Yine banyo yaparken kurduğum bir kurgu daha.
Her azdığımda bu kurguyu yazacağım. Yani hergün qkhejqhwjqhwqjhwkqhwjq
Yorum yapın başınızı ezerim.
Şimdiden tişikkirler.
Duvarlarda yankılanan kısık inleme, genç adamın şuh bir ses ile inlemesini sağladı. Kadın ise tamamen kendinden geçmiş arsızca kendini adama itmekle meşguldü.
"Gülperi..." İnledi.
"Gülperim, peri kızım." Kadın tekrar inledi bu sözlerle.
Genç adam zorlayabildiği kadar derinlere iniyor genç kadını memnun etmek için elinden geleni yapıyordu.
Gece boyu kaçıncı boşalmasıydı saymamıştı. Sürekli devam ediyorlar asla durmak bilmiyorlardı.
Doyumsuzlardı.
Adam son kez itti kendini genç kadına. Kadın öyle bir inledi ki adam tekrar dikelmemek için terleyen bedenini kadının üstüne atıp kadının içinden çıktı.
İçinden çıkan büyük alet ile titrekçe nefesini verdi kadın.
Boynunda soluklandığı kadının uyuklamaya başladığını görünce hafifçe gülümsedi.
Gülperi, gülperi, gülperi.
Peri kızım...
Duş alırken bile kafasındaki kadının görüntüsünü silemiyordu. Ona doymak bilmiyor kadından bir atak gelmedikçe daha da çıldırıyordu.
Uzun zamandır bir aradaydılar. Gerçi asaf hiç düşünmemişti daha önce ilişki durumlarını.
Sevgili değillerdi, Arkadaşlar ise sevişmezlerdi.
Kafasındaki havlu ile saçlarını kurulayarak odaya girdi. Uyuyan çıplak beden gözlerini kamaştırsa da üstüne yatağın yanındaki pikeyi örtüp kıvırcık saçlarını derince koklayarak öptü.
Asaf tuhaf bir adamdı.
Fakat gülperi, o bambaşkaydı.
Asaf karşısındaki kadının hiçbir zaman ne yapacağını kestiremiyor, her an terkedilme korkusu ile yaşıyordu.
Derin bir iç çekmenin ardından eline aldığı fotoğraf makinesi ile peri kızına yaklaştı.
Bunu hep yapıyordu genç adam. Gülperi ise bazen poz veriyor bazen de sadece ruhsuz bir şekilde kameraya bakıyordu. Asaf neden sormadığını merak etse de, o da bir zaman sonra umursamayı bırakmıştı
Çünkü bu sorunun cevabı genç adamda da yoktu.
Belki takıntıydı, belki fantezi.
Tek bildiği kadından bir saniye bile ayrı kalma düşüncesinin bile onu yok edecek kadar acı verici olmasıydı.
Saatlerce yatakta gülperiyi düşünerek sabahı etmiş kadının mırıltıları ile birlikte arada bir tebessüm ederek gece boyu onu izlemişti.
Bu tuhaftı, ürkünç bir sevgiydi.
Genç kadın güneşin aydınlanması ile tanıdık manzara ile karşılaştı.
Bir çift yeşil göz.
Bakışmayı bitirip gözlerini kaçıran kadın oldu.
Asaf bu hareket ile dişlerini sıksa da susup kadını izlemeye başladı.
Her seviştikleri gecenin ardından zeytin gözleri ile adama pişman pişman bakıyordu genç kadın.
Bu durum asafı çıldırtıyordu.
Çıplaklığını umursamadan ayaklanan kadını kolundan çekip kucağına oturttu.
Genç kadın beklenen tepkinin aksine adama doğru dönüp ince kollarını adamın boynuna doladı ve kafasını göğsüne yasladı.
"Kızdın bana yine." İç çekti.
"İstediğin kadar kız bırakamazsın sen beni."
Adam kadının özgüven dolu, küçük bir kız çocuğu gibi çıkan sesi ile kısıkça güldü.
"Bak sen," Kalçalarını kavrayıp kadını daha da kucağına yerleştirdi. Şimdi kadının çıplak kadınlığı adamın kumaştan bile belli olan sertlemiş aletine yaslıydı.
İkisi de nefesini tuttu birkaç saniye.
"Seni bırakamayacağımı ne kadar da güzel yüzüme vuruyorsun öyle sen."
Gülperi utanç karışımı bir cilve ile omuzlarını silkip gözlerini kaçırarak tebessüm etti.
Bu sırada yüzünü adamdan saklamış, güzel tebessümünü asafın görmesini engellemişti.
Asaf kadının güzelliğine dayanamıyordu. Yüzünü kavrayıp dudaklarına yapışan adamla duraksayan genç kadın çok geçmeden karşılık vermiş dudakları ile adamın alt dudağını çekiştirmeye başlamıştı.
Sert başlayan öpücük sonlara doğru tamamen yumuşamış tutkulu bir şekilde devam etmişti.
Asaf genç kızı sıkmaktan korkarak öpücüğü kısa keserek genç kadını kendi ile baş başa bırakarak odadan çıktı.
Hızlı ve pratik bir kahvaltı hazırlayarak gülperinin aşağı inmesini bekledi.
Eleştirilere açığım ama eleştiri yaparken karakterlerimin normal olmadıklarının bilincinde yaparsanız mutlu olurum.
Şimdiden tişikkirler
