8. BÖLÜM -MELİH

5 0 0
                                    


"Saçlarının bir teli olmak isterdim, hep yanında olabilmek için."

...

kapkaranlık ıssız bir sokakta yanlız başıma ilerliyordum, kalbimin atış sesi kulaklarıma kadar geliyordu birisinden kaçıyordum ama kimden? Her zaman ki gittiğim parkın göz alanıma girmesiyle oraya doğru koştum. İçeriye girmemle etrafın boş olması içimi ürpertmişti. Banklara doğru yönelmiş oturmuştum, derin derin soluklarımın yavaş yavaş normale dönmesiyle ayağa kalktım. Önümde beliren gölgeyi görmemle korkmuştum. Yüzüne baktığımda Poyraz'ın masum bakışlarıyla karşılaşmıştım. O kadar masumdu ki, fakat ben Poyraz'dan mı kaçmıştım? Arkamdan gelen gülme sesiyle kafamı çevirdiğimde Pamir denen adamı görmemle geriye doğru adım atmıştım. Bunun burada ne işi vardı? Poyraz'a bakmak için kafamı çevirdiğimde alnıma temas eden Metal silahı hissetmemle irkmiştim. Bana üzgün bakışlarının arasında ağzını oynatarak söylediği cümleye anlam veremedim.
"Üzgünüm yapmak zorundayım."

_

Hızlıca oturur pozisyona geldiğimde derin nefesler alıyordum. Her yerim ter içinde kalmıştı, gördüğüm rüya çok saçmaydı ve çok korkutucuydu. Sakinleştikten sonra banyoya ilerleyip bir duş aldım, üstümü giyinip aşağı inmeden önce saate baktığımda saatin 10 olduğunu gördüm.

Yemek masasına varmamla herkesin toplanmış olduğunu ve kurulmuş masaya yeni oturduklarını anlamıştım. Benimde oturmamla klasik Günaydınlara karşılık vermiştim.

Yemeğimi yerken aklıma gelen şeyle Ayvaz Bey'e döndüm.

"Okula 1 haftadır gitmiyorum, artık gitmem gerek."

"Senin kaydını Ilgaz Kolejine almak istiyoruz, eğer istersen tabii."

"Bana fark etmez, alabilirsiniz."

"O zaman hayırlı olsun, okulumuza hoşgeldin!"

gülümsememe karşılık vermiş, yemeye devam etmiştik. Karnım doyduğunda karnımdan gelen gurultuyla karnıma 'Bittin sen' bakışı atmıştım. Masada oturan aileme baktığımda bütün gözlerin üstümde olmasıyla utanmıştım. Hele Erenin alaycı gülüşünü görmeniz lazımdı.

Masada ki herkes güldüğünde kendimi tutamayıp bende güldüm. Ayağa kalktığımda odama geçmiş yatağa uzanmıştım. Poyraz'a yazmak istemiştim, içimde ki dürtüye engel olamıyorum.

Siz: Nabberr

Ele başları: İyi , birşey mi oldu?

Siz: Yok yaa
Siz: Canım sıkıldı da yazayım dedim
Siz: Rahatsızlık vermedim umarımm

Ele başları: Yok ne rahatsızlığı
Ele başları: Saçmalama

Siz: Ee bir işin yoksa beklerim evime

Bende ki rahatlığa bakarmısın ya, sadece bir kere konuştuğum çocuğu evime davet ediyorum.

Ele başları: Gelirim evine;)

Siz: Gülücük mü ne? (Mesaj silindi.)
Siz: Tamam o zaman beklerim akşam.

Ele başları: Tamamdır.

𝙻𝙰𝚁𝙰Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin