2. Bölüm/ Yemek Teklifi

64 7 20
                                    

Ayça'ya söz verdiğime inanamıyorum resmen hayatımın hatası. Ooffff ama ben yemeğe falan gitmek istemiyorum ki.

Okuldan çıktığımızda Tolga'yı kapıda gördük bizi almaya gelmiştir kesin, dediğime ben bile inanmıyorum kız kesmeye gelmiştir hayırsız.

"Ooo hayırsız kim için buradasın?" Dedim alaylı sesimle. "Karı-kız kesmeye gelecek değilim ibne tabii sizi almaya geldim." Ona inanmayan bakışlar attım. Ayça ve Deren bu halimize güldü, onların gülmesiyle bizde sırıttık. "Hadi gençler hızlı olmalıyız ki daha fazla vakit geçirebilelim." Diyen Ayça'ya göz devirdim.

"Hayırdır nerey gidiyoruz?"
"Sende geliyorsun Tolga'cım"
"Nereye gidicez suratsız Ayça'm biliyorsun ki kızların olduğu hiçbir yere hayır demem." Bu hallerine sırıttım ve araya girdim.
"Ayça bizi kuzenleriyle tanıştıracak, akşam yemeğe davetliyiz. Ne gerek varsa yemeğe..." Dedim ve hepsi toplu bir şekilde göz devirdi. "Heyt be bana göz devire devire şaşı olacaksınız da haberiniz yok." Dedim ve güldük.

"Hadi amaaa" diye sabırsızca söylendi Ayça ve devam etti, tüm dikkatini bana vererek -sanırım ne diyeceğini biliyorum- "Aşkım lütfen akşam olay çıkarma tamam mı? Çünkü kuzenim biraz sen gibi terslemeyin birbirinizi ha?" Onu kıramazdım ve onaylar bir şekilde kafamı salladım.

"Tamam güzelim merak etme sorun çıkmayacak hatta elimden geldiğince kimseyle muhatap olmayacağım" dedim. Bana o müptelası olduğum gülümsemesini gönderdi bende ona karşılık olarak gamzelerimi çıkartmak suretiyle gülümsedim. Tolga ve Deren aynı anda "Kıskanıyorum ama" dediler. Sarılıp gülüştük.

Okuldan çıktıktan sonra eve geçtik Ayça ise kuzenine gitti.

"Deroooo ben gitmek istemiyorum" dedim. "Olan Arya sen ne zaman bir yere gitmek istedin ki" diye karşılık verdi. "Ya ne alaka ya ne alaka".

"Çok alaka Arya'm hadi hazırlan bakem" oflaya puflaya odama gittim.

İçimde çok tuhaf bir his vardı gitmek istemiyordum ama bizimkilere söylesem boşa kuruntu yapıyorsun derler!!.

Siyah fileli çorap, siyah pileli etek, üzerine oversize bir sweet giydim. Ayakkabı olarak siyah dolgu topuk bir ayakkabı seçtim. Saçlarımı at kuyruğu, makyaj olarak da rimel, eyeliner ve glos sürdüm. İşte hazırdım.

Aşağı indiğimde bizimkileri hazır gördüm. Ayça'da ben hazırlanırken gelmişti.

Ayça; siyah bir elbise giymişti, gayet sade ve şıktı.
Tolga; sportif ve bir o kadar yakışıklı olmuştu.
Deren; hepimizin aksine mor bir elbise seçmişti ve aşırı şirin olmuştu.

"Ooo ibnem çok güzel olmuşsun sen"
"Aynen ya" diye Tolga'ya katıldı bizim kızlar.
"Abartmayın her zamanki halim" sert bir sesle.

Evden çıkıp arabaya bindik. Arabayı hayırsız kullanıyordu o sırada fırıldak ve suratsız arkada konuşuyorlardı.

🌚

Nihayet evin önüne gelmiştik bir an hiç gelemeyecez sanmıştım. Ev gayet lüks ve gösterişliydi bahçe ve kapının önü korumalarla doluydu ,aklıma evim geliyordu kaçtığım ev, mafya evi olduğu belliydi.

Ayça hepimizin önüne geçti ve kapıyı çaldı kapıyı Begüm açtı. Cıvıl cıvıl bir şekilde "Hoşgeldiniz" diye şakıdı. "Hoşbulduk" diye hep bir ağızdan cevap verdik. Hepimize tek tek sarılarak bizi içeri soktu.

Salonun ortasında iki erkek vardı biri bize dönüktü diğerinin de arkası dönüktü, yüzü dönük olan bana baktı ve kafasıyla bizim tarafı gösterdi. Diğeri bize döndü ve kimseye değil sadece bana baktı. Bana mı baktı? Oha lan noluyo? Bana bu kadar dikkatli bakması normal değil. Yanındaki de aynı şekilde dikkatlice bana bakıyordu. Hayır yani bilmediğimiz bir şey mi var? Ayça ve Tolga'da o bakışları görmüştü ve kaşlarını çatmıştı tabi Tolga çoktan ellerini yumruk yapmıştı bile. Deren ve Begüm ise anlamsızca bu manzaraya bakıyordu.

Tolga yanıma gelip kolunu omzuma attı ve "Merhaba" dedi. Tolga'nın bu davranışıyla gözlerimi benden çekip Tolga'ya döndüler. "Merhaba hoşgeldiniz" dediler. Begüm uzun, kaslı, esmer olanı gösterip "Abim Ares" diyerek tanıttı.

Yanındaki kumral olanı da "Abimin arkadaşı Doruk" diyerek tanıttı. Çok cıvıl cıvıl bir ses tonuyla konuşuyordu ve kendimi tutamayıp "Bruh moment öyle bir andır ki abimin yakışıklı arkadaşına aşık olurum" dedim ve Tolga ile güldük Ayça bana dizini geçirdi ama bu sadece beni güldürdü. Diğerleri ise gülüp geçti.

"Memnun oldum" dediler.
"Memnun oldum ben Deren"
"Memnun oldum ben Tolga"
"Arya" dedim sadece.
El sıkıştık.

Bizi masaya davet ettiler ve tek tek oturduk. Ares ve Tolga'nın arasında oturup kaldım. Ares'in bakışları oldukça rahatsız ediciydi ve hiç gülümsemiyordu.

Doruk ve Begüm ise onun tam tersi durmadan sırıtıp gülümsüyorlardı ama Doruk bana bakıp bir şeyler ima etmek ister gibi sırıtıyordu ve cidden sinirlerim bozuluyordu.

Daha fazla dayanamayıp Ares'e döndüm "Hayırdır? Birine mi benzettin de gözünü alamadın?" Konuşmamdan sonra herkesin odak noktası biz olduk, o kadar dikkatli bakıyordu ki gözlerimin içine içim tuhaf oluyordu.

"Kim bilir" dedi ve göz kırptı. Ne yani o göz kırpmaya düşmem mi gerekiyor? Eğer öyle bir şey bekliyorsa yanılıyor. Çarpık bir gülüş attı -açıkçası bu hoşuma gitti- iyi anlaşacağımız kesindi. Gamzelerimi göstermek suretiyle gülümsedim ve gözleri yanağımda ki çukura takılı kaldı. Doruk'un yalandan öksürmesi ile Ares kendine gelip derince yutkundu.
Benden mi etkilenmişti o? Hadi canım! Bir bu eksikti zaten hayatımda.!

Begüm ve Ayça ise göz göze geldiler sonra bize bakıp sırıttılar. Bu sırıtışı biliyordum, başıma bela olacaklardı Ares yüzünden.

Yemekten sonra baya bir sohbet ettik. "Tekrar böyle bir araya gelsek hatta ailelerimiz de tanışsa çok güzel olur. Ne dersiniz?" diyen Begüm ile gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum. Bir aileler eksikti iki mafya yerlerdi birbirlerini.

"Siz isterseniz toplanırsınız ben dahil olmam." Kesin bir dille açıklamamı yaptım. "Off ibneliğini yaptın yine" Ayça bana göz devirdi "Geldiğime şükret ve varoş" diyerek karşılık verdim. Bana seninle görüşücez der gibi kafasını salladı. Tolga ise sırıtıyordu.

Begüm'ün yüzü düşmüştü "Aile ortamlarını sevmem" diyerek açıklama yaptım. Tolga ise sırıtıp "Biliyoruz ibnecim, sen insan sevmezsin zaten" dedi. Gülümsedim ve "Adam adam" dedim. Göz kırpıp öpücük attım o sırada üzerimde kahverengi gözlerin ağırlığını hissettim. Ares yine bana bakıyordu, ah derdi neydi bu çocuğun?

                                   🌝

YOKUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin