insan seslerinin kulağımı doldurmasıyla uyandım . miskince yatakta bir kaç defa döndüm kalkmak istemiyordum bu yatak ne kadar rahattı böyle kuş tüyü falan mıydı acaba içeri giren Sonya gülümseyerek elindeki tepsiyi masanın üzerine bıraktı ;
"Günaydın Leydim !"
"Günaydın Sonya !"
"Kahvaltınızı getirdim ne sevdiğinizi bilemediğim için her şeyden bir parça var Leydim !"
gülümseyerek masaya ilerledim ;
"Ellerine sağlık leziz görünüyor Sonya "
teşekkürümden sonra utanıp gülümseyen Sonya'ya baktım iyi birine benziyordu , belki de ilerde arkadaş olabilirdik nereye kadar yabancı olarak kalacaktım ki elbet birine güvenmem gerekiyordu ve ben burada kimseyi tanımıyordum . elimle tabaktaki zeytinden bir tane aldım aklıma gelen şeyle dudaklarım istemsizce kıvrılmıştı , Merlin buradaydı en kısa zamanda onu bulmalıydım. Hızla bir zeytin daha ağzıma attım şaşkınca bana bakan Sonya ya döndüm ;
"Ne oldu ? Neden öyle bakıyorsun ?"
"Şey ben hiç dalmışım kusuruma bakmayın Leydim "
"Sonya , benden korkmana gerek yok ki sadece neden öyle baktığını sordum şaşırmış görünüyordun , benden çekinmene gerek yok söyle lütfen "
"Şey yemek yemeniz biraz tuhafta yani sizin gibi biri için .."
"Haa ! onu diyorsun . Ben kahvaltıyı çok sevmem de öyle iki üç parça ağzıma atarım bir şeyler."
"Anladım Leydim "
Tepsideki suyu dikleyip ayağa kalktım dolaba ilerleyip kapağını açtım sıkkınca nefes verdim ama süreklide elbise giyilmezdi ki yahu aklıma gelen şeyle Sonya'ya döndüm ;
"Burada pantolon alabileceğim bir yer var mı ?"
"E-evet neden sordunuz Leydim !"
"Biraz değişiklik iyi giderdi ."
***
Yarın pantolon giyebileceğim düşüncesiyle sırıtarak insanların arasından saraya doğru adımlıyorduk tabi ki Sonya'da yanımdaydı gittiğim her yere benimle gelmek gibi bir görevi olduğunu yeni öğrenmiştim ve bu çok rahatsız ediciydi . Aylak aylak önüme bakmadan yürüdüğümden iki oldu birilerine çarpıyordum . Kafamı kaldırmamla biriyle çarpışmam ve ardından bir şeylerin devrilme sesi gelmişti , çarptığım genç çocuk hızla yerdeki bir kaç kap ve otları toplamaya başladı aynı zamanda bana bakmadan da konuşuyordu ;
"Çok özür dilerim , biraz dalgındım sanırım ."
"Önemli değil asıl ben özür dilerim "
yerdeki otlardan bana yakın olanları toplayıp ona uzattım elimden alıp gülümsedi ;
"Teşekkür ederim ."
Göz göze geldiğimiz anda nutkum tutulmuştu , kafasını eğip ilerleyerek kalabalıkta kayboldu ,hala öylece ardından bakıyordum , bu gözleri nerede görsem tanırdım , yıllar bile bunu değiştiremezdi . yüzümde ki gülümsemeyle ilerledim sakalsız olsa da Merlin Merlindi ..
***
"Leydim! çok .. çok güzel oldunuz "
gülümseyerek Sonya'yı yanıtladım ;
"Teşekkür ederim Sonya ! Ama biraz fazla abartılı değil mi ? Yani çok şey... Gelin giyse sırıtmaz yani ."
" Hayır öyle demeyin çok güzel oldunuz . Leydi Morgana sizin için özel olarak gönderdi giymezseniz çok üzülür ve ayıp olur . Hem siz kralın vasisindesiniz yani Prenses sayılırsınız ve Prensesler de hep böyle güzel giyinirler ."
![](https://img.wattpad.com/cover/295042113-288-k728462.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELANİE
FanfictieŞaşkınca karşımdaki kaleye baktım ve arkasından yükselen saraya , "bu gerçekten gerçek mi ? " mırıldanarak kurduğum cümlenin saçmalığı , şaşkınlığımın ne denli fazla olduğunu belli ediyordu . hala içinde bulunduğum durumu kavramaya çalışıyord...