0.1

44 1 0
                                    


"Sizi neden kaçırdığımızı merak ediyorsunuz tabii. Doğal olarak."

  Önümüzde sandalyelere bağlı, ağızları bantlı halde duran altı avanak kızgın gözlerle bize bakıyorlardı.

  "Merak etmeyin amacımız kötü değil. Sizin diğer insanlardan farklı..."

"Anormal." Diye düzelttim babamı

"Dora lafımı kesme." Bakışlarını sertçe benden çekerek konuşmaya devam etti.

  "Nelerle karşılaştığınızı, neler yaptığınızın biliyorum. Peşinizde olan insanları da biliyorum, amacım tamamen sizleri ondan korumak. Elinizde olan güçler onlardan saklamak. Kısacası kötü bir niyetim yok."

Masanın üstünde duran yüzüğü alıp işaret parmağıma taktığımda Bige yerinde kıvranmaya başladı.

"Dora o elementler kişiye özel, yangın yerine çevirmeyi mi istiyorsun burayı? Yerine koy hemen!" babamın uyarısına göz devirerek yüzüğü çıkartıp geri yerine koydum.

Evet diğer normal insanlardan çok farklıydı hayatımız, anormal bireylerdik yani.

Özel güçlere sahiptik. Çok saçma değil mi? Bunu başımıza yıkanlar diğer tarafta mutlu mesut yanıyorlar mıdır acaba?

Tamam bazen iyi yönleri oluyor evet ama başımızda ki belalı adamlar bizi rahat bırakıncaya dek.

Burada ki hiç kimse masum değildi. Her birimiz en az beş kişiyi öldürmüştük. Hatta ailelerimizin katili bile bizlerdik.

Dokuz yaşımdayken yerde bulduğum kolyeyi boynuma takmamla hayatım tamamen değişti.

"Şimdi sizleri çözücüm ama lütfen bağırmayın."

"Bağırsalar bile ne değişecek ki? Uçurumun kenarında bizden başka yaşayan hayaletler mi duyucak?"

Babam bana sen iflah olmazsın dercesine baktıktan sonra altı avanağın ağızlarını çözdüm.

"Bu yaptığınız suç? İnsanları rızası olmadan kaçıramazsın?"

"Ne yapsaydık Ayza'cığım? Lütfen sizi kaçırmamıza izin verir misiniz diye sorsa mıydık size?" dedim göz devirerek.

Merih gür bir kahkaha patlattığında ters ters ona baktım. Bu aptallarla nasıl iş birliği yapabilirdik ki?

"Şimdi siz bizi Vural Dalgıç'tan korumak için mi kaçırdınız?" dedi Kutay dalga geçercesine.

"Bence babacığım bu beyinsizlerden kurtulalım elementlerde bize kalsın. Şu zamana kadar nasıl elementleri kontrol ettikleri de muamma."

"Dora!" Babamın uyarıcı tınısı beni susturmuştu.

"Ben hiç kimseye ayak uydurmam." Dedi Adez yerinden kalkarak. Arkasında olan koruma omzundan tutup onu geri yerine oturtmuştu. "Bunlarla  iş birliği yap ne istersen yap. Ama ben hiç kimseyle iş birliği yapmam." Yerinden tekrardan doğrulduğunda korumanın eli tekrardan Adez'in omuzlarına baskı yaptı.

  "İnsan önce bir teşekkür eder. Ben olmasaydım kalbinin üstüne yediğin kurşun sayesinde şu an yaşamıyordun." Dedim burun kıvırarak.

  "Sen şifacı mısın?" Dedi Merih şaşkınlığını gizlemeyerek.

"Sizi kurtarmak için adam başına on tane cinayet işliyorum ben. Benimle iyi geçinin yoksa üflediğim an kalbiniz atmayı kesebilir."

Adez tişörtünü sıyırarak kalbinin üstündeki derin ize parmaklarını götürdü. Dişlerini sıktı serçe ve alnındaki damarlar ortaya çıktı.

Melekler ve ŞeytanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin