488

705 87 118
                                    

Evinize gelip sizi bıçaklamamı istemiyorsanız oy verip yorum yapın lütfen 🔪😘

"Bana yaklaş Taehyung"

"Acıyor"

"Özür" dedim panikle kremi sürdüğüm yeri üflemeye başlayıp. Doğrusu bunu niye yaptığımı da bilmiyordum.

Canını yakmak, isteyeceğim son şeydi.

Yanağına dokunmak bile benim içimde fırtınalar koparırken o acıyan yaraları yüzünden buruşuk bir yüzle duruyordu.

Yaralarını iyleştirmek istiyordum.

Yapabileceğim her şeyi yaptıktan sonra kremleri kutuya geri koyup Taehyung'a döndüm. Yorgun duruyordu. Çok fazla. Az önce olanlardan dolayı olduğunu biliyordum.

Onu teselli etmek istiyordum. Haddime değildi biliyordum. Ama onda ki kırık cam parçalarını toplamak benim görevim gibi hissediyordum. O zarar görmesin diye kendi ellerimi kanatabilirdim.

Hâlâ neden burda olduğumuzu bilmemem dışında yaşanan olaylar sonrası kafam karman çorman olmuştu.

O ise bir şey demiyordu. Yaralarına sürdüğüm kremler sonrası eline bir sigara almış sakince içiyordu. İçerken bile o kadar güzel duruyordu ki. Kendimi ona bakmaktan alıkoyamıyordum.

"Sigara içerek mi intihar etmeyi planlıyorsun ?"

Tanrı şahit söylemek istediklerim tamamen farklıydı. Fakat onun yanında bedenim bana inat ediyor, saçma davranıyordu.

Güldü. Histerik bir gülüşti bu. "Zaten ölü birisi tekrar ölemez Lisa"

Ölü birisi ha ? Kendini böyle mi betimliyordu ?

"Belki de ölüm sanacak kadar derin bir uykudasındır" diye mırıldandım.

Sigarasını bıraktı. Yavaşça başını arkaya, oturduğu koltuğun çıkıntısına koymuştu. "Öyleyse birinin beni uyandırması gerekiyor, kötü kabuslar görüp duruyorum"

Bana bakmıyordu şu an. Ben ise geldiğimden beri onu izliyordum.
"Hissedebiliyor musun Taehyung, kabusların bedeninde ki izlerini" gözleri yavaşça bana döndü.

"Hissedemezsin" dedim. "Çünkü bütün bunlar bir kabus, bu ise" dedim kolumda ki herhangi bir yara izini gösterip "gerçek. Birinin seni uyandırmasını beklemek tam senlik bir hareket olsa da, kendi kabusunu sadece sen yok edebilirsin"

Kafasını koyduğu yerden kaldırdı. Dediklerim ilgisini çekmiş olacak ki başını hafifçe sağa doğru eğdi. "Belki de " dedi dilini dudaklarının üzerinden geçirip "kabusumla yaşamayı öğrenmeliyimdir ?"

Güldüm. Kim Taehyung her şeyi böyle kurcalamayı, kendi dilediği hâle getirmeyi severdi. "Elbette farklı bir seçenek " dedim ellerimle gözlerimi ovuşturup. "Benim gibi bir korkak içinse iğrenç bir fikirmiş"

"Hıh" dedi gülerek. Tekrar başını aynı yere yasladı. Gözleri çok...çok yorgun duruyordu. Bütün bu yük. Ailesi hakkında öğrendiklerim...gençlerin acı çekmek için çok toy oldukları söylenirdi. Öyleyse karşımda ki bu çocuk, aynada ki yüz, bana yalan mı söylüyordu ?

O an çok istediğim bir şey vardı. Nereden gelmişti bu cesaret bilmiyodum. Tanrı şahit sadece adrenalin de cesaret veriyor olabilirdi. Ama kendimi durdurmayacaktım. Yavaşça yanına gittiğimde kafasını hafif kaldırarak bana ne yaptığımı sorgularcasına bakmış, ben ise onun hemen dibinde, dağınık saçlarına ellerimi götürüp yavaşça kafasını göğüslerimin biraz üzerine yaslamıştım. Bunu yaparken tanrı şahit bütün vücudum titremişti.

505 •TaeliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin