Küçük Bir Veda

1.2K 56 8
                                    

Kartal'la birlikte yerden aldığımız taşları yine Kartal'la yaptığımız sapanlarla hedeflediğimiz cama atıyorduk. Tabi o benden daha iyi nişancı olduğu için her seferinde vuruyordu ama benimkiler arada bir vuruyordu. Ay ben size olayı anlatmayı unuttum. Karşılıklı itiraflarımızdan sonra benim hala bir tarafım buruk olduğu için Kartal küçük bir plan yapıp beni de içine sürükledi. Plan ise şu birlikte önce Kartal'ın evine gidip şu an elimizde olan sapanları aldık -bu arada ben eve girmedim her şey daha yeni olduğu için- daha sonra Hazer abimin kursu daha yakın olduğu için oraya gidip bir gitar ödünç aldık oradan ayrılınca bir pastaneye gidip iki tane büyük boy muzlu pasta aldık. Zaten planın en maliyetli tarafı da pastaları aldığımız zamandı. Her şey hazır olduğunda rotamızı Ercü ve Gece'nin evine çevirdik. İlk iş Ercü' nün camını taşlamaktı ki kendisi yaklaşık beş dakikadır taşlamamıza rağmen fark etmemişti. Evde olmama durumuna karşı Asena'ya mesaj atıp sormuştum. O da bana evde olduklarını hatta hep birlikte Ercü' nün odasında olduklarını ve Ercü' yü depresyondan  çıkartmaya çalıştıklarını yazmıştı. Ama nedendir bilinmez bir türlü fark ettiremiyoruz kendimizi!

"Acaba taşlar çok küçük olduğu için yeterli sesi çıkartamıyor mu? Malum ben ayırt edemiyorum." son söylediklerim Kartal'ın yüzünün düşmesine sebep olmuştu. Ama anında kendini toparlayıp tekrar gülmeye başladı.

"Sen yakında iyileşeceksin, iyileşemesen bile üzülme sen çok özelsin, bunu da laf olsun diye söylemiyorum ve bunu sende benim kadar iyi biliyorsun. Arkadaşının fark etmemesine gelecek olursak ben olsam şimdiye kadar çoktan cama çıkmıştım. Sorun arkadaşında! Ama istersen daha büyük bir taş kullanabiliriz, hatta bence direk camı indirelim, hem benim mahallede tanıdığım bir camcı var. Geri uyguna yaptırırız." size Ercü' den beter dememiş miydim?

"Camı indirme fikrine şaşırma aşamasını şu an es geçiyorum, sana tek bir sorum var senin neden camcı bir tanıdığın var?"

"Haklısın camı indirmem tuhaf değil camcı tanımam tuhaf ama cevaplıyorum çocukken çok yaramazdım, hatta o kadar ki mahalleli benden bıkmıştı aynı zamanda babamda... Neredeyse her gün bir cam indiriyordum. Babamda benim kırdığım camları taktırıyordu. Ama tek farkla yaptırdığı camların ücretinin yarısını öder diğer yarısını da beni yazın kaportacıya verip bana ödetirdi."

"Bence sen kesin işten kaçmanın yollarını buluyorsundur." söylediklerim ufak bir kahkaha atmasına sebep olmuştu.

"Kaçmanın yolunu buluyordum ama ustam akşam gelip beni ispiyonluyordu. Yazın sonunda ise o camların parasının yarısının yarısını ben ödemiş oluyordum gerisini yine babam ödüyordu. Babam benden çok çekti diyebiliriz. E ne diyorsun indirelim mi camı?"

"Böyle duymayacak gibi indir gitsin, en fazla sonumuz karakol olur!" eğer Ercü uyuzluk yaparsa cidden sonumuz karakol olurdu ki daha önce bir kere olmuştu. Şimdi nedenini hatırlamıyorum ama Ercü bir ara bana küsmüştü bende kendimi affettirmek için devamlı peşinde dolaşıyordum. Bu da gidip beni 'Beni taciz ediyor!' diye polise şikayet etmişti. O zaman Gece olmasa kesin geceyi nezarette geçirirdim.

Ben düşüncelere dalmışken Kartal oldukça büyük bir taş ile yanıma geldi. Son kez bana emin misin bakışı attı. Elimle camı gösterdiğimde yüzünden bir türlü silinmeyen gülümsemesiyle cama dönüp hedef aldı. Size şu kadarını söyleyebilirim taşın elinden çıkması, cama doğru gitmesi, cama çarpması ve camın kırılıp yere düşmesi hepsi resmen ağır çekimde yaşandı. Ben olacakları dikkatle izlerken cam açıldı ve Ercü camdan dışarı baktı. Demek ki fark etmesi için camı indirmemiz gerekiyormuş. Önce kırılan cama sonra bize baktığında aradaki mesafeden ve hızlı konuşmasından kaynaklı ne dediğini okuyamamıştım.

Ritmi HissetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin