•37•

19.9K 1.6K 808
                                    

Merhabalar. Evet, haftanın üçüncü bölümü. Bunun için lütfen ama lütfen yorum yapın. Son iki bölümün yorumları çok çok güzeldi. Çok teşekkür ederim.

Oy: 700

yorum: 300

Lütfen oylara basmayı ihmal etmeyin.

.

.

.

Yazardan;

''Gitti.'' 

Gitmişti. Aden, belki de bir daha hiçbir kuvvetin birleştiremeyeceği bir şekilde parçalanmıştı ve bunu ona kendi ailesi yapmıştı. Annesi yapmıştı, babası yapmıştı.

Derin soluklanmak için elini dizlerine yaslayıp eğildi ama gözleri dolu doluydu. Bir şeyleri artık telafi edemeyeceklerini anlamıştı.

''Kapıda ne bok yiyorsunuz lan siz!'' Yalın sinirle korumalara bağırdı. ''Kız kaçıp gidiyor, biriiniz tutamıyor musunuz?!''

Derin dinlemek istemedi, umrunda olan tek şey kardeşiydi.

''Abla, plakasını aldın mı taksinin?'' Rüzgar montunu giyip evden koşarak çıktı ve ablasının yanına gitti. Derin başını iki yana salladı. O an düşünememişti.

''Nereye gitmiş olabilir? Emre'yi ve Atilla'yı arayalım.'' Hepsi deli gibi endişeliydi. Hepsi deli gibi hayal kırıklığına uğramıştı. 

''Söylerler mi sence yerini bize Rüzgar?'' dedi Yalın alayla. ''Sikip attılar her şeyi, bunun dönüşü var mı sence?'' Derin'in titremesi arttı. 

Gerçekten, her şey bitmiş miydi?

Yalın ablasının yanına doğru gitti ve titreyen bedenini kolları arasına alarak onu kendine yasladı. ''Abla tamam, sakin ol. Bak , biraz sakinleşsin onunla konuşabiliriz. Atilla'ya gitmiştir kesin.'' yutkundu. ''Ne zaman başına bir şey gelse onun yanına gidiyor. Güvendedir, ben birazdan bakmaya gideceğim. Lütfen, titreme artık.''

''Bitti. ''Dedi Derin. ''Bitti, her şey bitti. ''

Üçünün içini de derin bir korku kapladı. Ya onlarla bir daha konuşmasaydı? Ne yapabilirlerdi ki?

''Üşüyorsun, montun yok. Hadi içeri girelim.''

''Ben o eve girmem.'' dedi Derin nefretle. ''O eve girmem.''

''Tamam, gel montunu alıp çıkalım. Bak gözünü seveyim aklım sende kalacak, Adeni bulmam gerek.'' Yalın yalvarır gibi konuştu ve onu eve götürmeye başladı. ''Hemen çıkacağız, söz.''

Birlikte eve girdikleri zaman , Ediz ve Gediz'in bağırışları duyuluyordu. İkisi de o kadar çok bağırıyorlardı ki onları duyanlar karşılarında anne ve babaları yerine birer düşman varmış sanırdı.

Yalın salona girdi, Annesi ağlıyordu ve babası da yerdeki kolyeyi avuçları arasına almış; sıkıyordu. Yalın ilk defa onlara karşı nefret hissetti. Onlardan, kardeşlerine böyle hissettirdikleri için nefret ediyordu.

''N-nerde?'' Esin hanım oğlunu gördüğü an ona doğru yürüdü. ''Kızım nerde?''

''Kızın yanında.'' dedi Yalın boş gözlerle ona bakarak ve Selin'i gösterdi. ''Görmüyor musun?''

''Yalın, izin mi verdiniz gitmesine?'' Araf öfkeyle bağırdığında bu sefer ona döndü ve hiçbir zaman yapmayı düşünmediği bir şey yaparak abisine yumruk attı. 

Gerçek Aile| Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin