498

718 81 79
                                    

"Sanırım daha önce bu filmi gördüm" diye mırıldandım Jisoo'ya. O ise bana baktı ve omzularını bıkkanca indirerek ofladı.

"Güzel bir film seçemedik" dedi kendini koltuğa atarken. Onu kafamı sallayarak onayladım ve yanına oturdum.

Jisoo bana döndü ve birden merak dolusu bakışlar ile konuşmaya başladı "Kalçanda ki dövmeyi bu kış mı yaptırdın ?"

Ona döndüm ve başımı evet anlamında salladım. Yine bu konu açılmıştı. Ve bu benim delirmeme sebep oluyordu.

Jisoo bir şey demek istiyor ama çekiniyor gibiydi "o zaman" diye mırıldandı "Taehyung ile yüzme dersi falan mı alıyorsunuz ?"

Onun bu kapalı manasını anlamıştım fakat "hayır" dedim.

"O zaman nerden biliyor ?" dedi sinirle bana dönerken "en yakın arkadaşın ben olduğum için bana anlatman gerekiyor Lisa !"

Birden bu tepkisine şaşırırken "afedersin" diye mırıldanım.

O da çok tepki vermiş olduğunu fark edince yavaşça elini omzuma koydu "demek istediğim kendini bize karşı çok kapatıyorsun, benimle her zaman istediğin gibi konuşabilirsin"

Ona "teşekkür ederim" diye mırıldandıktan sonra, hâlâ kafasının Taehyung olayımda kaldığını fark edince açıklama gereksiminde bulundum.

"Biz Taehyung " ile dedim kısık çıkan sesimle "bir aralar takılıyorduk" Kocaman büyüttüğü gözleri ile bana dönen Jisoo "biliyordum !" diye bağırdı.

"Yani sonuçta siz ikiniz her zaman çok şey duruyordunuz" dedi dudağını ısırıp "demek istediğim aranız da bir şey varmış gibiydi zaten"

Bunu daha öncesinden kaç kişi düşünmüştü acaba ?

Sessizce ayağa kalktım ve elime çantamı aldım. "Eve gitsem iyi olur" diye mırıldandım.

"Burada biraz daha kalmanı isterdim"

Ona gülümsedim ve "eğer eve şimdi gitmezsem ödevlerimi yapmak için asla zamanım olmayacak. Ayrıca" dedim elimi başıma götürürken "hasta gibi hissediyorum dinlenmiş olurum"

"Sen iyi misin ?" diye mırıldandı. Ona evet anlamında başımı salladım. Ve aslında bu kısmı doğruydu. Kötü hissediyordum.

Bahanem işe yaramış olmalıydı ki bana veda etmeye kapıya kadar geldi. Onunla vedalaştıktan sonra yürüyerek evime doğru ilerlemeye başladım. Arabam yoktu. Yaşım tutmuyordu. Taksi çağırmak için nakitim yoktu. Ve bir otobüs asla bu aptal caddeden geçmezdi. Bu yüzden bu evin konumundan nefret ediyordum.

Hızlıca yürürken bir yandan da kablosuz kulaklığımdan müzik dinliyordum.

Önümde çizgilere bakmak etrafımda ki aptal insanlara bakmaktan çok daha iyiydi. Güvenmiyordum kimseye. Kimin ne bok çıkacaği belli olmazdı.

Ancak bu yere bakma olayı benim omzuma birinin çarpması ile son bulmuştu. Kafamı kaldırdığımda ise en son görmek isteyeceğim kişi ya da belki hep yanımda olsun istediğim kişi duruyordu.

Bana bir kaç saniye öylece baktı. Sonra burun kıvırmış gidecekken bu sahah yaptığı şeyin hesabını sormak için kolundan tuttum. Ve yeni fark etmiştim ama yanında bir kız vardı.

Kızın bana baktığını, gözümün kenarından görebiliyordum.

"Yaptığın aptallık da neydi ?" dedim Taehyung'a.

Neyi kasttettiğimi biliyordu. Kolunu tutan elime baktı. Bakışlarına rağmen elimi çekmedim. Onun benden gitmesini istemedim. Ama o sıcak elleriyle benim soğuk ellerimi kolundan çekmişti. Benim elimin soğukluğu kaşlarının çatılmasına sebep olmuştu.

"Bir şey yaptığım falan yoktu" dedi. "Yalan söylemedim sonuçta"

"Yalan söyle" dedim sessizce. "Gerçeklerden daha az acıtır"

Hızlıca arkamı dönmüş gidiyorken bu sefer onun kolumu tutması ile durmuş, merakıma yenik düşerek arkama dönmüştüm.

"Gerçekler ile yüzleşemeyecek kadar korkaksın Manoban, bu yüzden senden nefret ediyorum"

Benden gerçekten nefret ediyordu. Bunu zaten biliyordum. Öyleyse neden ? Neden onun ağzından bu kadar kesin bir şekilde duymak canımı yakmıştı ?

"Sorun değil" dedim dudaklarımın kenarı kıvrılırken "en azından hâlâ bir şeyler hissediyorsun" sonra yanında ki kıza dönüp baktım. Bana sinirle bakıyordu, ona döndüğümü fark edince Taehyung'un koluna girdi "en azından ben" dedim yutkunup "yanında ki kızdan daha fazla duygular hissediyorum sana karşı"

Ve bu duygular nefret de olabilirdi, sevgi de. Kim Taehyung'un gerçeğini öğrenmesine asla izin veremezdim.

"Olumsuz duygular" dedim sessizce.

O ise "senden beklendiği gibi" dedi burun kıvırarak. Sonra ise kaşlarını çatarak yüzüme bakmaya başladı. Anlamamıştım ne olduğunu. Birden yüzü endişeli bir hâlâ alınca ne olduğunu kavramıştım. Çünkü düşüyordum. Ve gördüğüm son şey Taehyung'un o kızın kolundan çıkıp bana doğru yönelmesiydi.

"Lisa !" diye bağırmıştı bedenim onun kollarına düşerken.

Sonra ne olmuştu bilmiyordum ama uyanana kadar huzurlu bir uyku çektiğimden emindim. Çünkü onun kokusu çok güzeldi, evimdeymiş hissi veriyordu.

Biraz insan minsan etiketleyin hayrınıza ksldhkdhrjrk

505 •TaeliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin