keyifli okumalar.
Sabah olmak üzereydi. Yaklaşık bir saattir yağmur yağıyordu aralıksız. Galiba benim gözyaşlarım yerine yağmurlar yağıyordu. Bütün gece uyumamıştım, daha doğrusu uyuyamamıştım. Ağlamıyordum da yalnızca bir şeyler düşünüyor ama ne düşündüğümü de bilmiyordum. Gitmesin istiyordum bu sefer kaybetmek istemiyordum.
Yatağımdan kalkıp hırkamı üzerime giydim. Kapalı olan telefonumu da alıp çatıya çıkmaya başladım. Telefonumu açmaya başladığımda yağmur damlaları telefonumu ıslatıyordu. Açıldığında önüme düşen birkaç cevapsız arama ve birkaç mesajdı. Uyumadığım için gözlerim yanıyordu fakat bunu önemsemeden çatıdaki banka gidip oturdum. Cevapsız aramanın üçü Atlas, biri Atlas'ın kardeşi Selen'di. Mesajlara bakmadan Selen'i aradım. Uyumadığını düşünüyordum çünkü yaklaşık yirmi dakika önce aramıştı. Telefonu ikinci çalışında açmıştı.
"Alo." dedim.
"Alo, Gökçe nasılsın?" dedi. Sesi telaşlı geliyordu.
"İyiyim, sen nasılsın?" dedim klasik bir yalan söyleyerek.
"Dışarıda mısın, yağmur sesleri geliyor."
"Evet. Bir şey mi oldu neden aramıştın?" diye sordum kısa kesmeye çalışarak. Birisiyle konuşmaya hâlim yoktu. Başım ağrıyordu.
"Abim, seni mer-" cümlesini tamamlamadan onu böldüm.
"Abinle ilgili bir şey duymak istemiyorum Selen. Hem siz kavgalı değil misiniz?" diye sordum konuyu değiştirmeye çalışarak.
"Öyleyiz ama bu aralar biraz ısıtmaya çalışıyoruz aramızı. Onun aramalarına cevap vermemişsin. Buraya geldi."
"Anladım, barışmanıza sevindim."
"Abim seni istiyor Gökçe." tek bir cümle kalbimi acıttı. Saatlerdir akmayan gözyaşlarım bu cümleden sonra gözlerimi doldurdu.
"Ben istemiyorum Selen." sol gözümden bir yaş aktı ama umursamadan sildim.
"Öyle söyleme, sarhoşmuş hem kimseyle birlikte olmamış." dedi mahcup bir ses tonuyla.
"Ne önemi var Selen? Birlikte olmadılar ama o kadın onun yanındaydı. O hâlde bende sarhoş olup başka bir adamın kollarına gidip sevgilimle konuşturmalıyım. Daha sonrasında onu aldatmadığımı söylem-" Atlas'ın sesiyle cümlem yarıda kaldı.
"Sikeyim adamı. Kimsenin kollarına gitmezsin sen." dedi sarhoş sesiyle. Onu özlediğimi fark ettim.
"Haklısın, ama sen yaparsın değil mi Atlas?" dedim. Yağmurdan dolayı saçlarım ıslanmıştı. Hırkam da ıslanmaya başlamıştı, üşüyordum.
"Nerdesin sen?" dedi Atlas. Yataktan kalkma sesi geldi.
"Seni ilgilendirir mi?" diye sorduğumda nefes aldığını duydum.
"Evet, hadi söyle." sesini alçaltmaya çalışıyordu.
"Çatıda."
"Eve geç hadi geliyorum bende." dedi Selen'e ceketini getirmesi için seslendikten sonra.
"Hayır."
"Gökçe eve geç hadi güzelim."
"Hayır dedim." deyip telefonu yüzüne kapattım. Daha fazla konuşmak istemiyordum.
Telefonu sessize alıp cebime koydum. Dizlerimi kendime çekip kafamı dizlerime koyup kollarımla sardım. Ağlamaya başladım. O kadınla birlikte olmadığına inanmak istiyordum. Rüya olsun uyanayım istiyordum. Sevgilisiyim demişti. Kafamı gökyüzüne kaldırıp yağmur damlalarının yüzüme gelmesine izin verdim. Gözyaşlarım ve yağmur damlaları birbirine karışıyordu. Yaklaşık yirmi dakika geçtiğinde çatının kapısını açıldığını duydum. Gözlerim kapalı başım dizlerimde öylece duruyordum. Artık ağlamıyordum fakat sırılsıklam ıslaktım. Adım seslerinin bana yaklaştığını hissettim ardından omuzlarıma serilen battaniyeyi. Atlas olduğunu anlamıştım zaten gecenin bu saatinde başka kimse olmazdı. Yanıma oturdu.
"Sırılsıklam olmuşsun, hasta olacaksın." dedi kısık bir sesle.
"Özür dilerim. Çok ama çok özür dilerim. Yemin ederim kimseyle birlikte olmadım. Sarhoş olduktan sonra otele gittim. Kadın odama girdi. Onu göndermeye çalışırken sen aradın. Kadın telefonumu alıp açtı, elinden telefonu almaya çalışıyordum. Kadını gönderip seni aradığımda telefonun kapalıydı. İnan birlikte olmadım."
Ona inanmamı istiyordu. Bende inanmak istiyordum.
"İstersen kamera kayıtları v-" cümlesini yarıda kestim.
"Gerek yok." dedim ağlamaktan çatallaşmış sesimle.
"Gerek var, inanman için gerek var."
"Haklısın." deyip üzerimdeki battaniyeyi kaldırıp ayaklandım. Battaniyeyi bankın üzerine koydum. Benim ayaklanmamla birlikte Atlas'ta ayaklandı. Çatının kapısına doğru ilerlerken Atlas bileğimden tutup kendine çevirdi.
"Özür dilerim. Lütfen bana inan sevgilim."
Ona inanmayı seçtim.
"İnanıyorum." dedim gülümsemeye çalışıp. Belimden tutup kendine çekti. Elleriyle gözaltlarıma dokundu ve yaklaşıp gözaltlarımdan öptü.
"Her bir gözyaşına ölmek istiyorum."
Ani bir hareketle duvara yasladı. Bir eli belimde diğer eli yanağımdaydı. Şu an bunu istemiyor olsam da onu özlemiştim ve tüm gecenin yükü vardı üzerimde.
Kafasını boynuma yaklaştırıp "seni özledim," dedi. Galiba yalan söylüyordum. Atlas'ı öpmek istiyordum.
Boynuma küçük bir öpücük bırakıp kafasını kaldırdı. Ellerimi ensesine koydum. Dudakları dudaklarımla birleştiğinde ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum. Yağmur hâlâ yağmaya devam ediyordu. Saçları ıslanmış alnına yapışmıştı. Dudaklarını çekip bana baktı. Dudağımı ısırdım. Baş parmağıyla dudağımı ısırmamı engelledi. Yaklaşıp küçük bir öpücük bıraktı ısırdığım yere. Elini belimden çekip kucağına aldı.
"Hasta olacaksın. Eve mi götüreyim yoksa önce evime mi gidelim üstünü değiştirip eve geçersin." dedi.
"Önce evine gidelim." dedim. Üşüyordum fakat gözlerim aşırı derece yanıyordu ve artık açık tutamıyordum.
Kapıyı açıp beni yatağın üzerine yatırdı. Dolabı açıp benim buraya koyduğum kıyafetlerimden çıkardı.
"Hadi kalk giyin güzelim, daha sonra eve gidip uyursun." dedi ve yatak odasının kapısını kapatıp dışarı çıktı. Yataktan kalkıp soyunmaya başladım. Islak kıyafetlerimi parkenin üzerine koyup Atlas'ın çıkardıklarını giymeye başladım. Üzerimi giydikten sonra çıkardığım kıyafetlerimi makineye attım. Salona gidip Atlas'a baktım. Kafasını koltuğa yaslamış gözleri kapalıydı. Yanına gidip oturdum. Gözlerini açtı ve bana sarılıp ısıtmaya çalıştı.
"Hasta olacaksın biliyorsun değil mi?" dedi.
"Evet."
"Sıcak bir şeyler yapayım mı?" diye sordu.
"Hayır, eve gideceğim zaten." deyip koltuktan kalkıp kapıya doğru ilerlerdim. Atlas arkamdan gelip beni geçirdi.
"Dikkat et, seni seviyorum."
"Bende seni seviyorum." deyip arkamı döndüm ve eve girdim. Yavaş adımlarla odama geçtim. Yorganımın altına girip uyudum.
***
Selaam, nasılsınız?
Bölüm nasıldı?
Atlas'a inandınız mı?
Şahsen ben kıyamadım...
Dikkat edin kendinizee. muuaa. 😽😽
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•𝙄𝙙𝙙𝙞𝙖 - 𝙏𝙚𝙭𝙩𝙞𝙣𝙜•
ChickLitBu bir iddia oyunuydu. Belki bu hikayenin yananı 2 kişiydi ya da daha fazlası. Biraz eğlenmek, biraz ağlamak istiyorsanıızzz, evet burası doğru adres... • 0536* : Korkma güzelim. Ben hep buradayım. Ve sende hep kalbimdesin. 0536* : Düşünmeyi ne z...