7

271 31 79
                                    

Sabah alarmım dördüncü çalışınca gözlerimi açabilmiştim.

Tüm gece uyumamıştım çünkü seni düşünmekten, gerçek olup olmadığını düşünmekten…

Uyanınca da ilk işim seni düşünmek oldu, dün dans eden kişinin gerçekten sen olup olmadığı oldu…

Bir süre sonra vakit kaybetmemek için hızlıca hazırlanıp şirkete gitmiştim. Şirketin içi henüz boş sayılırdı. Kimsenin gelmediğini düşünerek dünkü dans odasına çıktım; seni göreceğimi bilmeden…

İçeriye girdiğimde terden sırılsıklam olmuş ve yorgunluktan nefes nefese kalmış olsa bile gülümseyerek dans eden sen karşıladın beni…

Dün olanların rüya olduğunu düşünmekten vazgeçtim o an çünkü buradaydın, tüm güzelliğin ve gerçekliğin ile buradaydın Sunghoon…

İlk başta beni fark etmedin, bende seni bölmedim ve sessizce bir köşeye oturdum. O kadar güzel dans ediyordun ki sanki bu dünyadan kendini soyutluyordun…

Şarkı bitince derin bir sessizlik oldu odada, tek duyulan senin nefes alışverişlerin ve kendime engel olamadığım için ellerimi birbirine vurup çıkardığım alkış sesleriydi.

O an fark ettin beni. Fark eder etmezde arkanı dönüp ellerinle yüzünü kapattın seni ilk gördüğüm günkü utangaçlığın ile…

O kadar şirindin ki gözümde gülmeden edemedim. Ben gülünce arkanı döndün ve anlamaz bir bakış attın bana. Neden güldüğümü anlamadığın için attığın o bakış o kadar güzeldi ki… hala unutamıyorum…

Gülümsemeyi kestim ve ayağa kalkıp elimi uzattım sana, tanışmak için. Adımı söyleyip kendimi tanıttıktan sonra uzattığım elimi tuttun o sıcak ellerinle ve güzel sesinle güzel ismini söyledin hala utangaç bir tavırla…

Dudaklarının kelimeleri söylerken nasıl kıvrıldığına ve sesinin güzelliğine kendimi o kadar kaptırmıştım ki bana "Birlikte koreografi çalışmak ister misin?" dediğini duymamıştım bile.

Ellerini önümde sallayıp "Hey?" dediğinde kendime geldim ve hızla başımı sallayıp kabul ettim ne söylediğini bilmeden. Bilmeme de gerek yoktu, sen istiyorsan ben herşeye vardım…

Odanın diğer tarafında bulunan ses sisteminin yanına gidip şarkıyı başlattığında fark ettim dans edeceğimizi. Şarkı başlayınca bana bakmıştın ilk sen başla der gibi. Kendimi şarkıya bıraktım gözlerimi kapatıp. Bir süre sonra yanımda hissettiğim nefes sesleri ve burnuma dolan güzel kokun ile seninde dans ettiğini anlamıştım…

O gün kaç saat dans ettiğimizi hatırlamıyorum, dans ederken bedenimin ağrıdığını hatırlamıyorum, hangi zamanda olduğumu hatırlamıyorum… tek hatırladığım dans ederken gülen gözlerindi… o kadar güzel gülüyordu ki gözlerin, dünyanın en güzel manzarasıydı bana göre…

Bir süre sonra bedenini yere bıraktın ve komik birşey görmüş gibi kahkaha atmaya başladın. Seni kahkaha atarken görünce sadece durdum ve izlemeye başladım. Daha önce bir insanın bu kadar güzel kahkaha attığını görmemiştim… 

Bu o gün bana verdiğin ikinci manzaraydı. Seni öyle kahkaha atarken görmek dünyanın en güzel manzarasıydı…

Gerçi sen başlı başına bir manzaraydın Park Sunghoon…

Sana neden güldüğünü sormuştum o gün, çünkü merak etmiştim seni bu denli güldüren şeyi…

Bana cevap olarak "Dört buçuk saattir dans ediyoruz, bu… bu çılgıncaydı!" demiş ve tekrardan gülmeye başlamıştın.

Movie || JAYHOON ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin