Farkındalığın beraberinde getirdiği çökme hissi...
İzuku Midoriya, genç yaştan beri bir suikastçi olmak için çok ağır şartlarda ve sıkı bir denetimle eğitiliyor. On beş yaşına gelince eğitimini tamamlayan İzuku, şimdi UA Lisesi'ne gidiyor. Bakalım n...
BU BÖLÜM YAZARKEN BENİ BİLE RAHATSIZ ETTİ. FAZLASIYLA HASSAS BİR BÖLÜM. UYARILDINIZ!
İzu POV:
Gözlerimi yavaşça açtığımda bütün vücudum acıdan yanıyordu. Geçen gün yediğim kurşunun etkisinin hala devam ettiğini tahmin etmiştim. Ama etkisinin bir nebze bile azalmamasını ummuyordum. Etrafıma baktım. Tanıdık bir oda. Aaaa! Doğru ya! LOV'un işkence odası. Burada Magne'ye işkence etmiştim zamanında. Ne günlerdi beee! Şimdi onun yerinde ben vardım ama. İşte bu kötüydü. Kaçırılmak için bu günü beklemiş adi herifler! Hayır, önce acı eşiğini, dayanıklılığını düşürmek nasıl bir şeydir ya!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Magne bu bu arada.)
Odada sadece bir sandalye vardı. bir de benim bağlı olduğum metal koltuğumsu şey. Bileklerimde metal zincirler vardı. Kelepçe gibi olan kısım quirkleri etkisiz kılıyordu. Tavanın ortasından zayıf bir ışık sarkıyordu. Yerde, önceden yapılan işkencelerden sonra temizlenmeye üşenilmiş kanlar vardı. Kapı ise demirdendi ama hafifti.
Ben zaten bildiğim odayı "alıcı gözle" incelerken kapı gıcırtıyla açıldı. İçeri Toga, Shigaraki ve Dabi girdi. Toga gülüyor, Shigaraki mal gibi bakıyor, Dabi ise iğreniyormuş gibi delici bakışlar atıyordu bana. Hikayemle çok sarsmışım onu belli ki. Ben de onların ifadelerine karşı meydan okuyan bir sırıtış attım.
Dabi: Demek hala gülebiliyorsun?
İzu: Geçmişimle barışık olmayı öğrendim, dedim açıkça küçümseyen ve alay eden bir sesle.
Toga: Ben hala seni seviyorum İzu-kuuuun!
Evet, onlara adımı söylemiştim. Shadow çok şüpheli olurdu. Gidip "Merhaba! Ben David!" demek de istemedim.
İzu: Sağ ol Toga! Ben de seni seviyorum gerçekten. Ama o iş olmaz. Aşk, ı-ıh yani!
Toga: Canın sağ olsun senin İz-
Shiggy: DAHA NE KADAR SÜRDÜRECEKSİNİZ BU SALAK ŞEYİ! dURUMUNUZUN FARKINDA MISINIZ SİZ!
İzu: Chill out brooo! Sizli bizli olmaya gerek yok. Hala senin maskene- ya da her neyse o şeyin adı, oje süren çocuğum ben. Sen diyebilirsin.
Shiggy: Ulan salak! Siz, yani çoğul.
Dabi: Ya siz iyi misiniz? İşkence odasında konuşulanlara bak. Şimdi seni kızartacağım, pürüzsüz cildine veda et falan desenize!
İzu: İltifatlar için sağ ol!
Shiggy ve Dabi derin nefesler çekerek odadan dışarı çıktı ve kapıyı bir ergen misali çarptı. Geriye Toga kalmıştı. Zamanının suç ortağı. Onu gerçekten seviyordum. Komik kızdı, gerçekten.
