(Yazardan not: bu hikayede Dabi'nin sinir hastalığı var yani üstüne fazla gelindiğinde titriyor ve güçlerini kontrol edemiyor geçenki bölümde olduğu gibi)
---------------------------------------------------------Dabi hastaneden çıkar çıkmaz etrafını
polisler sarmıştı. Aslında ordan kolayca kaçabilirdi ama artık kaçmaktan yorulmuştu bunca olandan sonra hayatına bir suçlu olarak devam etmek istemiyordu.Ellerini havaya kaldırdı ve polislerin ona yaklaşmasına izin verdi. Kelepçelendi ve biryere götürülüyordu.
Giderken karakolun önünden geçtiler ama durmadılar. Dabi yüzünde şaşkın ve anlamamış bir ifadeyle "Nereye gidiyoruz" dedi.
"Senin için bir emir çıkartıldı. Şimdilik hapisanede kalmayacaksın" dedi önde oturan polis.
"Peki nerde kalıcam" Dabi'nin kafası iyice karışmıştı. "Gittiğimizde görürsün sana fazla bilgi vermem yasak". Dabi öylece camdan dışarıyı izledi.
Bir süre sonra bir evin önünde durdular. Polisler Dabi'yi indirdi ve kelepçelerini çözdü. Dabi hala anlamamış gözlerle etrafına bakıyordu.
Ama evden çıkan kişi ile gözlerini şok içinde kocaman açılmış ve herşeyi anlamıştı.
"Evet bundan donrasını bana bırakabilirsiniz" dedi polislere doğru, Endeavor. Polisler ordan uzaklaşırken Dabi hala öylece duruyordu. Enji ona doğru bir adım attığında geri çekildi.
"Evet bundan sonra bu evde benimle yaşayacaksın bir hapisene hücresinden iyidir değil mi" dedi hafif bir gülümsemeyle Enji.
"Ömrümün sonuna kadar hapis yatarım daha iyi" Dabi nefret dolu sesiyle.
Enji derin bir nefes aldı ve "Kusura bakma ama idam edilmemen ve hapse atılmayıp burda gözetim içinde yaşamanı sağlamak için cidden çok fazla uğraştım ve istesende istemesende burda kalacaksın"
(Japonya'da idam olmadığını biliyorum ama banane bu hikayede var)Enji eliyle içeri girmesini ifade etti. Dabi başta ısrar etmeyi ve ordan kaçmayı düşünsede yaralıydı ve duygusal olarak pekte iyi bir durumda değildi. Enji'den kaçmaya çalıştığı an yakalanırdı ve işler daha da kötüleşirdi.
İstemeye istemeye içeri girdi. Burası eskiden ailesiyle yaşadığı ev değildi. Bir anda "Neden burda yaşıyorsun ki?' diyiverdi.
Enji hafif üzgün bir sesle "Rei yakında hastaneden çıkacak ve çocuklarla rahat bir şekilde yaşaması için o evden taşındım"
Dabi cevap vermedi. Aslında kabul etmek istemese de Enji ile yaşamak onu korkutuyordu. "Banyoya girebilir miyim" diye sordu günlerdir yıkanmamıştı.
"Tabi ki ama önce birini bekliyorum sonra girebilirsin" nazik bir sesle konuştu Enji. "Kim?" Dabi olabildiğince soğuktu.
"Geldiğinde görürsün"
"Benimle mi alakalı"
"Evet"
Dabi gerilmişti. Kim gelecekti ki? Sonra kapı çaldı. Enji kapıyı açtı içeri Aizawa sensei ve başının bir kenarında minik bir boynuzu olan küçük bir kız girdi.
"Touya bu Eri, özgünlüğüyle senin vücudundaki yaraları yok etmesi için çağırdım" Enji gülümseyerek konuşuyordu ama Dabi pekte mutlu görünmüyordu.
"İstemiyorum" Dabi'nin bu sözüyle Enji'nin yüzünde şaşkın bir ifade oluştu. "Bu yaralar hayatımda yaşadığım zorlukları bana hatırlatıyo, senin beni ne hale getirdiğini gösteriyo, şimdi kendi hatalarının oluşturduğu bu yaraları küçük bir kıza sildiremezsin, bu yaralar senden neden nefret ettiğimi bana hatırlatıyo"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
| ᴛᴏᴜʏᴀ ᴛᴏᴅᴏʀᴏᴋɪ |
FanfictionDabi'nin ailesini ve kendisini affetmeye çalıştığı bir hikaye. Yani sanırım özet yazmada hep berbattım Okursan öğrenirsin diyelim :)