"İLK"

13 5 0
                                    

KAHRAMANLAR SADECE KİTAPLARDA MI OLUR? KAHRAMANLAR GERÇEK HAYATTA SADECE KURGUDAN MI İBARET ? BU GÜN BUNU ÖĞRENDİM BU GÜN GERÇEK KAHRAMANLARIN DA ARAMIZDA OLDUĞUNU ÖĞRENDİM...
O YEŞİL GÖZLER BU GÜN HAYATIMI KURTARDI O BENİM KAHRAMANIM . O OLMASA ŞU AN ÖLMÜŞ BİLE OLABİLİRDİM... UZUN UZUN BAKMAK İSTEDİM O GÖZLERE ; ANLATMAK İSTEDİM ONA CANIMIN YANDIĞINI . ANLATMAK İSTEDİM ONA BELKİ BENİ İYİLEŞTİREBİLİR DİYE ... ÇÜNKÜ KAHRAMANLAR EN UMUTSUZ ANLARDA BİZE IŞIK TUTMAK İÇİN HAYATIMIZDALAR , BİZE GERÇEKLERİ GÖSTERMEK İÇİN HAYATIMIZDALAR ... KEŞKE DAHA UZUN BAKABİLSEYDİM GÖZLERİNE AMA IŞIKLAR BENİM İÇİN ERKEN SÖNDÜ , GERİYE KOCAMAN BİR KARANLIK ÇÖKTÜ.

İlk başta hafıza kaybı yaşadığımı hissettim . Adımı bile hatırlayamıyordum. Keşke bir süre böyle kalsaydım ama her şey eski haline döndü ve yavaşça gözlerimi araladım . Başım ağrıyordu ve etrafı bulanık görüyordum . Belki kahramanım beni duyar diye seslenmeye çalıştım ama ufacık bir nefes sesinden başka bir şey dökülmedi dudaklarımdan...

Hala hissizdim "neler oluyordu"? Ölüyormuyum? Neden kımıldayamıyorum?
Hayır şu an asla ölemem onu bulmam lazım onu bulmadan asla ölemem . Onu bulmam lazım ... ben bunları düşündükçe kendimi daha çok kasıyordum ve bu bana bağlı makinelerden gelen sese göre çok iyi bir durum değildi ama kendimi engelleyemiyordum. Sesler arttıkça ben imkansızmış gibi daha fazla kasılıyordum. Kendimi rahatlatmaya çalışırken kapalı kapının arkasından bağzı sesler gelmeye başlamıştı .

Bağırma sesleri ve hızlı adımların sesi birbirine karışıyordu. Onlara sesimi duyurmaya çalıştım ama lanet olsun ki hala felçli gibiydim. Son demlere geldiğimi hissediyordum. Dünya yavaş yavaş kararmaya ve dönmeye başladı. Bilincim kapanırken bir anda odamın kapısı açıldı ve yüzlerini maskelerinden dolayı göremediğim bir kaç kişi içeriye girdi. Bir tanesi direk olarak yanıma geldi ve onun kahramanım olduğunu anlamamı sağlayan yeşil gözlerini görmemi sağladı . Onun arkasından diğerleri de yanıma geldiler ama onlar daha aceleci davranıyorlardı . İçlerinden bir kız konuşmaya başladı ;

- Atlas o iyi değil . Kendini kasıyor ve bu haldeyken ona dokunamam .
Bunu söylerken ona bakıyordu . Kahramanıma . Demek adı Atlastı ... ne kadar güzel bir ismi vardı . Kahramanlar her zaman aramızda . Benim kahramanım yeşil gözlü bir melekti ve adı Atlastı . Şu an belki de ölüyordum ama aralarında en mutlu olan kişi de yine bendim . Konuşan kıza gözlerini çevirdi ve sert bir ses tonuyla o da konuşmaya başladı ;

- Ne demek dokunamam Adel ? Bunu sen yapamazsan biz nasıl yapalım ?
- Atlas şu an sırası değil anlamadığın şeylere yorum yapma lütfen .
- Adel hadi bir şeyler yap !
Sesi emreder gibi çıkmıştı ve beni titretecek kadar da sertti .
- Onu sakinleştirmeden uyutamam bu şoka girmesine neden olur ve birdaha uyanmaz . Bunu mu istiyorsun Atlas ?
- Kahretsin Adel tamam mı ! Çıkın hepiniz bunu ben halledeceğim !

O an felçli gibiydim ve durumum kötüleşiyordu ama buna rağmen konuşmalarını çok net duyabiliyordum. Bu sefer de arka tarafımdan biri konuşmaya başladı . Onun sesi daha kalındı ve muhtemelen erkekti .

- Atlas hatırlarsan seni bir kere yalnız bırakmıştık ve sonucu çok iyi olmamıştı .. emin misin ?
- Yaman ordan bakınca zamanı var gibi mi görünüyor . İstersen biraz buraya gel kardeşim ters bakınca beyin hücrelerin çalışmamaya başladı !
- Diyene bak zamanı yok diyorsun ama arada sokabildiğin şeyleri de boşlamıyorsun. Sana inanamıyorum bu telaşın neden ? Asıl sakin olması gereken sensin . Kızdan daha fazla kasıldın dikkat et de daha ilk günden kız seni kabız sanmasın .
- Yaman şu boktan farksız esprilerini yapma özellikle de Atlasa . Yürü hadi .

Adının Adel olduğunu öğrendiğim kız Yaman denen çocuğu kolundan çekiştirerek dışarıya çıkardı . Onunla yalnız kaldık . Bir süre bana baktı daha sonra konuşmaya başladı ;
- Merhaba tekrardan .

ÇEMBER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin