Ders bir türlü bitmiyordu. Çok heyecanlıydım. Ona ne dicektim??
Sakin ol mi rae. İçinden ne geçiyorsa söyle gitsin.
Bir kaç dakika sonra zil çaldı. Koşarak çatıya çıktım ve Jungkook' u bekledim. Oda biraz sonra gelmişti. Nefes nefese kalmıştı. Koşarak gelmiş olmalıydı. Beni görünce hemen yanıma geldi.
Mi: jk.. ben özür dilerim. Dinlemeden yargıladım ve aşırı tepki verdim. Bide söylediğim küfürler için üzgünüm.
Jk: bu beni affettiğin anlamına mı geliyor!!
Mi: evet sana çok aşığım.. seni bırakamam.
Bana sıkıca sarıldı ve havaya kaldırıp etrafında döndürdü. Küçük bir çocuk gibi seviniyordu.
Jk: BU GERÇEK DİMİ?! LÜTFEN RÜYA OLMASIN!!
Mi: evet gerçek tavşanım.Jk: beni bırakıcaksın diye çok korktum. Ben seni sevdiğim gibi kimseyi sevmedim mi rae.. o yüzden seni yüz üstü bırakmam. Bana güvendiğin için teşekkürler.
Belimden bana sarılıp kendine çekti. Tutkulu bir şekilde beni öpmeye başladı. Elimi onun yüzünde ve saçında gezdirdim.
Aşağıya tekrar birlikte indik. El ele tutuşuyorduk. Bir birimize bakım gülüyorduk. O sırada o kız yanımıza geldi.
Kız: demek barıştınız sizin adınıza mutluyum ve tekrar özür dilerim.
Mi: geçmiş geçmişte kaldı.
Kız aslında düşündüğüm kadar kötü değildi. Belliydi güçlü görünmek için böyle davranıyordu.
Kafeteryaya gidip bir şeyler aldık. Boş masaya geçtik ve jungkook ile sohbet ettim. Gerçekten artık mutluydum içimdeki bir duygu kaybolmuş onun yerine mutluluk gelmişti.
Nedense o tenefüs çabucak bitti. Ya da bana öyle gelmişti. İkimizde sınıflarımıza gittik.
Uzun bir gündü. Çıkışta hye su' yu bekledim. Onunla birlikte gidicektik ve ona olanları anlatacaktım.
Mi: sonunda geldin olum jk ile barıştım.
Hye: aaağğhhh cidden mii!
Mi: eveğğtt.
Hye: ay mutlu oldum şimdi. Kardeşini almaya gidiyoruz dimi?
Mi: evet gel.
Joon' un okul kapısına geldik ve beklemeye başladık. Çıkmasına bir kaç dakika vardı.
Hye: okul güzel görünüyor.
Mi: evet baya bir güzel. Bak geliyor.
Joon bana el sallayarak koşuyordu. Çömelip ona kollarımı açtım. Koşarak bana sarıldı.
Mi: naber?
Joon: seni özledim abla o kadar.
Mi: beni mi tatlı çocuk.
Joon: bu abla kim?
Mi: o benim en yakın arkadaşım.
Hye: merhaba ben hye su senin ismin ney?
Joon: ben joon seu tanıştığıma memnun oldum.
Mi: verde çantanı ben taşıyayım.
Joon: olmaz sabahkinden daha ağır kendini yorma.
Mi: o zaman kesin alıcam.
Ne yapsam joon çantasını kendi taşıdı. Hep birlikte yürüyorduk.
Joon: aaa abla sana verdiğim anahtarlığı takmışsın.
Mi: evet çünkü çok beğendim.
Hye su' yu evine bırakıp kendi evimize yürüdük. Joon okulda neler yaptığını anlatıyordu.
Eve gelip yemek yedik. Sonra joon' un odasına gittik.
Joon: abla bu ödevi anlamadım nasıl yapıcaz?
Mi: hmm bi bakalım.
Ödevinde ona yardımcı olduktan sonra kendi odama gittim. Çalışma masama oturdum. Tam kitabı açıcakken jungkook dan mesaj geldi. " Çöp atmaya çıksana seni özledim."
Aşağıya koşarak indim.
Mi: anne çöp doldu dimi ben atayım onu.
Annem: kızım çöp kutusu uzakta baban atar.
Mi: yok yok yaşlandı o ben atayım versen.
Çöplerin hepsini aldım. Gerçekten çöp kutusu bizim eve uzaktı. Bide bunları geri dönüşüme göre ayırmam gerekiyordu. Ama Jungkook' u görmem yeter de artardı.
Çöpe doğru koşarak gidiyordum. Sonra jk belirginleşti. Çöpleri ayırıyordu.
Mi: ben geldimm!
Jk: evinizde çöp olmasına sevindim.
Elimdeki çöpleri yere koydum. Önce kağıtları atmaya karar verdim. O sırada jungkook belimden tutup kendine çekti ve beni öpmeye başladı. Kendimi ondan ittim.
Mi: jungkook ne yapıyorsun ya biri görürse.
Jk: ne yapayım dayanamıyorum. Sevgili olmadan önce senle daha güzel geceler geçirmiştim.
Mi: ama o zaman ailemiz yoktu hatırlatırım.
Jk: offf cidden artık dayanamıyorum sana ihtiyacım var.
Mi: sorry tavşancık ama ailem burada.
Jk: ahh peki. Ama unutma ailen bir gün gittiği zaman seni çok kötü yapıcam.
Mi: tabi bi o gün gelsin hele.
Çöpleri ayırıp atmak çok sıkıcıydı ama bunu yapmak zorundaydım. Jungkook' un çöpleri bitmişti. Benimki ise az kalmıştı.
Mi: sen eve gidebilirsin benim var daha.
Jk: gece vakti seni tek mi bırakayım. Hayatta olmaz.
Bir kaç dakika sonra çöpler bitmişti.
Mi: tamamdır artık gidebiliriz.
Jk: son bir kez öpeyim mi?
Mi: olmaz.
Jk: ama çok azdım.
Mi: olmaz dedim biri görürse batarız.
Jk: ahh! Senin yüzünden 31 çekicem.
Mi: sorry.
Eve kadar beni bıraktı. Eve girdiğimde annem babam ve joon hazırlanmıştı.
Mi: nereye gidiyorsunuz?
Annem: joon' u etrafı gezdiricez. Sinema, oyun salonu , yemek falan yicez işte gelmek ister misin?
Joon: evet abla sende gell!!
Aklıma harika bir fikir gelmişti.
Mi: işiniz uzun sürer mi?
Babam: yani saat şuan 7 desek biz 12 veya 1 gibi geliriz.
Joon' a eğildim ve elimi saçında gezdirdim.
Mi: üzgünüm ama gelemem yapacak ödevlerim var bi dahaki sefere senle biz gezeriz tamam mı?
Joon: peki.
Annem: sen ödevine bak kızım.
°°°°°°°°♪ \(^ω^\ )(~‾▿‾)~°°°°°°°°