Hava soğuk ve bulutluydu. Beyaz tahtaya boş boş bakıyordum. Birden hayat hakkında düşünürken, hocanın konuşmasıyla kendimi dersi dinlerken buldum. "Evet çocuklar olasılığa geçeceğiz."
Hoca duraksayıp devam etti. "Ama pek vaktimiz olduğnu sanmıyorum."
Bunun üzerine hoca yerine oturmuştu. Sınıftan bir çocuk saatini kontrol ederek konuşmaya başladı . "5 dakikamiz var."
Hoca sınıfı göz gezdirdikten sonra yorgun oldugmuzu gördü ve "Toparlanabilirsiniz ama verdiğim ödevi yapmayı unutmayın iyi günler çocuklar." Dedi.
Yavaş adımlar ile sınıftan çıktı, bende çantamı toparlayıp eve doğru yol almıştım. İlk defa telefonumu getirmediğim için yol boyunca sıkılacaktım. Kurstan evime yaklaşık 10 dakika vardı, kolumdaki 19.50 yazan saate baktım tam 8de evde olucaktım.
Her zaman fazlasıyla umursamaz bir kızdım kimsenin benim için yaptığı şeyleri asla görmüyordum, yani bunlar babamın dedikleriydi.
Ya da insanlar bana iyilik yapmıyordu bu yüzdende görmüyor olabilirdim, ama yapsalar bile pekte takıcağımı sanmıyorum.
Benim kendime yararım yoktu insanların mı bana yararı dokunucaktı? Hah hadi ordan saçmalık. Hep neden yaşadığmı merak ediyordum.
Aşk mı? Para mı? Din mi? insanlar kadar hepsi saçmaydılar. Ama yinede pes etmiş degilim. Hâlâ arıyordum ne olduğunu bilmeden.
Düşüncelerimi koluma çarpan sarı gözlerin sahibi bölmüştü, omzuma çarpan kişiye dönmüştü gözlerim.
İrisleri kadar dikkatimi çeken bir şey olmamıştı, şaşkınlıktan ne olduğunu bile anlayamadım.
Normalde pek takmazdım ama acı içinde hafif bir şekilde inlemiştim. "Agh."
Sorun buda değildi onda bir şey vardı hissediyordum.
"Özür dilerim."
Dedi ve önüne telaşla dönüp gitti ama ben edememiştim. Bilmiyordu ki ben özürlerden nefret ederdim hele özür dileyen kişilerden, ve yaptığını değiştiremeyen insanlardan.
Saçmalamıştım illa ki önüme dönüp her şeyi unutucaktım, birdaha görücek değildim, klasik bir insandı işte. Kehribar gözleri olan.
...
Apartmanın içine girdiğimde çok güzel bie koku geliyordu biri yemek yapmış ve afiyetle yiyecekti, bende açtım baya, babam illaki bir şeyler hazırlamıştır diye düşünürken asansörün kapısından içeri girmiştim. Ayna okadar bulanıktıki kendimi zar zor görüyordum.
Tabiki saçlarımda dağılmıştı, elimle saçlarımı düzeltip asansörden çıktım. Katın koridorunda yürürken çantamdan anahtarımı bulmaya çalışıyordum fakat ne kadar bakarsam bakayım hiç bir şekilde bulamamıştım.
Bugün babam işe gitmiyordu illaki kapıyı açacaktı, kapıyı ne kadar tıklarsam tıklayayım açılmadı. Yapabileceğim bir şey yoktu.
Karanlık koridorda kapının önünde oturmuş hiç açılmayacak olan kapının açılmasını bekleyecektim.
...
Kolumdaki saati çevirip ne kadadır beklediğme baktım en fazla 30 dakika beklemişimdir diye düşündüm fakat 1 saattir burda oturmuş babamı bekliyordum.
Bu adama ne olmuştu? ne olabilirdi! neden gelmemişti, işede gitmiyordu, kapının önünden kalkıp kalçamdaki tozları silkereyerek dışarıya yol aldım, madem o gelmiyordu ben onu getirmeye giderdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Timeback| Kazutora x Fem Reader
FanfictionBoş bir hayatı olan hima, babası eve gelmediğinde onu aramak icin dışarıya çıkar fakat babası yerine sarı gözlü birini bulur...