maniac : markhyuck

snow (part two)

16 ocak

kapı çaldığında renjun'in gelmesini bekliyordum. doğru, renjun gelmişti ama YALNIZ DEĞİLDİ! peşine jeno'yu takmış, jeno'da seni peşine takmış bize gelmiştiniz. bu ikinci kez evime gelişin bu arada!!!!

ilk olarak şaşkınca baksamda sizi eve davet ettim. renjun elini kolunu sallayarak eve girdiğinde sırıttım sonra kafamı çevirdiğimde seninle göz göze geldim. kızardığıma o an yemin edebilirdim. kendi rezilliğimi gizlemek için kapıyı kapattım.

salona geçtiğimizde her yer sessizdi. herkes birbirine bakıyordu. ben hariç...

ben sadece yere bakıyor ve bu sinir bozucu durumun bitmesini bekliyordum.

renjun'in bana hazırlanmam gerektiğini dışarıda kartopu savaşı yapacağımızı söylediğinde sevinçle ayağa kalkıp ellerimi küçük bir çocuk gibi çırptığımda çok aptal hissettim bir an.

odama gidip o çok giymek istediğim beyaz beremle eldivenlerimi giyip diğerlerinin yanına gittim.

ama siz maşallah bahçeye çıkıp oynamaya başlamışsınız bile!

top yüzüme geldiğimde renjun'in bana bakarak kıs kıs gülerek gördüğümde bir tane top ona fırlattım. tabi o kafasını eğince o top senin kafana denk geldi.

biliyor musun yüzündeki o ifade çok komikti.

çok eğlendim!

sende eğlenmişsindir umarım.

değil mi?