9. SALI

50.1K 4.2K 12K
                                    

-AŞIĞIN OLAMAZ TENİM.



20 Ocak 2015 (Kaos gecesi ertesi gün. Salı)

Taehyung;

Hiç uyuyamamıştım. Sabaha kadar ne yapacağımı düşünmüş biraz da çıtımı çıkarmadan donuk bakışlarım ile ağlamıştım. Karşımdaki yara almış yüzü izlemiş, beynim açılan yaraların bir bir nasıl gerçekleştiğini bozuk bir plak gibi tekrarlamıştı. Daha iki gün öncesine kadar evlilik planları yapan ben şimdi intikam planları yapıyordum. Canım yanıyordu, içim gidiyordu, beni öldürmüştü.

Beni aldatarak bir insanı öldürmeden nasıl öldürdüğünü göstermişti. Bir daha bir başkasına nasıl güvenirdim, nasıl severdim, nasıl inanırdım hiç bilmiyordum. Hiç bu kadar dibi görmemiştim.

Hala ona bakıyordum. Sinirim az da olsa geçmişti, abimi öldürmek; inanılır gibi gelmese de, bana iyi gelmişti. Çünkü kendimi biliyordum, ben öldürmeden yapamazdım. O an bir seçim yapmak zorundaydım. Ya abim olacaktı ya da Jungkook. Normalde başkası benim yerimde olsa abisinin yaşamasına müsaade ederdi ama sıkıntı şu ki ben diğerleri gibi değildim. Herkes gibi düşünebilseydim zaten öldürmekten zevk almazdım, bir katil de olmazdım. Zaten kaç kez abimin ona bakışlarını yakalamıştım. Kim olursa olsun kimsenin sürekli bakışlarının sevgilimin üzerinde durmasını istemezdim, bu yüzden onda uzun zamandır topladığım bir sinir ile... öldürme gereği duymuştum.

Ama sürekli aklımda cirit atan cümleler vardı Jungkook'un söylediği.

"Ohaaa, bu abin mi? Çok yakışıklı."

"Bana karşı çok nazikti, baya eğlendik. Oyun oynadık bir sürü."

"Taeyong sevgili yapmış, kız çok şanslı."

"İkiniz çok benziyorsunuz, o da çok yakışıklı... Hey! tamam kızma, sen daha yakışıklısın bir tanem."

Daha fazla düşünmemin bana zarar vereceğini fark ettim ve yerimde doğruldum. Ellerimle yüzümü sertçe sıvazladım ve gözlerimin dolmaması için baya uğraştım. Şimdi onsuz ne yapacağımı düşünüyordum. Onsuzdum çünkü burada olsa bile ne ona eskisi gibi dokunabilirdim ne de eski gözle bakabilirdim. O da benim nefretimi sevmişti ve şimdi ona sonsuza kadar sahip olacaktı.

İşin ehlinde ellerim onu öldürmek için deli gibi titriyordu.

İlk başta benden canı pahasına kaçan adam şimdi dibimden ayrılmıyordu evlilik teklifini duyduğundan beri. Sanırım cidden kafayı sıyırmıştı ya da travma etkisindeydi. Doğrusu benden kaçana alışığım da bana koşanı ilk kez görüyordum. Ne kadar sevgilim olsa da beklemiyordum.

Tam yerimden kalkıp dışarı çıkacaktım ki o cılız sesini işittim. Adımı sesleniyordu ama umursamadım ve yürümeye devam ettim.

"Gitme, n'olur?"

Başımı hafifçe arkaya çevirdim. Bir şeyler söyleyecek gibiydi ama ne zaman onun aptal sesini duysam ağzının ortasına bir tane geçiresim geliyordu bizi bu hale getirdiği için.

"Bundan sonra ne olacak?" Diye bir soru yönelttiğinde bu da benim aklımda cirit atan sorulardan biriydi. Yeniden bir hıçkırık duyduğumda gözlerimi kapattım ve yumruklarımı sıktım. Şimdi ağladığında ona nasıl teselli edecektim? Edemezdim, etmezdim.

7 DAYS / Taekook +18 ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin