505 •Taelice

496

"İstemiyorum"

Taehyung yüzünde ki gülüşü ile elinde ki bıçağı kalbime sapladığında çığlık atarak uyandım.

Bu kadarı fazlaydı.

Evde kimse olmadığından rahatlıkla banyoya girdim ve bir duş aldım. Sonra ise ıslak zeminde ayaklarımın çıkardığı sese gülerek oradan çıktım ve üzerimi giyindim. Islak saçlarım yanımda telefonum elimde bir kahve kucağımda kedim ile oturmuş yeni doğan güneşi izliyordum. Uykum kaçmıştı. Etkisinden anca çıkabilmiştim ki rüyanın, telefonum çaldı. Saate baktığımda ise akrep ve yelkovan 5.05'i gösteriyordu.

Bu saate kim arardı ?

Kaşlarımı çattım ve telefona yöneldim. Ancak gördüğüm numara ile gözlerimi büyütmüş gerçek olmadığını düşünüp kapatmıştım.

Taehyung neden beni arıyordu ? Panikle tekrar çalan telefonu yanıtlamaya karar verildiğimde nefesimi tutarak konuşmasını bekledim.

"Lalisa ?" diye mırıldandı güzel sesi. O kadar mükemmeldi ki. Benden nefret ettiği için her saniye ağlayasım geliyordu.

"Taehyung ?"

Bir kıkırdama duydum. "Ah Lalisa" dedi Taehyung iç çekerek. Sarhoş muydu ?

"Seni özledim"

Yerimde adeta donarken ne yapacağımı ne söyleceğimi bilemedim ve "sen " dedim "iyi misin ?"

Hadi ama Lisa ! Daha az yaratıcı olamazdın.

"Çok güzelsin" diye mırıldandı. Sonra bir hıçkırık duydum. "Beni kandırdığın için kendime kızıyorum" dedi.

Kalbime gerçekten bıçak saplandı.

"Senin için daha iyi biri olsaydım beni gerçekten severdin değil mi ?" dedi. Sesi titremişti. Göz yaşlarım benden istemsizce akaraken ona böyle hissettirdiğim için kendime lanet okudum.

Öyleyse kimdi bu hikayede iyi olup kötünün acısını uğrayan ? O mu ben mi ?

Flashback~

Lalisa Manoban geldiği bu ortama asla ayak uyduramadığını biliyordu.

Elinde ki meyve suyuna baktı.

Yaşı tutmuyor diye ona bunu vermişlerdi ve Lalisa Manoban içki istiyordu. Aptal çocuk içeceklerini değil.

Arkadaşlarına baktı. Hepsi eğleniyor gibiydi.

Bu gün annesinin ölüm yıl dönümüydü. Kimse bilmiyordu.

Bıkkınca nefesini vererek ayağa kalktı, meyve suyunu çöpe atmıştı.

Bir otelde toplanmışlardı. 18 yaşını doldurmasına daha üç ay vardı. Ve en küçük olmaktan nefret ediyordu. Arkadaşlarının bu kadar ahlaklı olmasından da.

"Lisa ne oldu ?"

Lisa, Jisoo'ya döndü. "Lavobaya gidiceğim" diye mırıldandı.

Ona başını sallayan Jisoo diğer arkadaşları ile çoktan oyun oynamaya dönerken Lisa tuvalete yönelmek yerine dışarı çıkmaya karar vermişti. Çişini tutabilirdi. Önce biraz temiz hava alması lazımdı.

Annenizin ölüm gününde yas tutmalıydınız. Lisa ise acılarını kalbine gömmüş bir daha çıkmasınlar diye onları bastırıyordu.

Babası işe işkolikti. Onun da atlatma şekli buydu.

Dışarı çıktığında, sakin bir yer olan bahçede başka bir siluet görmüştü ve yüzden durmuştu. Ancak daha sonra onun Taehyung olduğunu fark edip ilerlemiş yanına gelene kadar yürümüştü.

Taehyung ile arkadaşlardı. Ne samimi ne değil. Ara sıra konuşurlardı. Ara sıra...

Onun geldiğini fark eden Taehyung sağa dönmüş elinde ki bira şişesi ile Lisa'ya bakmaya başlamıştı.

"Merhaba" diye mırıldandı Lisa.

Taehyung da aynı şekilde karşılık vermiş daha sonra ikisi bir süre karşıyı izlemişlerdi.

"İster misin ? " Taehyung elinde ki birayı Lisa'ya uzatırken Lisa ne kadar müteşşekkir olduğunu dile getiremiyordu. Hızlıca başını salladı. Taehyung'un diğerleri gibi olmaması hoşuna gitmişti.

Taehyung ona şişeyi vermiş, Lisa da hızlıca içmeye başlamıştı. "Sakin ol" diye mırıldandı Taehyung. Ama sözlerinin aksine gülüyordu.

Lisa da böyle içten gülmek isterdi.

"Üzerinde bir kırıklık var gibi" dedi Taehyung, Lisa'nın elinden içkiyi alıp kendi ağzına götürürken.

Lisa söylemek istedi.

"Annemin ölüm günü"

Taehyung şaşırır sanmıştı.

" Biliyorum "

Şaşıran Lisa olmuştu.

"Nasıl ?" dedi panikle. Başka kim biliyordu ?

"Sadece ben biliyorum. Merak etme"

Şimdide akıl mı okuyordu ?

Taehyung ona döndü "ve hayır aklını okumuyorum"

Lisa yutkunup cevap verdi. "Nereden biliyorsun ?"

"Okulun başında senin tam benim tipim olduğunu düşünüp hakkında biraz araştırma yapmıştım. Bu konuyu da yanlışlıkla duymuştum"

Nasıl bu kadar açık konuşuyordu !

Dalga falan mı geçiyordu ?? Kim Taehyung... Garip biriydi. Lisa onun tipi miydi ? Ya da eskiden sadece ? Ve bunu öylece söylemesi...

Muhtemelen şu an hiç bir şey hissetmediğinden söylemek onun için sıkıntı olmamıştı.

Taehyung, Lisa'ya içkiyi uzatırkrn Lisa terddüt etmeden kafasına dikti. Acısını biri ile paylaşabilir miydi ?

Ah hayır. Onları gömmüştü.

"Bende az önce abimin geri geldiğini öğrendim" dedi Taehyung birden.

Abisi olduğunu bilmiyordu Lisa.

Taehyung, Lisa'ya döndü ve gülümsedi "ondan nefret etmeme rağmen neden beni bırakmıyor ?"

Lisa bir şey diyemedi. İkiside hafiften sarhoş olmaya başlamışladı.

Lisa elini Taehyung'un omzuna koydu "bazen gitmemesi gerekenler aniden yok oluyorlar hayatımızdan, olmaması gerekenlerlerse hayatımızda keyiflerince misafirlik yapıyor. Boşversene Taehyung. Görmezden gelince...bir süre sonra alışıyorsun"

Bu flashback olayı devam edecek. Bir de okul açıldı bu nedenle aktifliğm azaldı özürrr