0.2

13 1 0
                                    


Kaderimizi ne kadar değiştirebiliriz ki? Gerçeklerle ne kadar oyun oynayabiliriz? Yalanlarla dolu bu hayatı nereye kadar sürdürebiliriz? Yaşamak için savaşmalı mıyız?

Derin düşüncelerim Ayza'nın odama girmesiyle son bulmuştu. Bu kız burda kalıyor diye adam akıllı düşünemiyorum bile.

"Tabii ki de savaşmalıyız, anormal bir hayatımız var sonuçta. Bir de düşüncelerini okumak istemem ama engel olamıyorum üzgünüm." Dedi yapmacık bir şekilde dudak büzüp. Cam kenarında olan koltuğa oturup bacak bacak üstüne attı.

"Ne oldu Ayza? Düşüncelerimi okuduğun yetmiyormuş gibi bir de kapıyı çalmadan daldın içeri?"

"Bir şey olduğu yok canım sadece sohbet etmek için geldim. Bige biraz liseden kalma ergenler gibi davrandığı için,onunla muhabbet etmem biraz zor." Gülümsedi.

Dolgun dudakları yukarı kıvrıldığı an belirginleşen elmacık kemikleri ile oldukça sevimli bir kızdı. Bal köpüğü rengindeki saçları ve badem gözleri onu tatlı kılıyordu.

"Vural'ın ne planladığını çok merak ediyorum." dedi.

"Kendini Avenger'sa karşı savaştığını sanıyor yazık ya."

"Şifacı olmak seni yormuyor mu? Kitaplara göre bir süre sonra bitkin düşüyorsun."

"Evet aslında öyle ama babamın geliştirdiği iğne sayesinde bitkin düşmüyorum. Sadece birini iyileştirdiğimde biraz tökezliyorum o kadar."

"Daveti merak ediyorum acaba Vural titanyumu bulabilir mi cidden."

"Bence bulamaz hatta bana kalırsa o şimdiye kadar bu başarısız ve saçma planlarıyla nasıl hayatta kaldı orası bile muamma!" Kutay açık olan odamın kapısına yaslanıp sohbetimize dahil olmuştu.

"Titanyumun gücünü çok merak ediyorum." dedi Ayza dizlerini kendine çekerek.

"Dünyayı yönetmekten farksızdır. Bütün güçlü elementlerden oluşuyor. Tamer zamanında kötüye kullandığı için Koza'da olan, güçlü elementlere sahip kişiler buradan kaçtı."

"Bizden başkaları da mı var?"

"Evet, oldukça güçlüler."

Gün geçtikçe daha da derinleşiyordu, sırlar daha da büyüyor gerçekler daha da acıtıyordu. Ama biz hep beraber kazanacaktık.

Bugün üzerimde saçma bir yorgunluk vardı ayda bir yaptığım iğneyi yapmama tam bir hafta kalmıştı. O iğne de olmasa acılarım daha da artacak yavaş yavaş bir çiçek gibi soluverecektim.

Merih kafasını odamın kapısına doğru uzatıp bize baktı. "Gönenç abi aşağıda sizi bekliyor burada laklak ediyorsunuz." dedi

Kutay Merih'in kafasına hafifçe vurduktan sonra peşinden aşağıya indi. Ayza da odamdan çıktıktan sonra yataktan kalktım.

Yataktan kalkmam ile gözümün kararması bir olmuştu. Derin bir nefes alıp kendime geldikten sonra aşağıya indim.

Adez'i iyileştirmek beni oldukça etkilemişti, aptal tam ölümcül yerden vurulmuştu bir de.

Büyük salona geçtiğimde tekli koltuğa oturdum. Evimin hiç bu kadar kalabalık olacağımı düşünmemiştim.

"Davet bu akşam olucak, korumaları hallettim ama hepinizin gelmesi oldukça tehlikeli. O yüzden sadece Yenal, Ayza ve Adez gelicek."

"Beni söylemeyi unuttum baba."

"Dora senin gelmen oldukça tehlikeli, Vural seni görürse taşı bırakıp kızı için hemen seni kaçırmaya çalışabilir."

Melekler ve ŞeytanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin