Sabah erkenden uyandım. Hiç okula gidesim yoktu çünkü Jungkook' u görmek istemiyordum. Kapımı çalıp joon içeri girdi.
Joon: günaydın abla!
Mi: günaydın!
Joon' u görmek beni mutlu ediyordu nedense.
Joon: kahve içer misin sana biraz kahvaltı hazırladık annemle kahve içersen onuda yapıcam.
Mi: ben yaparım kahvemi. Sen çantanı falan hazırladın dimi?
Joon: evet hepsi hazır.
Mi: tamam o zaman sen aşağıda bekle bende geliyorum.
Joon odadan çıkınca dolabımı açtım ve üstümü giyindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çantamı alıp aşağıya indim. Kahvaltıdan bir kaç lokma aldım. Sonra masayı hızlıca topladım.
Mi: hazırsan gidelim.
Joon: hazırım.
Evin kapısından çıktık. O sırada karşıda çöp atan Jungkook' u fark ettim. Onu hiç görmemişim gibi yürüdüm ama o beni fark edip yanıma geldi.
Jk: mi rae beni dinler misin artık, telefonlarımada bakmıyorsun. Aa küçük dostumda buradaymış.
Mi: bence konuşçak bir şey yok varsa da bu iyi bir zamanlama değil. Gidelim kardeşim.
Joon' un elinden tuttum ve yolumuza yürümeye devam ettik.
Joon: jk abimle aranızda kavga mı oldu?
Mi: ona benzer birşey ama sen kafana takma.
Joon' un okuluna geldiğimde bende içeri girdim. Onu sınıfına kadar bıraktım ve öğretmenleri ile tanıştım. Sonra müdürün yanına gittim.
Mi: merhaba efendim.
Müdür: hoşgeldiniz.
Mi: bugün bu okula joon seu isimli öğrenci geldi. Ben onun ablasıyım size numaramı vereyim eyer bir şey olursa mutlaka beni arayın. Bide ona iyi bakarsanız mutlu olurum.
Müdür: tabiki efendim.
Son bir kez joon' un yanına gidip başarılar diledim. Okuldan çıkıp kendi fakülteme gittim. Okulun başlamasına daha 20 dakika vardı.
Fakültede ki kütüphaneye gittim. Rafları geziyordum ama ilgimi çeken bir kitap bulamamıştım. En son deponun yanındaki raf kalmıştı . Oraya gittim elime bir tan kitap aldım tam gidiyordum ki biri beni depoya çekti.
Bu jungkook idi. Ben içeri girince kapıyı kilitledi. Beni duvar ile arasına almıştı.
