İzuku'nun bakış açısı :
Bugün quirkimin ne olduğunu öğreneceğim. Aslında dün öğrenebilirdik ama babam işten çok geç geldiği için gidemedik. Bunu çok önemsemedim, sonuçta geç öğrenmekle hemen öğrenmenin ne farkı var ki?
-Doktora gidiyorlar açıklıyor falan işte, çok sıkıcı oralar geçiyorum, şimdi İzu 5 yaşında-
3rd P.O.V. (bakış açısı)
Midoriyaların evinde bir kargaşa vardı. Hisashi İzukunun elinden çekiyor, onu bir suikastçi olarak eğitmek için Kardeşlik'e götürmeye çalışıyordu. İnko ise buna karşıydı.
İnko: Hayır! Ben oğlumu da eve kanlar içinde gelmiş görmek istemiyorum! Lütfen Hisashi, bırak oğlumuzu...
Hisashi: Bunun bir zorunluluk olduğunu sen de biliyorsun İnko! Sen de bir zamanlar benimle çalışıyordun. Hem Kardeşlik'in kıdemli bir üyesi Kardeşlik'e katılmamış diye yayılırsa ne yapacaksın İnko? Benim gibi önemli bir üyenin çocuğunu öldürüp ödül kazanmak isteyen kaç kişi var haberin var mı?!?!?
İnko gözleri yaşlı bir şekilde kocasına bakıyordu. Onun haklı olduğunu o da biliyordu ama gene de çocuğunu oraya göndermek istemiyordu. Bu çevrelerdeki herkes Kardeşlik'teki öğretimcilerin ne kadar sert ve acımasız olduğunu biliyordu. Bayılana kadar antrenman yapıp ilaçlar sayesinde uyanık kalan 6 yaşında çocuklar...
İnko gittikçe daha çok ağlıyordu. En sonunda İzuku'nun kendini savunmayı öğrenebilmesi için razı oldu.
Neler olduğunu anlayamayan İzuku, elinden sertçe çekiştiren babasını takip ediyordu.
İzuku: Babaaa! Kolum acıyor.
Hisashi: Daha dayanıklı olmayı öğreneceksin İzuku.
İzuku: Nereye gidiyoruz?
Hisashi sinsi bir sırıtmayla oğluna döndü: İş yerime.
İzuku normalde babasının iş yerini merak etmişti ama şimdi, babasının o anlamlı gülüşü yüzünden tedirgindi. Sonunda yıkık dökük bir evin önünde durdular. hava kararmıştı. Hisashi İzuku'yu kucağına aldı.
Hisashi: Sıkı tutun evlat! Uzun bir süre görevlerin dışında buradan ayrılamayacaksın, dedi Hisashi quirkiyle gölgelerin arasına karışırken. İzuku gözlerini sımsıkı kapattı, açtığında ise elli çift gözle karşılaştı ve hemen Shadow quirkiyle babasının arkasındaki gölgeye gizlendi. Etraftan "OoOoOoOOOOO!" gibi şaşırma sesleri yükseldi. Quirkini henüz almış bir çocuğun bu kadar hızlı tepki verip pratik bir çözüm bulması herkesin hoşuna gitmişti. İzuku etrafındakilerin kötü kişiler olmadığına karar verince gölgeden dışarı çıktı. Etrafına bakmamış olduğunu fark etti.
(Lüks olduğunun farkındayım ama burası merkez değil. O yüzden sorun yok.)
Odadaki adamlardan biri İzu'nun yanına geldi ve :
-Hoşgeldiniz genç üyemiz, dedi.
Arka sıralardan birisi bağırdı :
-Daha üyemiz değil. Ayrıca sırf kıdemli birisinin çocuğu diye ona kibar davranma. O da herkes gibi ağır eğitimden geçecek, dedi.
Salondan onaylayan sesler çıkmaya başladı.
Hisashi: Değerli Kardeşlik üyeleri! Lütfen oğlum için özel muamele istediğimi düşünmeyin. Tam tersi, diğer yeni üyelere de örnek olması için en ağır şartlarda eğitim görmesini istiyorum.
Kalabalıktan bu kez takdir eden sesler çıkıyordu. İzuku ise babasının arkasına geçmiş, hiçbir şey anlamadan olanları izliyordu. Sonuçta o sadece 5 yaşındaydı.
En arka sıradan 23 yaşında, uzun boylu ve siyah saçlı bir genç ayağa kalktı ve yavaş adımlarla İzuku'nun yanına geldi.
-Merhaba genç adam!, dedi duygusuz bir sesle. Tanışabilir miyiz?
İzu: Merhaba. Ben İzuku Midoriya! Sizin adınız nedir?
Genç : Ben Black. Memnun oldum.
İzu: Ben de.
Sonra İzuku babasına baktı ve:
- Ne yapacağız, dedi.
Hisashi: Gerisini Black'e bırakıyorum. Yani Sensei, ya da Master. Hangisini istersen.
İzu: Black diyemez miyim?
Hisashi: Mezun olduktan sonra oğlum.
Hisashi ile Black arka tarafta bir şeyler fısıldaşıyorlardı. İzuku ise en yakındaki masaya oturmuş, oradakilerle sohbet ediyordu. Kendisini buraya ait hissediyordu. Sanki evde gibi, rahattı... Bilmiyordu önünde onu bekleyen acıları. Hisashi gittikten sonra Black, hiçbir şey demeden İzuku'yu elinden tutup bir gölgeye getirdi.
B ve İ yazacağım isimlerine
B: Quirklerinden birisi Shadowmuş.
İ: Evet
B: Şimdi senden bizi şuradaki gölgeye götürmeni istiyorum.
Bunu söylerken salondaki en uzak gölgeyi göstermişti Black.
İ: O kolay Sensei!!!
İzuku Black'in elini tutup gözlerini kapattı. Derin bir nefes aldı ve birlikte gölgenin içinde kayboldular. İzuku gözlerini açtığındaysa Black'in gösterdiği gölgenin üzerindeydiler. Salondaki herkes alkışlamaya başlamıştı. Black ise İzuku'ya döndü.
B: Bunu yapmayı birisinden mi öğrendin?
İ: Hayır. Bu sabah eve annemden izinsiz kedi sokmaya çalışırken oldu... dedi İzuku parmaklarıyla oynarken.
B: Tek seferde mi?
İ: hmhm
Herkes sessizce ikilinin konuşmasını dinliyordu. İçinden " Çocuk harika bir suikastçi olacak!" diye düşünüyorlardı. Ancak Black tek bir şey söyledi: Yeterli değil.
İ: Ama bana öğreteceksin değil mi?
B: Evet. Sadece daha hızlı olman gerek. Bir gölgeden diğerine iki saniyede geçtin. Bize lazım olan Saliseler.
İzuku başıyla onayladı.
Black : Testi geçtin! diye bağırdı.
Herkes alkışlıyordu. İzuku şaşkın şaşkın bakınca açıklamaya başladılar
B: Sana bir görev verdiğimde hemen kabul ettin. Kararı sorgulamadan hızlıca uyguladın. Seni eleştirdiğimde ağlamadın veya bana karşı bir nefret hissetmedin, beni sabırla dinledin. Görevini paniklemeden bitirdin. Yani, sınavı geçtin İ-ZU-KU!!! Şimdi sıra cehennemde...
Eveeeet!!! Buraya kadar sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim. Sonraki bölümlerde eğitim temposundan bahsedeceğim ve bu "sıkıcı" kısım bitmiş olacak. Ondan sonrası için çok güzel planlarım var. Umarım size de heyecan hissettirebilirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Assasin (Suikastçi) Deku
FanficFarkındalığın beraberinde getirdiği çökme hissi... İzuku Midoriya, genç yaştan beri bir suikastçi olmak için çok ağır şartlarda ve sıkı bir denetimle eğitiliyor. On beş yaşına gelince eğitimini tamamlayan İzuku, şimdi UA Lisesi'ne gidiyor. Bakalım n...