4.BÖLÜM -KİMSİN?

37 3 1
                                    

"En büyük mezar insanın kalbine gömdükleridir."

...

"Hadi ama, sürekli bu kızı böyle mi uyandıracağız? Bir de on saat uyanmasını bekliyoruz, çok saçma. Uyanacağı yok, baksanıza. Hadi biz gidelim, kalktığında zaten iner aşağıya. Fadime abla dan öğrenir ne olduğunu. Bildiğin hiç bir şey yapmadan, sadece uyuyarak bile günümüzü mahvediyor. Ne bekliyorsunuz? Hadi dışarıya!"

Bu neydi şimdi? Sabah sabah. Bir de odamda yani. Kim izin verdi girmelerine? Bir dahaki sefere kapıyı kilitleyeceğim. Gözlerimi açtığımda dün ki gibi, hepsi odamdaydı. Bunu söyleyen de büyük ihtimalle Alperen di. Yataktan kalktığımda bakışlar bana döndü. Konuşmaya başladım.

"Bakın, sırf benden büyüksünüz diye hakaret etmiyorum. Lütfen bir daha izinsiz odaya girmeyin. Sonuçta bir kadınım. Başka bir şey yaparken odaya girebilirdiniz. bundan sonra sizden ricam, bir daha izinsiz girmeyin."

Derdimi düzgünce anlattım. Anlamadığım şey bir insanın odasına izinsiz girmeye utanmıyorlar mı? Sonuçta özelim olabilir. Batın konuşmaya başladı.

"Ah merak etme hanımefendi, bir daha izinsiz girmeyiz."

Dedi. Bir dakika ya, bu ne şimdi? Bir de dalga geçermiş gibi söylüyor. Neyse sabah sabah bunlar için sinirlenmeyeceğim. Saate baktığımda, saat 9'du. Aras konuşmaya başladı.

"Bugün piknik yapacağız. Bu yüzden kaldırmak istedik seni. Merak etme, bir şey olmasa bırak odana girmeyi önünden bile geçmeyiz. Şimdi hazırlan zaten geç kalıyoruz."

Dediğinde göz devirdim.
Bir kaç dakika sonra odamdan çıktıklarında üstümü değiştirdim.
Üstüme siyah kolsuz crop, altına Jean mavi pantolon ve son olarak ta Beyaz Converse ayakkabımı da giydikten sonra hazırdım. Saçımı açık bırakmıştım. Çünkü böyle daha çok güzel duruyordu. Eiliner, rimel, çilekli gloss sürdükten sonra hazırdım. Siyah çantamı da aldıktan sonra aşağıya indim.
Herkes ayakta, somurtuyorlardı. Aynur hanım ile Ayvaz bey hariç.

"Hoşgeldin kızım, geldiğine göre gidebiliriz. Hadi çocuklar."

Aynur hanımın dediği şeyle herkes dışarıya doğru çıktı. Bende peşlerinden gidiyordum. 2 araba vardı. Bir arabaya Aynur hanım, Ayvaz bey, Mert ve Aras, Alperen bindiğinde, Baran, Batın, Eren ve bende ikinci arabaya binmiştik.
Herkes sessizdi. Eren ortada telefonuyla ilgileniyor, sağ yanında olan Batın Baran'ın üstüne oturmuş Baran'ı rahatsız ediyordu. Batın eğlenceli birine benziyordu. Bende şuan telefonla ilgileniyordum. Birden bilinmeyen bir numaradan arama gelince ne yapacağımı bilemedim. Kimdi ki bu? Açıp açmamakta kararsız kaldım. Sonra ise bir şey olmaz diyip açtım.

"Alo, kimsiniz?"

"..."

"Yanlış numarayı aradınız herhalde?"

"Doğru numarayı aradım diye düşünüyorum. Beni, tanıdın mı?"

Bu ses... Hayır hayır, yanlış duydum bence.

"S-sen... Hayır, hayır sizi tanımıyorum. Yanlış aradınız bence."

Diyip telefonu kapattım. Çok endişeliydim. Yerimi bulmuş olabilirmiydi? Ya tekrardan bana eziyet ederse? Hayır, hayır Lara bunu düşünme, sakın!
Erenin bana baktığını fark ettiğimde, normal bir şekilde telefonumda gezinmeye başladım. Anlamamalıydı.

𝙻𝙰𝚁𝙰Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin