•31•

28.8K 2K 479
                                    


Selamlar. İkinci sınavlar yaklaşıyor, gelmeden elimden geldiğince bölüm atacağım :(

Oy:670

Yorum:250

¡¡ Sınır geçilmeden bölüm gelmeyecek. Sınır geçildiği halde diğer hikayenin sırasıysa ona devam edeceğim. ¡¡

.

.

.

"Telefonu açmazken ne düşünüyordun ki?!" Yüzümü aşağı eğip Gediz abimin söylemesini duymazdan geldim.

Haklıydı. Yine de bilerek yapmamıştım ve bunu anlaması gerekti .

"Gediz yeter." Dedi babam düz sesiyle. Yemek sofrasındaydım ve yediğim laflardan dolayı doymuştum.

Annem odama girdikten hemen sonra kıpkırmızı kesilmiş, kendimi aşağı nasıl attım anlamamıştım.

Doğru kişi, Atilla'ydı.

"Aden yemeğini ye ablacım." Ablam tabağımı işaret edip yememi söyledi ama hiç iştahım yoktu.

"İştahım yok."

"Dün ne kadar yediysen." Bu sefer Ediz abim laf soktuğunda sinirle nefes alıp verdim.

Ben hayatım boyunca bir tek Emre'ye hesap vermiştim. Hesap vermeyi bilmezdim. Bunun için beni suçlayamazlardı. Ne kadar alışmaya çalışsam da birden olmuyordu her şey.

"Kusura bakma. Hesap vermeyi sevmem. Bir daha endişelenmezsin olur biter." Dedim sertçe ve çatalı sofraya sertçe bırakıp ayağa kalktım. Kenardaki çantamı alarak çıkışa yöneldim.

"Ben arabadayım."

Kimsenin bir şey söylemesine izin vermeden çıkıp gittiğimde kırgındım. Onlara açıklama yapmama rağmen üzerime gelmişlerdi.

Montumu üzerime geçirip kapıyı açtım. Şoför beni görünce arabayı getireceğini söyleyip garaja gitti.

Bugün salıydı.

Cuma günü doğum günümdü.

Doğum günlerimi çok severdim.  Bütün günümü Emre'yle geçirir, oldukça eğlenirdim.

Nefes verdim. Annem parti vermekten bahsetmişti ama konu kapanmıştı. Onlar kendi aralarında hallederdi.

Sanırım medyaya da o gün haber vermeyi düşünüyorlardı. Bir sorun yoktu. Artık bunu aşmıştım.

Önümde duran arabayla irkilip kendime geldim. Hemen kapısını açarak kendimi içine attım.

Sıcak hava yüzüme çarptığında derince nefes alıp olduğum yere iyice yayıldım. Onlar gelene kadar biraz Emre'yle konuşurdum.

Telefonu çıkarıp Emre'yi aradım.  Birkaç çalış ardından bıkkın sesini duyunca gülümsedim.

"Güzelim."

"Naber yorgun savaşçı?" Dedim gülerek. "bu kez ne ceza aldın?"

Ne zaman başımıza bir şey gelse ceza alırdı.

"İstediğim oyunu almamı yasakladı." Dedi üzgünce. "Beş aydır bu oyunu bekliyorum ben ya!"

"Üzülme, birkaç duygu sömürüsü işi halleder." Dedim gülerek. Ceza alırdı ama çok sürmezdi. Tek çocuk olunca çok üstüne düşüyorlardı.

Gerçek Aile| Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin