2.9

228 36 4
                                    

2 Ay Sonra, Mayıs 1997

Susan gideli 2 ay olmuştu. Kendimi suçlamaktan alıkoyamadığım 2 ay.

Başta yapamasam bile yokluğuna alışmıştım. Yeni oda arkadaşım Tessa'ydı, tek başıma kalmayı istememiştim. Tessa bana destek olabilecek kişilerden biriydi ve bu iki ay boyunca onun da, Ginny, Hermione, Harry ve Ron'un da bana çok yardımı dokunmuştu.

Cedric ile hala konuşmamıştık. Ona ne diyeceğimi bilmiyordum.

Bu iki ay boyunca hiç bir şey olmadı. Kimse ölmedi. Kimse kaçırılmadı. Ben kaçırılmadım. Harry kaçırılmadı. Hiçbir mektup gelmedi, ne annemden bir geri dönüş, ne Draco'dan bir uyarı, ne de bir tehdit mektubu.

Kafamı biraz bile olsa toparlamıştım. İlk 3 hafta benim için çok zor geçmişti. Her ne kadar kendimi affedemesem bile Susan'ın intikamını alacaktım.

Snape'in dersine ilerlerken oflayarak düşmek üzere olan kitabımı düzelttim.

***

Cedric'in Ağzından

Linda ile hala konuşamamıştık ve canımı sıkmaya başlıyordu. Onu özlemiştim ve Susan konusumda destek vermek istiyordum. Veya başka konular hakkında. Yardımcı olmak istiyordum. Fakat her ne kadar istesem bile üzerine gitmemiştim.

"Kıçını kaldır, Diggory. Snape affetmiyor," Dedi William elinde bir mektup ile bana doğru yürürken.

Gözlerimi devirip yataktan doğrulduğumda "Mektup kimden?" Dedim. Kaşlarını çattı, "Iris de kim?"

Iris.

Aceleyle yataktan kalkıp mektubu elinden çektim. O olabilir miydi?

Kalbim yerinden çıkacak gibi hızla atarken mektubu aceleci bir şekilde yırtmamaya çalışarak açtım.

'Sevgili Kuzenim Cedric,

Benim, Iris. Her şeyi açıklayacağım. Önemli bir mesele var, konuşmalıyız. Adres ****** ***** ******
Bugün veya yarın gelebileceksen bekliyorum.

- Iris Diggory'

Düşüncelerim karmakarışık olmuştu, nasıl yani? Senelerce ortadan kayboluyor, sonra birden ortaya çıkıyor ve bir şey konuşmalıyız mı diyordu?

Onu özlemiştim. Küçükken birbirimize çok düşkündük.

Ama küçükken.

"Sen - Snape - derse git. Ben sonra geleceğim." Kelimeleri yan yana koyamazken hızla dolabımdan birkaç şey seçtim ve giyinmeye başladım.

Cübbesini üzerine geçirirken "Pekala, dostum. Sen nasıl istersen," Dedi ve kitaplarını alıp kapıya ilerledi.

Ceketimi de üzerime geçirdiğimde Will çoktan çıkmıştı.

Hızla ayakkabılarımı giyip elimde mektup ile çıktığımda stresten - ve sinirden kendimi kaybetmiştim.

Mektuba bakarak koridorlarda ilerlerken birine çarpmam ile kafamı mektuptan kaldırdım.

Yere düşmüş bir şekilde sabır çeken Linda'yı gördüğümde yüzümü utançla buruşturup heyecandan titreyen elimi uzattım. "Özür dilerim Linda, şeye bakıyordum-"

Kaşlarını çatıp elimi tuttu, ayağa kalkıp üzerini silkelediğinde "Neye?" Dedi. "Ve elin neden titriyor?"

Omuz silkip "Ne zamandır önemsiyorsun?" Dediğimde soluklanıp "Başından beri." Dedi. "Ve bunu sen de biliyorsun Diggory." Yere düşen kitabını alıp koridorda yürümeye devam ettiğinde elimle yüzümü kapatıp derin bir nefes aldım ve koridorda ilerlemeye devam ettim.

𝐉𝐔𝐒𝐓 𝐅𝐑𝐈𝐄𝐍𝐃𝐒, cedric diggoryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin