500

776 89 62
                                    

Bilinmeyen Numara
Çok güzel gülüyorsun

Bilinmeyen Numara
Bana da böyle güldüğün günler olacak

Taehyung
Çok özgüvenlisin
Boşa kürek çekiyorsun aptal

Bilinmeyen Numara
Haklısın
Sadece kendimi kandırdığımı biliyorum
Bana hiç bir zaman böyle gülmeyeceksin
Umrunda bile olmayacağım
Ve en kötüsü sana asla seni seviyorum bile diyemeyeceğim
Hoşçakal Taehyung
Seni seviyorum

Bu numara tarafından engellendiniz.

~Lalisa Manoban

Ellerim titriyordu. Bunu engelleyemiyordum. Bu aptal hastalık benden gitmiyordu. Taehyung kolayca gitmişti oysa elimden.

Doğruydu. Bir şeyi kaybettikten sonra değerini anlayabilirdik sadece. Taehyung'u kaybetmiştim tıpkı sağlığım gibi.

Banyoya ilerledim. Evde kimse olmamasına rağmen kapıyı kilitledim. Güven problemlerin vardı. Geniş alanlarda korkuyordum. Küçük ve kilitli alanlarda mutluydum.

Üzerimdekileri çıkardım ve küvete su doldurmaya başladım. Aynada ki yansımam gözüme çarpınca oraya döndüm.

Berbat duruyordum. Soluk yüzüm asla iyi bir hikayaye sahip olduğumu düşündürmüyordu zaten. Göz altımda ki morluklar uykusuzluğumu, birbine bastırdığım dudaklarım ise sonsuza kadar mühürlenmiş ve konuşmayacaklar gibi duruyordu. Gözlerimde umutsuzluk kırıntıları ile daha fazla dayanamayıp soğuk suya girdim.

Soğuk ayılmama sebep olurdu. Rimelim gözlerimi ovuşturduğumdan akmıştı ve bu çirkin görüntüye gidermek için biraz su götürdüm yüzüme. Yarısını hemen hemen temizlemiştim ki yoruldum. Kolumu öylece suya bıraktım. Etrafa sular saçılmıştı.

Başkarakter olamayacak kadar sıradandım. Derslerim iyiydi ve okulda insanlara konuşan biri olduğum için popülerdim. Beni severlerdi. Ben ise eve dönünde ikinci bir kişiliğe bürünüyordum. Mutsuzluk ve ümitsizlik bedenimi sarıyordu. En kötüsü ise Taehyung'un benden nefret etme düşüncesi idi.

Bir kaç yıl önce kötü şeyler yapmıştım. Onu seviyor gibi düşündürmüş, fazla yakın olup aramızda bir şeyler geçmesine izin vermiştim. O ise oldukça ciddiye almıştı. Çünkü bütün o iyi kız imajım karşısında flört edemeyecek ve genelde bir ilişki kurarasa sadece ciddi düşünecek kız gibi duruyordum.  Sonra o bana beni sevdiğini söylediğinde onunla sadece flört ettiğimi ve ciddi olmadığımı söylemiş, yüzünde ki hayal kırıklığını izlemiştim. O zamanlar beni ciddiye aldığı için şaşırmış, hatta abarttığını düşünmüştüm.

O günden beri benden nefret ediyordu. Ve karma beni bulmuştu. Ben ona aşık olmuştum, ve bu sefer acı çektiren oydu. Ama bunu ona söylememiştim. Ona söylesem bana tiksinerek bakardı.

"Tanrım" diye mırıldandım "bana hatamı geri ver, bu sefer onu üzmeyeceğim"

Sadece istediğimiz bir şey olunca dua eden bizlere, Tanrı gerçekten istediğimizi veriri miydi ?

Bıkkınca nefes verip sağıma döndüm. Onu aramak istiyordum.

Ne hadddimeydi ?

Beni duysun, hayır dinlesin istiyordum, bakmasını değil görmesini istiyordum.

Benim olsun istiyordum. Neden başkalarına gülerken benden nefret ediyordu ? Cevabı bildiğim halde sorular sorurken felsefe mi yapmış oluyordum ? Neden burada olmak zorundaydı ? Neden onu seviyordum ki ?

Başımı soğuk suya gömüp yavaşça geri çıkardım. İşe yaramıyordu. Hâlâ onu istiyor, hâlâ sarhoş gibi hissediyordum. Bunu yapan aşk mıydı ? Nefret etmiştim.

Ayağa kalktım ve üzerime bornoz geçirip hâlâ üzerimde olan köpüklerle buzdolabına gittim. İçki şişelerinden birini alıp banyoya geri döndüm. Kapımı kilitleyip biraz daha sıcaklığını kaybeden suya geri girdim. Bir yandan da içkimi kafama dikiyordum.

İçerken düşündüğüm tek şeysin Kim Taehyung.

Dudaklarının tadını tekrar istiyordum.

İçkinin dibine gelince sinirle kaş çattım ve kenarda ki telefonumu aldım.

Taehyung'u aradım. Bana cevap vermedi. Tekrar aradım. Kapattı. Tekrar aradım, çünkü ümitsizseniz bunu yapardınız.

Yanıt vermedi.

Sinirle küfür ederken telefona yanıt verdi. Onun sesini duyduğum an yutkunup susdum. Muhtemelen ağza alınmayacak laflarımı duymuştu. Okula ki insanlar böyle konuştuğumu görse şaşırlardı. Ama o değil. Beni en iyi bilen uydu sonuçta.

Dudaklarıma istemsiz bir gülümseme yerleşmişti. O panikle içki şişesi yere düşmüş, dağılan camlar etrafta gürültüyle yankılanmıştı.

"Siktir " dedi onun güzel sesi "ne sikim dönüyor orada"

"İçki döküldü" sonra kafamı salladım "hayır kırıldı" dedim. Hafif sarhoşluk kelimeleri karıştırmama neden olmuştu.

Sinirli bir soluk.

" Neden içiyorsun sen " dedi

" Canım çekti" diye mırıldandım.

" Aptal"

" Efendim ?"

" Beni boş nedenlerle arama "

"Boş değildi" dedim. Ne içindi ? Onu sevdiğim için. Ona bunu söylemeli miydim ? Sarhoşluğun verdiği cesaret ile konuştum.

"Peter, Wendy'i kaybediyor Taehyung" dedim.

Ama o biliyordu ne ben Wendy'dim ne de o Peter. Çünkü sadece seven tek kişi vardı ortada. Bu hiç bir masalla uyuşmuyordu. Sadece korkunç bir kabustu.

Asla bölümlerin okunmasını beklemeden yb atıyorum ilk defa böyle bir şey yapıyom kitap net flop kalacak ama neyse dewamkee

505 •TaeliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin