13.Bölüm

52.1K 1.7K 94
                                    

Selaaamlar,

satır aralarına yorum bırakmayı ve bölüme başlamadan önce yıldızı parlatmayı unutmayın...

keyifli okumalaar ~


düzenlendi ✓

***

"Sevgisizliğine bir kalp verdim.."

Ne güzel anlatıyordu şair; benim yıllardır defterlere sığdıramadığım, yaza yaza bitiremediğim hikayelerimi  tek dizeyle ne de güzel özetliyordu.

Sol yanımda koca bir boşluk taşıyordum. Ben en değerli parçamı emanet etmiştim

Gizli odalarımın kapısını açtım..

Sana yaralarımı gösterdim; sar diye, sev diye, iyileştir diye... "Bunlara katlanmış, bana da katlanır." Diyip bir yara daha aç diye değil.

Herkes kendinden sorumluydu aşkta, biliyorum. Sen hiç sorumluluk almadın, onu da biliyorum. Sanırım böyle oluyor; aşktan ilk söz eden her zaman daha güçlü oluyor. Koz sendeydi bu oyunda, beni aşka inandıran, ikna eden sendin ve kazanan da sen oldun..

Bir kalp kazandın.. Her kapıyı çaldığında hiçbir şey olmamış gibi kapıyı açan, aşkına göz ucuyla bile ihanet etmeyen, her nereye gidersen gölgen gibi peşinden gelen bir kalp kazandın... Buz gibi bakışlarına, üşü parmak uçlarına, yüzündeki donmuş ifade, sıcacık bir kalp kazandın.

Tam da istediğin gibi oldu her şey. Tam hayal ettiğin gibi.. Benim aşka inancım yoktu, seninse benden aşık bir kadın olacağına dair umudun vardı. Haklı çıktın...

Bir masaldan düşmüş gibi hissediyorum kendimi.. Onca güzel anıdan sonra bu yaşananları kabul etmek, bir sabah uyandığında yapayalnız bırakıldığını anlamak o kadar da kolay olmuyor. Olsaydı yapardım.. Bu kabusu ikiye yarar içinden çekip giderdim. Bilirsin, gitmek en çok bana yakışırdı. Bir gün giden değil de geride kalan olacağımı hiç düşünmemiştim.

Sana bir kalp verdim. Sıcacık gülümsemeler, güzel anlar ve anılar verdim.. Sanırım mutlu da ettim. Sana verdiğim tüm mutlulukları kendimden çalmışım ben, geç fark ettim. Tüm mutlulukları hesapsızca sana sunarken bir gün kendime verecek bir parça bile mutluluk bulamayacağımı bilmiyordum..."

Elimdeki küçük defterin kapağını kapatarak derin bir soluk vererek defteri kazaklarım arasına sıkıştırdım.

İki gün önce eve dönmüştük,Cihan yine aynıydı. Alengirli işleri vardı. Bazen onu anlamakta gerçekten zorluk çekiyordum.

Odanın kapısı hunharca açılırken oturuduğum yerden kalkıp ona baktım.

"Kız koş,yengen doğuruyormuş!" Diyerek koluma sarıldığında şaşkınca ona baktım.

"Ne,ne zaman?" Diye sordum hayretle. Daha zamanı olduğunu düşünüyordum fakat sanırım ki öyle değildi.

"Bakkala ekmek almaya gittiğimde Hacer abla koştur koştur size gidiyordu. Hadi bizde gidelim yardımımız dokunur belki." Dediğinde üstüme hırkamı geçirdim.

VİSAL | köy güzeli Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin