(Kihyun'un ağzından...)
Sabah heyecanla uyandım. Minhyuk'la buluşucaktık. Aceleyle aşağı kattaki mutfağa indim. Aşçıların hazırlamasını istediğim yiyecekleri elime aldım ve bahçeye çıktım. Atıma bindikten sonra hızlıca göl kenarına gitmeye başladım.
Vardığımda daha Minhyuk gelmemişti. Yanıma aldığım örtüyü yere serdim ve üstüne yiyecekleri koydum.
Biraz bekledikten sonra ileriden Minhyuk'un geldiğini gördüm. Yanıma geldiğinde ona saıldım.
-Beklettiysem üzgünüm uyuya kalmışım.
Bana üzgün bir surat ifadesiyle bakarken çok tatlı gözüküyordu.
-Önemli değil.
Şuan yapacağım şeyden biraz utansam da uzanıp Minhyuk'un yanağından öptüm. O kıkırdarken bende örtüye oturdum. yanıma gelip oturduğunda yemek yemeğe ve konuşmaya başladık. Yemeklerimiz bitince öylece oturup gölü izleme başladık.
-Kihyun göle girelim mi?
Soru karşısında biraz şaşırsamda onu onayladım. Ayağa kalkıp bir anda üzerini çıkarmaya başladı bende ona uyup üzerimi çıkardım. Beraber göle girdiğimizde göl o kadar da soğuk değildi. Minhyuk yüzerek yanıma geldiğinde beni kucağına aldı. Beni öpmeye başladı aynı zamanda bir eli belimde diğeride kalçamdaydı. Öpüşmemiz git gide ateşlenirken dudakları boynuma indi. Boynumu sömürmeye başlayınca hafifçe inledim. Boyumla ilgilenirken bir parmağını içeri yolladı. Parmağı içimde hareket ederken kesik kesik inliyordum. Daha fazla dayanamacağını anlayınca kucağıdaki benle karaya çıktık. Beni çimlere yatırıp tekrar öpmeye başladı. Aynı zamanda içime bir parmağını daha yollamıştı. Bir süre sonra hazır olduğumda penisini bana ittirdi. İttirmesiye yüksek sesle inledim. Biraz bekledikten sonra hepsini bir anda ittirince çığlık attım. Hareket etmeye başlayınca tırnaklarımı sırtına geçirmeye başladım. Biraz hızlandığında zevk noktamı bulmuştu. Gözlerim zevkten kayarken tırnaklarımı daha çok batırdım. Minhyuk boynumdan dudaklarıma yöneldi. Dudaklarımı kanatırcasına öpüyordu. Öpüşmemize dilini de dahil ettiğinde artık sona gelmiştim. Minhyuk'da bunu anlamış ve hızlanmıştı. Bir süre sonra o içime bende karnıma boşalmıştım. Dudağıma bir öpücük kondurup beni kucağına aldı. Göle girdiğimizde beni nazikçe suyla yıkamaya başladı. Arasıra boynumu ve dudağımı öpüyor yada kafasını boynuma gömüp kokluyordu.
- Hoşuma gitti mi?
Biraz utanarak evet dedim. Bu halime kıkırdayıp bana sımsıkı sarıldı. Bu adamı çok seviyorum. Kısa sürede beni kendine bağladı ve ben bunda şikayetçi değilim. İyiki o gün onu gördüm.
Gölden çıkıp üstümüzü giyindik. Keşke hiç ayrılmasak. Yanıma gelip beni uzunca öptü.
- Dikkatli git tamam mı Kihyun-ah~.
- Tamam sevgilim.
Sevgilim diyince gözlerinin içi parladığına yemin edebilirim. Vedalaştıktan sonra atıma bindim ve saraya gitmeye başladım.
Saraya az bir mesafe kalmıştı ki kolumda ve göğsümde bir acı hissettim. Baktığımda ise ok ile saldırıya uğradığımı gördüm. Daha ne olduğunu anlayamadan kafamdaki acıyla bilincim kapandı.
Bölüm biraz kısa oldu kusura bakmayın. Derslerim nedeniyle pek aktif olamıyorum yine de okuyanlara teşekkür ederim.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.~~