Şarkı maNga: cevapsız sorularBora'nın dediğine karşılık ona tek bir cümle bide söyleyemedim. Bir insanın acı çekmesi onun güzelliğine bakmıyordu. Onun kaderine yazılmıştır yaşayacakları. Ve onları yaşar, kaderini değiştiremez insan. Kaderimizi değiştirebilseydik, ne kadar insan olurduk ki? Sanırım insanlığımızı unuturduk. Herkes kendi isteğine göre kötülük yapardı, ki hala yapılıyor. Hala kötülükler artmaya devam ediyor. Hiç azalmadı, azalmayacak da. İnsanlar kötülüğe devam edecek, biz ise sürüneceğiz.
Bu gece boyunca neredeyse hiç uyuyamadık, en ufak bir seste kafamızı geri yataktan kaldırdık. Ben ve Ece yan yana yatıyorduk, Bora ise yerde yatmayı tercih etmişti. Yatakta yatarsa hemen uyanamayacağını, bu yüzden sert bir yerde yatmasının daha uygun olacağını söylemişti. Bizde öyle yaptık.
Sabaha kadar hep konuştuk. Hiçbirimiz uyuyamadık. Hele ben, uyuyamıyordum bile. Eğer Ece uyusaydı, ben yine onun için uyanık kalırdım. Onu da kaybetmeyi de göze alamazdım. Hayatım da kimim vardı ki zaten? Bir Ece vardı. Onun harici babam diyebileceğim bir insan yoktu. Üzüldüğüm de başımı yaslayacak bir omza sahip değildim. Bir baba üzüldüğünüz de yanınız da olurdu, oda beni terk etmişti. Hemde ben daha çok küçükken olmuştu bu. Daha hayata bile adım atamamıştım. Bende herkes gibi baba sevgisini tatmayı isterdim. Fakat her insan şanslı değildi işte. Bende şanssız olan taraftım, hep eksik kalmıştım. O eksikliğim de annem tarafından kapanıyordu. Babam yoktu belki fakat annem bana hem anne hem baba olmuştu. Fakat şu an başımı yaslayacağım bir annem de yok...
Hayat beni çok zor bir noktaya itekliyordu. Ben sudan çıkmaya çalışırken, hayat beni daha çok boğuyordu sanki. Orada kalmamı istiyordu. Beni o sulardan bir türlü çıkarmıyordu. Düzeldiğimi hissettiğim zamanlar da, bir dalga daha vuruyordu bana. Tekrar yerin dibine koyuyordu beni. Bir türlü düzelemiyordum. Hayat bazen bizi öyle bir noktaya itiyor ki, ne yapacağımızı bilemiyoruz. Devam etmek istiyoruz. Hayatımıza devam etmek, eski halimize geri dönmek istiyoruz ama maalesef bu olmuyor. Çünkü duygularımızı kaybetmişizdir ve ruhsuz birine dönüşmüşüzdür. Ruhsuz gibiyim artık. Yaşanılanlara tepki veremiyorum. Canım yanıyor fakat ağlamıyorum. Duygusuz biri yaptı beni hayat.
"Kızlar, uyanık mısınız?"
"Evet, gözüme hiç uyku girmedi."
"Benim de öyle. Daha önce bu kadar korktuğumu hatırlamıyorum."
Bir an Ece'nin cümlesinin sebebi ben olduğumu düşündüm. Belki ben olmasaydım, oda bu korkuları yaşamayacaktı. Belki daha güzel olacaktı hayatı. Ama benim yüzümden onun da hayatı bitiyordu.
"Ece, her şey için özür dil-"
"Sakın o kelimeyi söyleyeyim deme Derin. Sözümüzü tekrardan hatırlatmak isterim."
"İyi ki varsın."
"Sende."
"Farkında mısınız bilmem ama sabahtan beri uyumuyorum ve yanınız da oturuyorum. Bana bile iyiki varsın diyeniniz olmadı."
Dediği karşısında bir an öyle bir yüksek kahkaha attım ki, hem Ece hemde Bora bana bir süre öylece bakakaldı. Fakat onlar bana baktıkça, ben daha çok kahkaha atıyordum. Benim gülmeme Ece de karşılık verdiğinde artık kendimi durdurmam gerektiğini düşünerek biraz ciddileştim. Fakat bu sefer Bora'nın güldüğünü farkettim.
"Bu kadar güleceğini bilseydim daha iyi bir espri yapardım."
Biz böyle güldüğümüz esnada saatin kaç olduğunu sormayı unuttuğumu farkettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUK DARBE
ActionBir katilin hikayesiydi bu, sonsuz acı, imkansız bir aşk. Bora ve Derin'in arasına fazlasıyla engel çıkar, bu engelleri birlikle yerle bir edebilirler mi?