Koruma emrini yerine getirdiğinde Alpay'ın mavinin koyu tondaki gözleri açılmıştı.Şaşkınlığı son safhadaydı.Alpay,kardeşinin ilk kez evine rehine getirdiğini görüyor üstelik bununla da kalmayıp küçücük kızı elinden kaçırıyordu.Alpay hem burak'ın şuan ki sinirini hem de kızı merak etmişti.Kızı evinden almaya Alpay gitmemişti.Burak geldiğindeyse beyaz tenindeki yaralar kızın direndiğini göstermişti.Alpay haberi duyunca elindeki bira şişesini yerine bırakmış,hızlıca kendini dışarı atıp kardeşinin berbat ettiği durumu düzeltmesi gerektiğini düşünmüştü.Alpay diğer kardeşi Çağrı'yı uyandırmış ve ormana doğru adımlamaya başlamıştı.Çağrı Melih'in haberi duyduğundaki tepkisi neredeyse Alpay'la aynı olmuştu.Burak içlerindeki en kinci olanlarıydı çünkü Burak kendini saf nefretle kaplamış olduğuna inanıyordu.Burak içindeki tüm iyi parçacıkları kardeşleriyken gösteriyordu.Mafya'nın 4 çocuğu da baba sevgisinden mahrum ve anne sevgisini hiç görmemişti.Karmen buz içlerinde tek kız olanlarıydı çok sempatik ve güzel olan kız sizinle konuştuğunda sizi dünyanın en önemli kişisi gibi hissettirirdi.Burak ve Çağrı genellikle soğuk bakışları ve ürkütücülükleriyle tanınırlardı fakat ikisi de aslında sempatik çocuklardı ve asla kızlara el kaldırmazlardı.Alpay'sa e çocuk ruhlularıydı.En ufak şeye gülebilir ve size saçma espriler yapabilirdi. ''Ne taraftalar?'' çağrının korumalara yönlendirdiği soruyu hafif göbekli olan koruma yanıtladı.Çağrı ve Alpay ormana doğru adımlamaya başladılar.Çağrı bir şey hatırlamış gibi arkasını dönüp sesli,korkutucu ve erkeksi sesiyle ''HEPİNİZLE İLGİLENECEĞİM'' diye korumalara bağırdı.Çağrı ve Alpay ormana girdiğinde Burak'ı görüp yanına ilerlediler.''nasıl başardın lan gerizekalı?'',''Oldu işte uyanıp koşmaya başladığımda koruma Gece'yi ben sandığını söyledi.''çağrı ve Burak'ın konuşmasının kötüye gideceğini anlayan Alpay konuşmayı kesmek için atıldı ''Her ne olduysa oldu bulalım şu kızı ve götürelim.'' Hiçbiri konuşmadı.Ormanın derinliklerine ilerlerken Burak rampa saçlarının yukarı doğru eliyle atarken yaprakların arasında sarkan sarı kahverengi şeyi fark etti.''Buldum beyler,gerisi benimdir.''çağrının kahkahası ormanda yankılandı.Burak omzunun arkasından dönüp ne var derecesinden baktı.''Daha sahip çıkamadığın kızı sana öylece verecek miyiz yani?''.Alpay,çağrının sinirlendiğini anladı.''Çağrı uzatma işte biz eve gidelim.Bilirsin hata bir kez yapılır.''cümlenin sonuna doğru Burak'a çarpıttığı sözü Burak anlayıp kafa salladı.Çağrı istemese de gitmek zorunda kalmıştı.Burak kızın çıkarken zorlandığı ağacı bir çırpıda çıkıp kıza bakmıştı.Alpay'sa kardeşindeki farklılığı fark etmişti.Alpay Burak'ın ilk defa böylesine farklı bir kızla karşılaştığını biliyor ve Burak'ın, sadece kızın farklılığını sebebini anlamak istediğini de biliyordu.Burak'sa kızda ki farklılığın sebebini anlamayı ölesiye istiyordu ama daha kızla hiç konuşmamıştı bile.Şuan Burak kıza bakarken; Burak'ın beyni ile iç sesi çatışmaya başlamıştı bile.
-BURAK'TAN-
İlk defa bir kız benden kaçmayı başarmıştı.İlk defa bir kızdan dayak yemiştim hem de elektrik süpürgesiyle...
Kızın o kadar korumadan nasıl kaçtığını çözemiyordum.Cidden neredeydi o kadar insan?.Şimdi ben bu kızı nasıl uyandırmadan aşağı indirecektim?.Dur ya ben neden kızı uyandırmadan indirmeye çalışıyorum ki?.Güneş doğmak üzereydi,dışarısı fazla soğuk değildi.Güneş'i izlemeye başlarken aklımdaki sorular beni dalda tutuyordu.Oysaki ellerini de bağladım,korumalarda kapıdaydı.Hafifçe başımı yan tarafta uyuyan arat'ın sevgilisine çevirdim.'Nasıl başardın be kızım?,Nasıl oldu da onca insanı ayakta uyuttun?.''diye mırıldandım kendime mırıldanmaya devam ederken güneş kendini yavaştan göstermeye başlıyordu.Dalda kıza doğru yaklaşıp kolunu üç parmağımla dürttüm.Kız hafif hareketlenirken ''Arat uyandırma lütfen 5 dakika sonra uyanacağım söz.''Kızın dediklerini takmayıp dürtmeye devam ettim.Hafif açılan gözlerini geri kapattı daha sonra kalın dalda sırtını dikleştirip bacaklarını büktü ve kendine çekti. Dirseklerini,diz kapağına yaslayıp gözlerini açmadan ovuşturdu diğer yandan da söylenmeyi ihmal etmiyordu.''Arat küfür edeceğim ama ağabeyimsin sonu bana dayanıyor.''duyduklarım beynimi kavururken kendime geldim.''Ne?.Ağabeyi lan?'' kız kendine gelip ürkünce dalda hızlıca kendini geri attı.Dalda olduğunu unutmuştu.Beynim onu uyarmam gerektiğini kavrarken ''arkan boşluk''dememe kalmamış geri düşmeye başlamıştı.Öne eğilip elini tutmaya çalıştım fakat ince ve uzun parmakları,uzun ve kalın parkalarımın arasından geçerken onu yakalayamamıştım.Çok geçmeden yere düşmesiyle bağırması bir oldu.Kızın acı dolu çığlığı ormanda yankılanırken ağaçtan hızlıca yanına indim.Hala yerde kıvrınırken okkalı bir küfür ettim.Yerde nefes almak ve acısını bastırmaya çalışırken gece'nin ne kadar güçlü bir savaşçı olduğunu anladım ama güçlü iniltilerinin şimdiye kesilmesi veya azalması gerekmez miydi?.Başında durmaktansa eğilip kaslı kolumu başının altına koydum,kız neredeyse nefes alamıyordu.Telaşlandım .Ya elimde ölürse?.Arat bize maddi manevi borçlanmış olabilirdi ama bunu sevgilisiyle ya da kardeşiyle -her neyiyse artık-ödememeliydi bu çok olurdu.''Neyin var ?'' sorduğum sorunun saçmalığını anlamıştım.Kız daha doğru dürüst nefes alamazken bana nasıl cevap versin?.Bir kolum zaten kızın boynunun altındaydı,diğer kolumu ince belinin altına koyduğumda ağzından kaçan yüksek sesli bağırtıya engel olamamıştı.Onu evime doğru götürürken kardeşlerim karşımdan geliyordu.Çağrının kahverengi gözleri sinirle kucağımda terden sırılsıklam olmuş kıza kaydı.''Ne yaptın lan kıza piç?'' Alpay'ın sinir ve şaşkınlıkla dolu olan sesi kulağıma doldu.Karmen evinden çıkıp koştuğunda ince sesi kulaklarımı becermişti.''Ne oldu?''.Çağrının sadece bakması fırtına öncesi sessizlikti.Sonunda onlara cevap vermem gerektiğini anladım.Bir yandan yürüyor bir yandan beni soru yağmuruna tutuyorlardı.Gece'yi kırmızı koltuğa yatırınca yeniden çığlık attı.Bana bakan üç çift gözün yanına bir de doktorunki eklenmişti... ''Ağaçtan düştü.''açıklamam hiç birini tatmin etmemişti.''Saçmalama ağabey bir ağaç bir kıza bunu yapmaz.''karmen'in kurduğu mantıklı cümle bende ki soru işaretlerini destekledi.''Bilmiyorum,belki başka bir şeyi var''.Doktor'a döndüm.Gece hırıltılı sesiyle ''böbrek taşı''dedi.Şimdi herkesin aklındaki soru işaretleri cevabını bulmuştu.Doktor ağrı kesici verip burada yapacak bir şeyi olmadığını söyledi.Evdeki herkes Gece'nin sırılsıklam olmuş berbat görüntüsüne bakıyordu.
O olayda sonra iki gün falan geçmiş olmalıydı.Arat her yerde kaybettiği insani arıyordu.İnsan diyorum çünkü alpay denen kırılmış odun ağrılı bir kızı sorgulamamıza izin vermiyordu.Karmen ve gece gereğinden yakın ilişki kurmuştu anlaşılan benim küçük kız kardeşim erkeklerin arasında sıkılmıştı.Çağrı Melih'se her yerden arat'ın bastığı diskolarımızın haberini alıyordu.Gece farklı bir kızdı,her kız gibi nazlı davranmıyor ve çok sevgide beklemiyordu.Arat'ın neyi olduğu hala tam olarak çözemedik Çünkü serhat'ın 3 çocuğu vardı.Babam serhat'ın çocuklarından en büyük olan erkeğe sanırım adı uygar'dı.Uyuşturucu denettirmişti.Babam piçin tekiydi fakat serhat'ında babamdan farklı olduğunu söyleyemezdim.Serhat'ta oğluna uyuşturucu denetilirken oradaydı.Uygar'la yaklaşık aynı yaşlardaydık,ilk uyuşturucunun olduğu ortamdaydım.Beynimde, hala yaşıtım bir çocuğun uyuşturucu kullandıktan sonra nasıl hale geldiğinin görüntüleri vardı.Ben kabul etmesem de etkilenmiştim.
872 kelimelik yeni bölüm...Yazım yanlışları için özür dilerim..YORUMLARINIZI BEKLİYORUM,SEVİLİYORSUNUZ....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uyanık Kal
Genç Kız EdebiyatıKuşkusu yoktu kızın.Biliyordu,sonu hiç iyi olmayacaktı.Oysaki genç adam habersizdi olacaklardan,kıza yaklaşıyordu fark etmeden.kızın hıçkırıklarımıydı adamı bu denli üzen yoksa ikisinin de geçmişlerinde de şimdi de kaçtıkları hiçbir şeyden tam olara...