ACIMASIZ MAFYA ~MIN YOONGI

27.bölüm

Yn'den

Sugalar içeri girdi. Ayrıldık birbirimizden hepsi sorgulayıcı gözlerle bize bakıyordu.

Zeynep: napıyosunuz siz?

Yn: tae benden bişi rica etmişti. Bende kabul ettim.

Zeynep: neymiş o bişi?

Jimin: senin şu bugün bize söylediğin şeymi?

Tae: evet

Zeynep: neymiş o şey?

Suga: se-

Tae kaşını hayır anlamında kaldırdı.

Zeynep: se  ee devamı ne?

Suga tam söylicekti

Tae: söyleme bu bizim aramızda

Zeynep: peki öyle olsun

Ben konuyu değiştirmek için dedimki

Yn: hadi film izliyelim.

Hepsi: bize uyar

Yn: tamam o zaman siz içeri geçin ben mısır yapıp geleyim ama eşyaların yerini bilmiyorum biri kalıp bana gösterse iyi olur.

Jk: suga hyung yardım eder sana.

Yn: (içinden) Off neden onu söyledilerki.

Suga: ben niye?

Tae: sen göster işte hyung

Suga: off!! tamam ben yardım ederim.

Jimin: iyi biz geçelim içeri.

Sude: biz filmi seçeriz o sırada

Onlar gittiler biz sugayla baş başa kalmıştık.

Suga: ne lazım?

Yn: tencere, mısır, yağ, tuz, kaşık ve tencerenin kapağı

Hepsini çıkarıp verdi. Bende yapmaya başladım.

Suga: yn?

Suratına bakmadım

Yn: hı?

Suga: eğer benden özür falan bekliyosan bekleme çünkü ben öyle herkesten özür dilemem.

Yn: bekleyen yok zaten. Hem özür dilesen incilerin dökülmez.

Suga: diliyemem eğer bana böyle davranmaya devam ediceksen devam et ama bende sana senin bana davrandığın gibi davranırım

Yn: ben seni dövüyormuyum?

Suga: anlamadım?

Yn: diyosun ya ben sana senin bana davrandığın gibi davranırım diye bende diyorumki ben seni dövdümdemi sen beni dövüyorsun?

Suga: tamam yn haklısın biraz ileri gitmiş olabilirim ama sende beni çok sinir ettin.

Yn: biraz?

Suga: yani o kadar şey söyledim onamı takıldın?

Yn:evet

Bir anda suga üstüme yürümeye  başladı.

Yn: N-napıyosun?

Suga: bişi yapmıyorum seninle konuşmaya çalışıyorum

Yn: uzaktanda konuşabilirsin benimle

Bi yandan üzerime doğru geliyodu. Bende geri geri gidiyodum bi an sırtımda bi soğukluk  hissettim duvara değmişti sırtım.

Yn: (içinden) aha yn sıçtın dahada gidicek yerin kalmadı!

Suga: belki ben seninle yakından konuşmak istiyorum