Berre'den Devam;
Yol çok yormustu bizi zar zor kalkmistim yanimin boş olduğunu görünce pikeyi üzerimden atarak banyoya ilerledim rutin işlerimi hallederek çıktım dolaptan günlük eşofman ve sweat çıkardım geceligimi çıkartarak hazırladıklarımı giydim spor ayakkabılarımı giyerek aynanın önüne geçtim pufa oturdum saçlarımı tarayak balık sırtı ördüm yüzümü renklendirdim makyajla hazırdım işte telefonumu da alarak Mirza'nin odasına geçtim oğlum yatağında yoktu demek ki asagidaydi babasıyla birlikte merdivenlerden indim salona girdiğimde kahvaltı masasını hazır bir şekilde gördüm canlarım benim mutfağa geçtim baba oğul bir şeyler yapıyorlardı
-Günaydın yakışıklılar
-Günaydın evimizin sultanı
-Ne yapıyorsunuz bakalım
-Sana çok güzel menemen yaptık hemde yumurtalı
-Ellerinize sağlık
-Masaya geçelim soğumasınOğlumu kucağıma alarak öpücüklere boğdum balım benim kocaman adam olmuşta annesine kahvaltı hazırlıyor babasıyla birlikte sandalyemi çekerek oturdum Yusuf Mirza'yı mama sandalyesine oturttum
-Erva'nın neyi var güzelim bir tuhaftı
-Bilmiyorum ki sordum ama iyiyim dedi
-Çok durgundu
-Sinav yaklaştı ya onun stresi herhalde
-Kendini bu kadar yipratmasin dünyanın sonu değil
-Tek hayalî bu okumak onuda anlıyorum
-Bence Mardin'i özledi o ne kadar belli etmek istemese de dün gözündeki özlemi gördüm
-Olabilir sınavı geçsin gelir Mardin'e sonuçta orada doğup büyüdü ne kadar ailesi onu sevmese de onları özlüyor
-Ya bir insan kızını nasıl bu hale getirir
-Herkes siz değil ki canım biliyorsun kadınlara adalet yok
-Elimden geldiğince her kız çocuğuna yardımcı olmak istiyorum ama benimde yetemedigim yerler oluyor
-Üzme kendini elbet bir gün adalet yerini bulacak
-Umarim güzelimO güzel kalbinden öperim adam bana yasattiklari hep sinirindendi affı yoktu ama pismandi sonuçta kaderimiz birdi şükür olsun ki eski kötü günler geride kalmıştı artık mutluyduk huzurlu bir ailem vardı kahvaltımız bitince ben masayı topladım Aras oğluyla oynuyordu mutfağıda temizledim el cabukluguyla
-Güzelim telefonun çalıyor
-Kim arıyor
-Batuhan
-GeliyorumEllerimi kurulayarak salona geçtim telefonu arastan alarak kulağıma dayadım
-Efendim canım
-Ne yapıyorsun güzelim
-Kahvalti yaptık mutfağı toparladım hayırdır
-Sana bir şey söylemem gerek
-Kötü bir şey mi oldu
-Hayir ya öyle bir şey değil
-Söyelsene o zaman
-Senin üzerine olan Şile'de ki yazlık varya
-Dağ evi orası ee ne olmuş
-her neyse işte anahtarını bana verir misin
-Hayirdir ne yapacaksın sen orada
-Bir kaç gün kafa dinlemeye gideceğim bir proje var sakin kafayla yapmam lazım bu ara mümkün olmuyor ama
-Sende bir şeyler var ama Batuhan hadi hayırlısı
-Veriyor musun
-Sacmalama istersen Batu benim olan her şey seninde uğra al
-Tamam güzelim bir saat içinde orada olurum
-Okey görüşürüzTelefonu kapattım bu benim abim olamazdı tam bir salakti ya hayır yani aramızda ayrı gayrı ne zaman olmuştu
-Senin şile de dağ evin mi var
-Evet oraya tatile gittiğimizde çok beğenmiştim boran'la Batuhan'da hediye etmişti bana
-Bizde kaçalım oraya
-Olur tabi o kadar güzel ki orası insan hafifliyor
-Mardin'e dönmeden gideriz o zaman
-Gideriz tabi ki
-Bugun temizlik için gelecekler
-O zaman dışarıya çıkarız bizde uzun zaman oldu buradaki arkadaslarimla görüşmeyeli
-Bence beraber olalım
-Oyle olsun bakalım kocacığımYusuf Mirza'yı kucağıma alarak odasına çıkardım dolaptan siyah pantolon ve sweat aldım Mirza'nin üzerini değiştirdim ayakkabılarını da ayağına giydirdim bebek çantasına birkaç parça kıyafet ve gerekli şeyleri koydum pusetin içine yerleştirdim prensimi çantayı ve pusetin alarak aşağıya indim ne kadar ağırlaşmişsin anneciğim salona girdiğimde Aras camın önünde telefonla konuşuyordu tamda kapı zili çalmıştı Mirza'yı bırakarak kapıya ilerledim açtığimda karşımda Batuhan vardi hızla boynuna sarıldım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖRENİN GÖZYAŞLARI
Novela JuvenilHayatın ne getireceğini kimse bilemez Töre dedikleri lanet şey her kızın hayatını çalmak zorunda mı? Hayat bu kadar aciz ve acımasız mı olmalı? Kalemin yazdığını silersin ama kad erin yazdığını asla! . Kader bu kadar acımasız mı olmalı?