Saatin uğursuz sesi kulaklarımda çınlıyordu.Aklıma sahip çıkmalı acımı içimde yaşamalıydım.Bakışlarım arat’ın sert ve duygudan yoksun bakışlarıyla buluştu.Arat,hırıltıyla karışık bir nefes aldı.Korkmuştum.Bakışlarından.’’Benimlesin,bırakmam ışık,’’kısık sesle bile olsa baskın ses tonu korkutmaya yetmişti.Bana ışık demesini pek sevmiyordum,adım geceydi.Sarı ve kahverengi karışımı saçlarımı geriye attım.’’Bulaştırma beni ağabey’’,’’Saçmaladın iyice sanki benimle gelmezsen seni sağ bırakacaklar,’’gözlerimin yandığını hissettim.Bir anlıktı sonra kendime geldim.Lanet olsun ki haklıydı.’’Nereye gideceğiz peki?,’’sorum kaçmayı kabul ettiğimin en belirgin belgesiydi.Hastane kıyafetini çıkarmak rahatlatmıştı.Siyah dar paça kotumun üzerine siyah düz tişört’ü giyidim.Hastanedeki her bir hava molekülüne işlemiş olan B vitaminin kokusu berbattı.Dışarıdaki güneş ne çok yakıyor,nede çok üşütüyordu yani iyiydi.Aklıma küçükken babamla gittiğim yerler geldi;parklar,bahçeler değildi bizimkisi. Polis karakollarıydı,nedenini bilemedim hiç ama hep, her pazar giderdik.Küçüklüğümden beri polis olmak isterdim.O üniformaların içinde hayal ederdim hep kendimi.Şimdiyse,mükemmel babamın ölümü üzerine küçüklükten beri adını hiç bilmediğim ama mahallede top oynarken arada sırada gelen,izleyen daha sonrada giden çocuğun ağabeyim olduğunu öğrendim.Maalesef,benim deli saçması hayatım burada bitmiyor.Ağabeyimin ,şehrin saçma salak takma adlı mafyalarına yaptığı büyük miktarda borçların yükü vardı üzerimizde.’Ben neden bu hikayedeyim,’diyorum kendime,cevap kendiliğinden çıkıyor.Çünkü ben malım,babam öldü diyip kabullenmek yerine cenazeye gelen tanıdık bakışların peşine gitmiştim.Gerçekleri ortaya çıkarmıştım,pişmandım.Ama artık yapılabilecek bir şey yoktu.Oluruna bırakmak en iyisiydi.Kulaklıklarımı taktım ve Rihanna’nın Towards the sun şarkısını açtım.Aslında şuan ruhumun derinliklerindeki fırtınanın dışa vurumuydu.Bu,sanki ruhumun en karanlık yerinde,adım gibi gece olan bölgelerinde kalemini almış bir yazar vardı.Sanki gelecekte bir şeyler vardı beni yaralayacak aynı oranda koruyup kendinden korkutmayı da bilecek fakat asla kendinden koruyamayacak.Az sonra babamın öldüğü yerin önünden geçecektim.Şarkının sesini sonuna kadar açarken,içimdeki fırtınayı kesmeyi deniyordum.Notalarla acımı bastırabilmeyi deniyordum.O uğursuz yere gelmek üzereydim şarkının sözleri beynime kazınırken gözlerimden akan yaşlar bana benliğimi,incinmişliğimi hatırlatıyordu.Şarkı’nın sözlerini söylemeye
başladım.Bu boş ve uğursuz sokakta,yırtılmış,kopmuş sarı polis şeritlerinden başka hiçbir şey yoktu.Ben ilk defa polis şeritlerinden özendiğim meslekten nefret ettim.Nasıl etmeyim ki katil hala ortalıkta gezinirken.Evimize 10 dakikalık yürüyüş mesafesindeki ıssızlık ne kadar güvende(!) olduğumu gösteriyordu.Ve ben yine notlara dayandım,tıpkı annemin akıl hastanesine kapatıldığı zamanki gibi.Şarkının sözlerine eşlik ettim.
Turn your face towards the sun
Yüzünü güneşe doğru döndürLet the shadows fall behind you
Bırak gölgeler arkanda kalsın
Tell a pray, just carry on
Bir dua et, sadece devam et
And the shadows will never find you
Ve gölgeler seni asla bulamayacaklar
Turn your face towards the sun
Yüzünü güneşe doğru döndür
Let the shadows fall behind you
Bırak gölgeler arkanda kalsın
Tell a pray, just carry on
Bir dua et, sadece devam et
And the shadows will never find you
Ve gölgeler seni asla bulamayacaklar
Lost in a rocky road
Kayalıklı bir yolda kayıp
Got lost in the promise of a love I never know
Asla bulamayacağım bir aşkın sözünde kayıp
Shadows chase me far from home
Gölgeler beni evden çok uzağa kovalıyorI remember when my heart was filled gold
Kalbimin altınla dolduğu zamanı hatırlıyorum
And you knew I been here, I been burned, I been burned
Ve biliyorsun buradaydım, yanmıştım, yanmıştım
You see me lose control
Kontrolümü kaybettiğimi gördün
This my world, this our world, this our world
Bu benim dünyam, bu bizim dünyamız, bu bizim düyamız
My soul
Ruhum
Lost my faith in trust
Doğruya inancım kayıp
You and I know gold long turn to rust
Sen ve ben biliyoruz altın pasa döner
I still swear that we can ring like the kings and queens of better yesterday
Hala daha iyi dünü krallar ve kraliçeler gibi çalabileceğimize yenin ederim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uyanık Kal
ChickLitKuşkusu yoktu kızın.Biliyordu,sonu hiç iyi olmayacaktı.Oysaki genç adam habersizdi olacaklardan,kıza yaklaşıyordu fark etmeden.kızın hıçkırıklarımıydı adamı bu denli üzen yoksa ikisinin de geçmişlerinde de şimdi de kaçtıkları hiçbir şeyden tam olara...