uzun bir mektup

182 15 1
                                    

Sevgili Lisa,

Sözlerime nasıl başlayacağımı, şu an içerisinde bulunduğum bu durumu sana nasıl açıklayacağımı bilmiyorum. Elimden geldiğince yapmaya çalışacağım.

Ağabeyin Harry'nin benim sekreterim olması, son günüm olması dolayısıyla içimdeki gezme isteği ve işin sonunda sana çıkan yollara koyulmamı sağlayan kader. Seni ilk gördüğümde o kadar hayran kaldım ki, vücudumdaki bütün hücreler seninle tanışmam için beni sana çekiyordu. Ben de bu hisleri dinleyerek yaklaştım yanına. Neyse ki Harry'nin kardeşi çıktın da seninle vakit geçirebildim. Doğruyu söylemek gerekirse çıkmasaydın da mevkimi kullanmayı düşünüyordum. Ben seni tanımak için her şeyi yapardım o an.

Sana karşı asla yalan söylemeyeceğim. Bu yaşıma kadar birçok eğitim aldım ve evimden çoğunlukla uzak kaldım. Tahtın varisi olmanın sorumluluğu her bir saniyede artarak üzerime yüklenen bir yüktü. Bu yaşananlar arasında çok ilişkim oldu ki hiçbirisine karşı bir şey hissetmedim. Bunları söylerken beni yanlış anlamanı istemem, bu kızların kalpleri sapasağlamdır. Onların yüreklerine büyük bir aşk bırakıp ya da bir umut bağlamalarını sağlayarak hayatlarından çekip gitmedim. Neyse. Onları sana anlatmak istemiyorum. Sadece beni anlamanı sağlamaya çalışıyorum.

Şimdi gözlerimin önünde kocaman bir ülke var bana miras bırakılacak. Biliyorum ki bu benim görevim. Öğrendiğim bir şey daha varsa o da görev her şeyden önceliklidir. Öğrenmediğim şey ise aşktı. Onu da sen öğrettin. Bana geldiğin o gece bir leydi ile çok güzel bir gece geçirdim. Kraliyet ailesine yakışır bir gelin olacağından onu sevmem için uğraştılar. Doğruyu söylemek gerekirse de sevdim. Ama biliyorsun ki sevmenin çeşitleri var. Annenle sevgilini aynı anlamda sevmezsin. Ben de onu o anlamda sevmemişim meğerse. İnsan olarak sevmişim. Üzerimdeki baskıdan dolayı da ona olan sevgimi aşk sanmışım. Neyse ki sen geldin. Bana gerçeği gösterdin.

Bir yerde uzun zaman geçirdiğinde oraya istemsiz bir şekilde adapte olmak zorunda kalıyorsun Lisa. Ben bu havuzda doğdum, büyüdüm, öğrendim ve buraya alıştım. Soyumuzun devam edebilmesi için belli kurallar var. Ne yazık ki o kuralların dışına çıkıldığında neler olduğu daha önce görülmüş ki bu yüzden tarihin kötü anlamda tekerrür etmemesi için artık herkes elinden geleni yapıyor. O yüzdendir ki zaten bu kadar büyük bir ikilem içerisinde kalıyorum. Eğer seni seçersem elimde hiçbir şey kalmaz sana olan sevgimden başka. Şu an üzerimdeki kıyafetler bile kraliyete ait. Aslında ben kendim kraliyete aidim. Biliyorum ki böyle sana gelirsem sen beni kabul edersin. Ya da öyle düşünmek istiyorum. Sorun şu ki ben kendimi kabul etmem. Bu yaşına kadar elinde çok değerli yetkiler bulunan bir insan iken ve hayatındaki kişilere büyük vaatlerde bulunabilecek biriyken her şeyi kaybedecek olmak kabul edebileceğim bir şey değil. Diğer yandan da kraliyeti seçersem babam hayatımızdan çıkana kadar seni kaybedeceğim. Bütün özgürlüğüme veda ederek bana söylenen, benim için planlanan hayata göre yaşayacağım. Öyle bir durumdayım ki şu anda iki seçenek de istemediğim ve istediğim şeylerle dolu. Zaten bu sebeptendir ki bütün gecemi karar vermek üzerine harcadım.

Seni bıraktıktan sonra saraya döndüm. Ailenin seni karşılama şeklini kıskandığımı itiraf etmeliyim. Şimdi sana anlattığımda zaten bana hak vereceksin bu konuda. Bildiğim bir şey var ki o da burası kocaman kapıları, sayısız odaları olan ama aslında içerisi ruhsuzluktan dolayı boş, kalpsizlikten dolayı soğuk ve sevgisizlikten dolayı yalnız bir saray. Ben döndüğümde ailemle karşılaşmadım mesela. Ya da babamı değil kralı görmeye gittim. Babamla değil, kralla konuştum. Nasihat değil, emir aldım. Eminim ki annemin olan bitenden haberi yoktur ama üzülerek de söylüyorum ki bu konuda o da kralın tarafını tutardı.

Biraz uzatıyorum, farkındayım. Her şeyi anla, içeriden bir gözden de yaşananları dinle ve sadece kendi düşüncelerinde boğulma istiyorum. Ki zaten sana her şeyi anlatmak da istiyorum. Konu konuyu açıyor beynimde elimde olmadan. "Aa bunu demişken şunu da anlatayım. " diyorum içimden.

Her neyse. Devam ediyorum. Kralın yanına gidişimde kalmıştım. Önceki yazıların birisinde sana bir leydiden bahsetmiştim. Babam onunla ilgili bir teklifle geldi bana. Ya bugün yaklaşık 1 senelik bir deniz seyahatine çıkacağız beraber ya da ben bu görevden vazgeçip senin yanına gelerek her şeyden vazgeçeceğim. Bana sabaha kadar vakit verdi. Eğer yolculuğa ben çıkmazsam kendisi annemle birlikte çıkacağını söyledi. Seni seçersem bu ülkede de barınamazmışım. Gidişimizle alakalı bütün işlemlerle ilgilenecekmiş. Aslında böyle oturup bunları okurken içinden "Bana gelirse her şey çok güzel olabilirmiş. " diyebilirsin. Aslında bakarsan bu doğru da. Ülkeden gideceğiz ve beraber olacağız. Ama sen ailenden ben de görevimden uzaklaşacağım. 21 yıldır uğruna uğraştığım bu görevden. Belki de sen şu an olduğun yerden ve hayattan memnun olmayabilirsin. Ben de sürekli bir kurala, verilen bir emire göre yaşamaktan memnun değilim aslında. Bir kısır döngü gibi. Ben arafta kalmış birisiyim. Hapsoldum buna. Kaderim bu.

Yani Lisa, çok üzgünüm. Bu mektubun sonunda işlemler bittiğinde seninle buluşacağım ve eğer sen de kabul edersen buralardan gideceğiz demek isterdim. Ama ben Jennie ile birlikte görevimi seçtim. Onunla beraber uzun bir yolculuğa çıkacağız. İşin kötü yanı uğrayacağımız bir sürü kara bölgesi hazırlanmış ve her birinde de gözler önünde olacağımız etkinlikler bulunuyor. Bu da tabi ki kraliyetin seçimi. Yol üzerinde bir yerde nişanımız duyrulacak. O kadar önemsemiyorum ki bakmadım bile neresi olduğuna. Nişanın ülke içerisinde yapılması kurallar gereği zorunlu olduğundan dönene kadar insanlar tarafından sadece evlenecek iki sevgili olarak bilineceğiz. Planlanana göre nişandan sonra hemen düğün hazırlıkları başlayacak. Bunları okumak sana zor geliyor olabilir. Bunun için de özür dilerim senden. Yine de benden duyman başkasından duymandan daha iyidir diye düşünüyorum. Umarım doğru düşünüyorumdur.

Umudum babamın bu dönemde hayata gözlerini yumması ve kendi kararlarını almakta yetkisi olabilecek bir insan olmam ve buna son vermem. Çok garip bir oğlun babasının ölümünü dilemesi. Ve tekrar çok garip bunu dileyecek kadar seni sevmem ama bu yaşanana kadar sana kavuşamayacak olmam. Kader ne kadar da acımasız. Şu an seninle olabilecekken ileriki günlerde yaşayacağım ikimize de acı veren bir izdivacı sana anlatıyorum.

Lisa, senden şunu istiyorum ki bu dönemde birçok şey görebilir, okuyabilir ya da duyabilirsin. Bunlara inanma lütfen. Aslında hepsi göz boyamak, insanlara mutlu bir çift olduğumuzu göstermemizi sağlamak amaçlı yapılmış bir şov olacak. İşin gerçeğinde hepsi yalan olacak. Dışarıdan herhangi bir yalnız olacağımız kapalı bir ana geldiğimizde aramızda hiçbir şey yaşanmayacak. Çünkü ben yaşamak istediklerimi seninle yaşadım ya da sana saklıyor olacağım. Kalbimde senin ismin yazılı kalacak ve kimsenin bunu silmesine izin vermeyeceğim. Lütfen bana inan ve beni beklemeye devam et. Sana verdiğim bütün sözleri tutmak için elimden geleni yapacağım. Ki zaten Jennie de biraz kendine saygısı olan bir insansa kalbinde başka birisi olan adamın peşinden gitmez ve daha ben söylemeden bu işten vazgeçtiğini söyler. Ama eğer sen bırakırsan beni, vazgeçersen benden işte o zaman yıkılırım. Bundan sonra devam etmemi sağlayan tek güç bir gün sana kavuşabileceğimin umudu olacak.

Son olarak şunu söylemek istiyorum. Eğer bu mektuba cevap vermek istersen Harry detayları seninle paylaşacak. Senden haber alabilmek ya da seninle mektuplaşmak beni daha da mutlu edecektir. Senin de kabul edeceğini düşünüp bana yazacağını varsayıyorum. Eğer yazmazsan zaten benden vazgeçtiğini düşünecek ve o büyük yıkımı yaşayacağım. Senin için çok zor olduğunu biliyorum. Ben de seni seven bir adamla uzun süreliğine yolculuğa çık istemem. Ama ikimizin elinde de olan bir şey değil bu. Bana güvenmene ihtiyacım var. Bir gün o tahta oturup seni yanıma almak için vereceğim savaşın daha kolay olacağına dair inançla devam etmeliyiz. Bu konuyu düşün ve bana cevap ver lütfen. Veda için bile olsa senden son kez haber alayım. Ama hemen de yazma. Gerekirse mektubu birkaç kez oku ve anlık sinirinin geçmesini bekle. Sakinleş. Her ne kadar mümkün olabilirse.

Umarım beni hayatına dahil ettiğine, sevdiğine pişman etmemişimdir seni. Hiç sanmasam da.

Sevgilerle Theodore.

three of us | tamamlandı |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin