Noble Blood

N.B. 3

~~~

"Lütfen bana teselli verirken 'Geçmiş geçmişte kaldı, boşver!' demeyin. Çünkü geçmiş asla geçmişte kalmaz."

BÖLÜM 3: İnsanların geçmişi benim geleceğim

~~~

Mide bulantıları geçsin diye gözlerini sımsıkı yumdu genç büyücüler.

"Geldik mi şimdi? Ölüm gibi bişeydi lan bu."

"Geldik gerizekalı geldik."

Olivia gözlerini açtığında etraf çok değişmişti. Az önce Dumbledore'un oturduğu yerde onlara doğru asasını yöneltmiş bi adet Armando Dippet vardı.

"Siz kimsiniz?"

İşte sıçtık.

Olivia'nın eli cüppesine koyduğu mektuba gitti.

"Hop hop sakın o asanı çıkarma."

"Bay Dippet sakin olun. Sadece mektup verecektim." diyerek zarfı çıkardı. Dippet asasını indirmeden mektubu alıp okudu.

Onaylar şekilde mırıldandı.

"Pekala. Sizden ricam eğer çok zorunda olmazsanız onu öldürmeyin. Ve ayrıca ikinizi de Slytherin'e koymam söylenilmiş. Sen delikanlı anlaşılan sen zaten Slytherin'lisin. Ama sen," Olivia'ya dönüp baktı. "Gryffindor'lusun. Nasıl olacak bilemiyorum. Kurallara aykırıdır Şapkasız binaya koymak. O yüzden otur şuraya. Şapkayı koyalım bi başına."

Olivia gösterilen yere oturdu.

"Hmm. Bana neden bu kadar tanıdık geliyorsun? Sanki, sanki bu ilk karşılaşmamız değil. Ve son da olmayacak. Galiba iyi değilim. Neyse şu düşüncelerine bi bakayım."

İlk ve son değil diye düşündü Olivia. Gerçektende değildi. Seçmen Şapka düşüncelerini duymasın diye düşünmemeye çalıştı.

"Garipsin Olivia Nobleblood. Kanın bile garip! Kişiliğine göre seni bi yere koymak zor. Kanın da bu konuda hiç yardımcı olmuyor. Nesin sen acaba, Muggle kökenli mi?"

Safkanım.

"Evet evet. Bunun farkındayım. O zaman şöyle bi uğraşayım. Hufflepuff olabilir mi? Veya Ravenclaw? Zekisin hatta çok zekisin. Geçemeyeceğin zihnefend yok. Bir dakika, ne yaptın sen böyle? Hahaha!"

Noluyor?

"Kötü bi şey yapmışsın. Haha. Sınav sorularını zihin gücünle almışsın. Ah tatlım. Kalbin Gryffindor ama beynin tam bi Slytherin. İkisininde tam ortasındasın. Sana özel bina yapalım. Adıda şey olsun. Gryfherin. Tabiki şaka yapıyorum.

Artık ciddi olalım.
Amellerin için yapmayacağın şey yok. En tehlikeli şeyleri bile göze almışsın zaten. Kazanmak için zorunda kalırsan kuralları yıkan bi tipin var. Bu da seni Slytherin yapar. Ama bunları yapmak tabiki cesaret ister ve fazlasına sahipsin. Gryffindor mu yoksa Slytherin mi?"

Slytherin.

"İsteklerin üzerine hareket edemem. İstek demişken... Hmm.. Yapmayacağın şey yok. Peki.. İsteklerin için Ölür müsün, öldürür müsün?"

Durup düşündü biraz. Aslında direkt Tom Marvolo Riddle'a Öldüren lanet gönderip gitmek istiyordu. Ama Albus Dumbledore'un 'Herkes ikinci bi şansı hak eder. Zorunda olmassan sakın onu öldürme Olivia.' dediği geldi aklına. Bıkkınca nefesini dışarı verdi.