Karşımda duran kıza dikkatlice baktım. Arya ile bir birlerine tıpa tıp benziyorlardı ama Arya değildi, Onun adını söylememle yüzünün aldığı şekil bunu belli etmişti.
Soğuk gülüşü ile yanıma yaklaştığında kendimi bir iki adım geriye çektim, ama geriye çekmem bir işe yaramamıştı. Arkadaki ağaca çarpmamla birlikte öylece kalakaldım.
Yanıma tamamen yaklaşıp eliyle kolumdan tuttu ve kulağıma yağildi.
" Benim küçük güzel bedenim uyanmış, Ama bunun olmaması gerekiyordu. Bu gözleri sadece ben açacaktım" dediği anda kolumda hissettiğim acı buna eşlik etti…
Yavaş yavaş Onun yüzü gözlerimin önünden kaybolurken, nasıl bir ortama girdiğimi düşünürken buldum. Bilincim tamamen gittiğinde karanlıktan başka hiçbir şey yoktu.
Gözlerim tekrar aralanmaya başladığında, kendimi çok bitkin hissediyordum. Vücudum sanki hiç durmadan çalışmış ve kendini yormuştu.
Elimi gözlerime götürerek ovuşturdum ve kendime gelmeye çalıştım. Yattığım yerden doğrularak etrafa baktım. Beyazlarla kaplı bir odadaydım.
yatağından duvarına kadar her yer bembeyazdı.Yavaşça yataktan inerek kapıya doğru yaklaştım. Kapının kolunu tutup çevirdiğimde açılmadı. İşte o anda hapsedildiği mi anladım. Acele davranarak kendimi nasıl bir çıkmazın içine soktuğumuda fark ettim. Kendi aptallığıma kızarken, Bir taraftan da içimde büyük bir korku vardı.
Bana ne yapacaklarını bilmiyordum. Çok canım yanacak mıydı? nasıl bir işlemden geçecektim? kafamdaki milyonlarca soru ile geri geri adım attım. Sağ tarafta duran dolabın içini açtım. İçi boş olan dolapta hiçbir şey yoktu. Çaresizlik içinde kendimi yatağın üzerine bıraktım. Dizlerimi göğsüme çekip kafamı üzerine koyarak gözyaşlarımı akmasına izin verdim. Şu anda yapabilecek hiçbir şeyim yoktu.
Ben olmam gereken bir zamanda gözlerimi açmamıştım ve şu anda Bunun bedelini ödeyecektim. Ağlayarak geçirdiğim saatler sonunda kapıdan gelen tıkırtı ile hemen kendimi düzelttim. Ne olursa olsun onlara karşı zayıf yönümü göstermeyecektim.
Kapı açıldığında karşımda gördüğüm kişi Arla'dan başkası değildi. Üzerindeki mavi uzun elbisesi ile yanıma yaklaştı. Sonra da yatağa oturarak eliyle yüzüme dokundu.
"Benden ne istiyorsun" dediğimde dikkatlice beni izledi.
"Şu an içinde bulunduğun beden bana ait. Sevgili kardeşim seni kendi için çaldı"
"Anlamadım"
" Arya, o bir hain. O ve onun gibiler bizim bedenlerimizi çalıyorlar" dediğinde söylediği sözlere bir anlam veremedim. Bizim bedenlerimiz demişti.
Benim bedenimden bir giysi gibi bahsediyordu.
" Sen ne dediğinin farkında mısın? Benim bedenim hakkında konuşuyorsun. Nasıl böyle söylersin"
"Siz insanların bu devirde bir yeri yok. Siz sadece bedenin sağlıklı olması için taşıyıcısınız"
" Bu çok saçma, hem Arya beni kurtardığını söyledi"
"Ona benzerliğimden anlamış olmalısın ki! O benim ikizim. Yani bu durumda sen benim bedenim olduğuna göre, seni çalmış bulunmakta değil mi?"
"Bana 250 yaşında olduğunu söyledi ve 300 yaşında öldüğünüzü, ikinizden biri yalan söylüyor"
" 3 gün sonra benim doğum günüm, senin de doğum günün ve Arya'nında doğum günü. Sence burada yalan söyleyen kim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEN HIRSIZLARI
Fantasy(Bu kitap kısa hikayeden oluşmaktadır) Bol okumalar.. Leya Gözlerini hiç açmaması gereken bir zamanda açar ve kendini farklı bir ortamda bulur. Yeni dünya sürümü.... Leya