"Evet baba, özür dilerim. Eğer Harry'i de işten çıkartırsak Lisa'yı cezalandırırım diye düşündüm işte. Ama dün gece vicdanım beni uyutmadı. Onun bir suçu yok. Benim yüzümden hayatının mahvolmasını istemiyorum. " dedi Theodore Kral George'a üzüntülü bir ses tonuyla. Dün gece yaşananlardan sonra bu durumu düzeltmek için aklına başka bir çare gelmemişti.
"Keşke en baştan yalan söylemeseydin. Neyse. Onu işe geri alırız ama senin yanında yine çalışamaz. Tamam ben halledeceğim bu işi. Sen çıkabilirsin. "
Theodore'un bugünkü yapıkacaklar listesinde basına hiç gözükmemek için sarayda oturmak vardı. Açıklamanın yapılacağı ana kadar bu durum böyle olacaktı. Odasına döndüğünde içeride Prenses Anne'i fark etti. Abisini gördüğü gibi sevinçle ona döndü. Theodore da onu burada görmeyi beklemiyordu. Bütün bu hengamede kardeşi olduğunu bile unutmuştu. Yüzüne bir gülümseme yerleştirerek yanına oturdu. Onlar beraber vakit geçirirlerken de Harry henüz işe geri döneceğinden habersiz evine dönmüştü. Annesi ve babası aşağıdaki dükkanlarına gitmişti. Lisa ile beraber evde yalnızdı.
"Ne oldu? " diye sordu Lisa'ya Harry. Bakışlarıyla onu taciz ediyordu çünkü.
"Neden tehdit ettin onu? Ne gerek vardı? "
"Başta seni sevdiğini söyleyip hepimizi oynadığı oyuna inandırdı! Seni kullandı! Beni kullandı! Sonra da hiçbir şey olmamış gibi hayatından çıkartmaya çalıştı! Kovdurdu beni! Seni de ortada bıraktı! Nasıl hala onu savunabiliyorsun?! " diye bağırmaya başladı Harry.
"Onu savunmuyorum. Ayrıca sakin ol. Annemler duyacak. Eğer onu şikayet edersen yardım ettiğin için sen de suçlanırsın. Bunu bilmiyor musun? "
"Suçlansam da yırtarım. Ben kraliyet emirlerini yerine getiriyordum sonuçta. Neyse. Bir işime geri döneyim seni de hayatından çıkartmak neymiş göstereceğim ona. Sarayda herkes çok mutlu neden bilmiyorum. O mutluluğu kursaklarında bırakacağım. "
"Abi lütfen saçma sapan hareketler yapma. Bırak ne halleri varsa görsünler. "
Harry bu sefer bağırmamak için kendini zor tutarak fısıldayarak kızdı. Kimsenin duymaması için çok dikkatliydi.
"Seni hamile halinle bıraktı. Şimdi iyisin çünkü karnın belli değil. Bundan 4-5 ay sonra ne yapacaksın? Yine ne hali varsa görsün mü diyeceksin? "
"Abi sakın! Theodore'un haberi yok! Bak sakın! "
***
Aradan geçen 2 hafta içerisinde Harry işine geri dönmüştü. Ama hala hamilelikten haberi yoktu. Bu sürede Theodore ise kimseye gözükmeden saraya 15 dakika mesafelik evine geçmişti. Jennie ile beraber yaşayacakları eve. Günlerini orada geçiriyordu. Jennie ise kendi evinde ailesiyle beraber nikahlarını bekliyordu heyecanla. Herkes kendi halindeydi. Ama artık açıklama zamanı gelmişti. Etraf birazcık durulduğundan Kral George bugünü uygun bulmuştu. Önceki geceden Theodore ve Jennie saraya gelmiş ve orada kalmıştı. Sabah erkenden kalkıp hazırlıklarına başladılar. İkisi de siyahlara bürünmüş uyumlu bir şekilde bindiler arabaya. Ve basın açıklamasını yapmak üzere çıktılar yola. Yanlarında Kraliyet sekreteri Martin bulunuyordu. Olası bir durumda müdahale edecek en güvenilir kişi oydu çünkü.
İçeriye girdiklerinde önce fotoğrafları çekildi. Her anları teker teker. Küçücük bir mimik oynaması o fotoğrafı milyar dolar değerinde yapardı çünkü. Hiçbir ayrıntı kaçırılmadı. Hiçbiri ne sebeple orada olduğunu bilmiyordu ve çağırıldıklarında akıllarına Lisa'dan başka bir konu da gelmemişti. Bu yüzden bütün gazeteciler heyecanlıydı.Theodore ve Jennie masaya oturarak yerlerini aldılar. Martin hemen Theodore'un başına geçti. Mikrofon çalışıyor mu diye kontroller sağlandı ve konuşma başladı.
"Her birinize bugün buraya geldiğiniz için teşekkür etmek istiyorum öncelikle. "
Yazılı bir senaryo vardı ve Theodore buna uyacaktı. Ancak halk arasındaki sempatisini tüm bu yaşananlardan sonra kaybetmişti. Teşekkür ettiğinde artık kimse ne kadar nazik olduğunu konuşmuyordu. Bu yüzdendir ki daha konuşmaya devam edemeden kalabalıktan bir ses yükseldi.
"Ne anlatacaksan anlat da gidelim playboy! "
Bunu söyleyen kişi ortamdan çıkartılınca sözlerine devam etti.
"Bugün burada bulunmamızın sebebi sizlere iki güzel haber vermek. Birincisi Jennie ile evleniyoruz. Tarih belirlendi ve en kısa sürede medya ile paylaşılacak. İkincisi ise Jennie'nin hamileliği. Başta ikimiz olmak üzere, saraydaki herkes bu durum için çok heyecanlı ve mutlu. Henüz 2.5 haftalık ve her şey çok yeni. Bu yüzden halkımızdan anlayış bekliyoruz. Herhangi bir yenilik olduğunda sizlerle paylaşılacak. Takdir edersiniz ki Jennie'nin çok yorulmasını istemiyoruz bu yüzden bugün herhangi bir soru cevap yapılmayacak. Tekrardan teşekkür ederiz. "
Throdore ayağa kalkarak Jennie'nin elinden tuttu. İkisi de gitmeye yeltenirken gazetecilerin bağırış sesleri arasından birisi çok net duyuldu.
"Lady Jennie, hislerini söylemeyecek mi?! "
Throdore dönüp Martin'e baktı. Onun onayı gerekiyordu çünkü Kral George böyle tembihlemişti. Martin oturdukları yeri göstererek tekrardan oturmalarını sağladı. Şimdi Jennie'nin kısaca konuşması gerekiyordu. Biraz gergindi çünkü konuşma esnasında birisinin Lisa hakkında bir şeyler sormasından korkuyordu. Sadece bebeği ve evliliği hakkında ufacık konuşup burdan kalkıp gitmek istiyordu.
"Tabi ki çok mutluyum. Önce Theodore'un bana evlenme teklifi etmesi, sonra bebeği öğrenmemiz derken her şey çok güzel gidiyor. Daha önce de söylediğim gibi ben ona çocukluğumdan beri aşığım ve onunla beraber bir çocuk sahibi olacağımız için çok heyecanlıyım. Eminim o da dünyadaki en iyi baba olacak. Teşekkür ederim. "
Konuşması bittikten sonra Theodore onun moralinin bozulacağı bir şey duymaması için hemen elinden kavradı ve ayağa kalkdırdı onu. Beraber çıkışa doğru yönelirlerken neyse ki başka hiçbir sorun çıkmadı. Son basın toplantısında tam da o anda her şey 180 derece değişmişti hayatlarında. Ama şimdi Kral George haklı çıkmıştı. Bu mutlu haberlerden dolayı önlerindeki herkesin yüzleri gülüyordu. Martin de bu durumdan dolayı rahatlamıştı.
Şimdi sırada düğün hazırlıklarının yapılması vardı. Jennie'nin gelinliğinin dikilmesi için provalar yapılacaktı. Karnı büyümeden bu işin de aradan çıkması gerekiyordu. Bu yüzden diğer hafta hafta içi yapılacaktı. Herkes hızlıca gerekli işleri halletmeye çalışıyordu. Theodore'un takım elbisesi dikilmişti. Takacağı nişanlar hazırlanmıştı. Onun herhangi bir sorunu yoktu. Jennie'nin hazırlanmasında ailesi yardımcı oluyordu. Mekanın hazırlanması için Kraliçe Margaret Prenses Anne'i de yanına almıştı. Kral George gelişmelerden haberdar oluyor onun dışında konuyla ilgilenmiyordu. O daha çok kendi işiyle uğraşıyordu. Önemli olan tek şey düğünün 1 haftaya yetişmesiydi.
Herkes yerlerini aldığında Theodore da günün yaklaşmasını sarayda bekliyordu. Evlerinde de eksik bir şey kalmamıştı. Hepsi karşılanmıştı. Jennie'nin özel istekleri de evlendikten sonra çözülecekti. Zaten Theodore'un da evin neyinin değiştiği ya da değişeceği çok umrunda değildi. Odasında oturmuş buradaki son günlerini geçiriyordu. Kapı tıklatıldı ve içeriye kahvaltısı geldi. Kahvaltı için bu sefer çay yerine portakal suyu istemişti. Onun dışında diğer her şey normaldi. 1 adet haşlanmış yumurta, 1 dilim peynir, 5 zeytin, 1 kahvaltı kasesinde bal üzerine tereyağı parçası ve 2 parça ekmek. Huzurla yemeğini yerken bir yandan da evliliği düşünüyordu. Her şey gerçek oluyordu. Artık sözde değildi. Derken boğazında bir sıkışıklık hissetti. Başta ekmek parçasının kaldığını ve nefes almasını zorlaştırdığını sandı. Ama öyle değildi. Zaman geçtikçe nefessizlikten daha kötü oldu. Elleri ayakları uyuşmaya başladı. Dengesini kaybederek oturduğu yerden yere düştü. Tabakların kırılma sesleriyle içeriye çalışanlar koşarak geldiler. Ve Theodore bilincini kaybetti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
three of us | tamamlandı |
RomanceBir varmış, bir yokmuş... Krallığın birinde yakışıklı ve bir o kadar da zeki bir prens yaşarmış. Bu prens ailesine çok düşkünmüş ve tahtın varisi olduğu için de ailesi tarafından her zaman öncelik sahibiymiş. Herkes de görevini bilir, bu yüzden çok...