Dikkat et kendine
-Mehmet ağam araba hazırmış
-Tamam kızım
-Nereye gidiyorsunuz bu saatte baba
-Cihan ağa'nin düğünü var oraya gidiyoruz
-Berre
-Sıkıntı yok baba tabiki gideceksiniz onlar sizin aile dostunuz
-Sizide çağırdılar ama gelmek istemeyeceğinizi biliyorlar
-Geliriz baba benlik sıkıntı yok eski eskide kaldı cihan ağaya ayıp olmasın
-Güzel kalpli gelinim benim en doğrusunu yapıyorsun
-Yarin kına var değil mi
-Evet
-biz düğüne geliriz ancak yarın akşam abimlere sözüm var
-Tamam kızım
-Gorusuruz
-Allaha emanet olun kızım