1 yıl sonra
Jisoo, Lisa'yı düşünüyordu. Birkaç ay önce evlenmişti ama mutlu değildi. Lisa'yı unutabileceğine inanmıştı ama başarılı olamamıştı. Onu unutmak bu kadar kolay değildi. Penceresinin kenarında oturup yaşadığı herşeyi gözünün önünden geçirdi. Kendisini mahveden birine delicesine aşık kalabilmek canını yakıyordu. Gözleri doldu çok yorgun hissetti gözlerini kapadı. Rüzgarın hafif esintisini ve yaprakların sesleri onu rahatlatırken herşey ona Lisa'yı hatırlatıyordu. Ne kadar süre rüzgarı ve yaprakları dinlediğini bilmeden kapının çalmasıyla anılarından sıyrıldı. Kapıyı açtığında karşısında görmeyi beklediği en son kişi vardı.
Siyah saçlı bir Lalisa..
Jisoo yutkunamadı. Lisa onun gözlerine bakamadı. İkiside donup kalmış gibiydi hayat onlar için o an durmuştu. Bir süre -ki ne kadar uzun olduğunu bilmiyorlardı belki de birkaç saniyeydi- öylece durdular. Ardından ikisininde gözleri doldu birbirlerine baktılar. Lisa sesini bulduğunda umut ve hayal kırıklığı dolu gözlerle ona baktı.
"Seni özledim" dedi. Jisoo artık çok geç olduğunu bilmesine rağmen hayatında ilk defa hata yapmaktan korkmayarak Lisa'ya sarıldı.
"Bende.." diye fısıldadı.
"Bende seni özledim" ardından ikisi de ağlamaya başladı birbirinin kollarında ağladılar. Herşey bu kadar kolay affedilebilir miydi ikiside bilmiyordu umursadıkları da söylenemezdi. Birbirlerinden ayrıldıktan sonra Lisa, Jisoo'nun gözlerine baktı.
"Jisoo, özür dilerim." Lisa bunu söyledikten sonra arkasına döndü ve yürümeye başladı buraya gelmek en başından beri hataydı... Jisoo'nun evlilik yüzüğünü görmüştü ve artık birbirlerine ait olamayacaklarını fark etmişti. Canı yanıyordu zamanı varken Jisoo'yu geri döndürmeliydi. Gözlerinden yaşlar düşerken Jisoo'nun gelip arkasından sarılmasıyla yerinde donup kaldı. Karnına sarılan elleri tuttu Jisoo'nun yüzüğünü okşadı yüzünde buruk bir gülümseme oluştu.
"Bırak.." diye fısıldadı.
"Bırak Jisoo buraya gelmem bile hataydı." Artık daha çok ağlıyordu ama belli etmemek için hıçkırıklarını içinde tuttu. Jisoo'nun yaşlı gözleri giydiği tişörtü ıslattı. Beraber ağladılar yine. Beraber gülemedikleri her an için beraber ağladılar. Lisa Jisoo'nun ellerini belinden çekti ve ona döndü. Elleri Jisoo'nun yanaklarını kavradı ve dudakları buluştu. İkiside dünyadan soyutlandı bir süre ve ayrıldıklarında gerçek dünyaya döndüler. Lisa Jisoo'ya son kez sarıldı.
"Gidiyorum.." diye fısıldadı.
"Gidiyorum ve geri gelmeyeceğim hayatını yaşa ikimiz içinde" dedi ve saçlarını öptü Jisoo'nun. Ondan ayrılıp arabasına bindi. Yapmalıydı, en azından kendisi için olmasa bile Jisoo için gitmeliydi...
🍃🍃🍃
Yeniden selam
Psikiyatristim buraya dönmenin iyi olabileceğini söyledi bende burayı özlemiştim hem tatildeyim ve okulda bitti bu yüzden rahatım
Umarım yeni bölümlerde ve daha sık görüşebiliriz💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ropes And Flowers - Lisoo
FanfictionLalisa babasının isteği üzerine nefret ettiği Kim jisoo ile evlenmek zorunda kalır Jisoo Lalisa'ya deliler gibi aşıktır ancak aşkı lalisa'nın nefretini bitirebilecek kadar güçlü müdür? (not: bu hikayenin konusunu tiktok üzerinden bir pov'dan aldım.)