(Minhyuk'un ağzından...)
Hoseok ve Hyungwon'u arkamızda bırakıp arkamızda bıraktıktan sonra arabalara doğru ilerledik. Arabalara bimdiğimizde bizi elf sarayına götümeye başladılar.
Arabada Kihyun elimi tutuyor, aynı zaman da ailesiyle konuşuyordu. Gözüm ellerimize kaydığın da aradaki büyüklük farkı gülümsememe neden oldu. Gözleri ellerimizden ayırdıktan sonra Jooheon'la konuşacaktım ki Changkyun'a konuştuğunu gördüm. Kafamı cama çevirip dışarıyı izlemeye başladım.
Saraya geldiğimizde arabadan indik. Kral Yoo burada kalabileceğimizi söyledi. Tabii ki de bu fırsatı kaçırmam. Akşam olmuştu. Sofraya oturup yemeğimizi yedikten sonra odalara dağıldık.
(Kihyun'un ağzından...)
Minhyuk'la aynı odada kalacaktık. Kapıyı kapatıp beni kapıyla arasına sıkıştırdı. Bi anda dudaklarıma kapandı. Dudaklarımı hem tutkuyla hem de özlemle öpüyordu. Ayrıldığımız da beni bonyoya götürdü. Üstümdekileri çıkardığında çıplak kalmıştım. Kendisi de çıplak kalınca beni kucağına alıp küvetin içine oturdu. Su beni mayıştırırken ona daha çok sokuldum. Beni yavaş yavaş yıkamaya başladı. Beni biraz dikletti. Bu sayade gözlerimiz buluşmuştu.
-Seni çok özledim.
Diyip dudaklarımı öpmeye başladı. Yavaşça öpüyordu. Ben de ona karşılık verdim. Dudaklarımdan ayrılıp boynuma inmeye başladı. Boynumu emip ısrıryordu. Ellerimi saçlarına atıp hafif hafif çekmeye başladım. Bu onun hoşuna gitmiş olucak ki kısıkça inledi. Kafasını boyun girintimden çıkardı ve beni küvete yatırdı. Kendisi de üstüme çıkınca öpüşmeye devam ettik. Elini penisimde hissedince hafifçe inledim. Parmaklarında bir tanesini içime sokunca gözlerimi kapatıp inledim. İkinci parmakta girince derin bir nefes aldım. Benim gerilediğini hissetmiş olucak ki dudağıma minik bir öpücük bırakıp parmaklarını hareket ettirmeye başladı. Kesik kesik inlemeye başladım. Bu halimden zevk alıyordu. Kafamı geriye atınca boynuma yöneldi. Oraya izlerini bırakırken parmaklarını içimden çekmişti. Penisini deliğimin girişinde hissedince irkildim. Yavaş yavaş penisini sokmaya başladı. Tırnaklarımı sırtına batırıp inliyordum. Tamamını sokunca biraz bekledi.
-M-Minhyuk hareket et.
Yavaş yavaş hareket etmeye başlayınca ellerimi saçlarına geçirdim. Hızlandığında sadece inliyordum.
(Minhyuk'un ağzından...)
Kihyun altımda inlerken:
-Minhyuk o-orası.
Tatlı noktasını bulmuştum. Oraya sertçe baskı yaparken aynı zaman da dudaklarını öpüyordum. Beyaz teni beni çıldırtıyordu. Dayanamayıp boynuna yöneldim. Oraya kendi izlerimi bırakırken daha fazla dayamadım. Kihyun'a baktığımda benimle aynı durumdaydı. Aynı anda boşaldık. Kendimi onun üstüne bıraktım.
-Minhyuk bir tur daha?
Onu öpmeye başlayınca yine yükseldiğimi hissettim. Bir anda üstüme çıkınca ne olduğunu anlayamadan beni içine aldı. Üstümde zıplamaya başlayınca belinden tutarak onu kendime bastırdım. Hem zıplıyor hem de öne geri hareket ediyordu. Biraz daha öyle devam edince dayanamayıp onu altıma aldım. Zevkten dört köşe olmuşken sevdiğim adamın tenini öpüyordum. Bundan daha güzel birşey olamazdı. Sona geldiğimi anlayınca içinde yavaş yavaş hareket etmeye başladım. Aynı anda gelidik. Onu dikkatlice yıkadım. İkimizinde havluya sarınca onu kucağıma aldım. Yatağa dikkatlice bırakıp yanına uzandım.
-Nasıldı?
-Çok güzeldi. Ama galiba yürüyemeyeceğim.
İkimizde gülmeye başladık. Dudağına küçük(!) bir öpücük bırakıp sevgilimi göğsüme çektim.
-İyi geceler sevgilim.
-İyi geceler sevgilim.
Onu kokusuyla uykuya daldım.
Herkese merhaba. Kitabıma destek verenlere teşekkür ederim. Kitabı umarım beğeniyorsunuzdur.
En sevdiğinşz karakter hangisi?
Hikayeyle ilgili ne düşünüyorsunuz?
Düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim. Şimdilik görüşmek üzere.
Hepinizi çok seviyorum. ~~
