𝐒𝐚𝐧𝐚𝐭𝐬𝐚𝐥

25 5 9
                                    

    Çok yorgundu.Eve sonunda gelmişti.Üstünü değiştirdi.Perdeleri kapattı ve koltuğa uzandı biraz gözlerini kapattı.

     Kalktığında saat 21.30 di 1-1.30 saat uyumuştu.Kalkıp bir şeyler atıştırdı. Televizyonu açtı ve kanallarda gezmeye başlamıştı.İlgisini çeken bir şey yoktu.Yemeğini yedikten sonra odasına geçti ve yarım kalan uykusuna devam etti.

       Sabah 07.00 de uyandı ve işe gitmek için hazırlanıyordu. Çalışmayı özgürlüğünü kısıtlayan bir fiil olarak görüyordu.Zaten insanlara ait olan şeyleri para ile alıp para ile satan insanlar yüzünden ömürlerini para kazanıp hayatta kalmak için harcıyorlardı. İnsanların kendi süslediği dünyada kukla gibi olması şaşırtıcı ve olması aksine tamamen beklenen bir şeydi. İnsanlar çıkarcıydı ,menfaatleriyle yaşayan bir varlıktan ibaretti.Saat 7.30'u gösterdiğinde evden çıktı kapıyı kilitledi.Otobüse bindi.İş yerine vardı.Bir restorantta garsonluk yapıyordu.

       Restorantın kapısını açtı ve içeri girdi.Aşçı yemekleri yapmaya başlamıştı.Müşterileri karşılamak için masaların olduğu yere gitti.Sabahın erken saatleri olduğu için müşteri gelmiyordu.Müşterilerin gelmesini beklerken canı sıkılmıştı.Elektrikler kesildi.
     Muhtemelen sabah esen sert rüzgarlar yüzündendi.Mutfaktan bir ses gelmişti daha doğrusu aşçının çığlığı. Garsonda merakla koştu, koşmaz olaydı.Yerde aşçının kanlar içindeki bedenini gördü.Gördüğü şey karşısında şok oldu ve telefonunu almak için personel odasına koştu.Cesetle temas etmemeye çalışıyordu çünkü değerse bu cinayet onun üzerine kalabilirdi.

        Telefonunu aldığı gibi dışarı çıktı.Önce ambulansı sonra polisi aradı.Patronunaa arayarak haber vermek istedi ancak telefonu kapalıydı. Birkaç dakika sonra etraftı polisin sarı şeritli bantları sardı.Karanlık bir gökyüzünün verdiği huzuru bu kanlar içerisindeki ceset ve polis sirenleri bozmuştu. Bunu kim yapmıştı? Neden yapmıştı? Muhtemelen katil hâlâ içerideydi.O da ölebilirdi belki anın şokuyla içeride biraz daha oyalansaydı şuan hayatta olmayacaktı.Polislerin gelmesinde 2-3 dakika sonra ambulansın sirenleri duyulmaya başlamıştı.İlk önce sesi duyulan ambulans şimdi restoranın önünde durmuştu.Arabanın önünde oturan kişiler inerek içeriye girdiler.Biraz sonra ellerinde siyah ceset poşeti taşıyarak çıktılar.Her şeyi dükkanın önündeki bankta oturarak izliyordu.Yanına gelen bir kaç polis sorguya almak amacıyla geldi ve onu götürdü.Akşama doğru polis karakolundan çıktı ve eve gitmek için taksiye bindi.Karakd bunun bir cinayet davası olduğunu öğrendi.Üstünde garsonun parmak izi yoktu.Kameralar çalışmıyordu ve gerçek suçlunun arka kapıdan kaçtığı tahmin ediliyordu.Eve geldiğinde çantasından anahtarını çıkarttı ve kapıyı açtı ve içeri girdi.Yorgundu fazlasıyla çökmüştü ruhu yorgunluktan.Koltuğa yattı ve gözlerini kapattı.Günlük rutini bu şekildeydi sabah erkenden ise gider akşam gelir biraz uyur kalkar ,yemek yer ve tekrar uyurdu.Kimine sıkıcı geliyordu ama bu program gerçekte onada sıkıcı geliyordu.
     Sabah uyandığında aklına ilk gelen şey aşçının ölüp ölmediğiydi.Bunun için hastaneyi aradı.İlk önce yakınlık ilişkisini sormuşlardı.İş arkadaşı olduğunu söyledi.Aldığı cevap karşısında yutkundu ve telefonu hastanenin yüzüne kapattı.Ölüm haberini almıştı iş arkadaşının...Patronunun bu olanlardan hhaberi var mıydı acaba ?Dün aradığında açmamıştı.Yine aramıştı.Bu sefer telefon açılmıştı ve daha alo bile demeden patronunun "Olaylardan haberim var bir süreliğine iş yerini bir süre kapalı tutacağım"dediğini işitmişti."Tamam"demiş ve telefonu kapatmıştı.
      Yerinden doğruldu mutfağa gidip bir şeyler atıştırmıştı.Biraz televizyon  izlemek için koltuğa oturdu.Kumandayı kullanarak kanallarda sörf yapmaya başladı.Sevdiği bir programın açıl izlemeye başladı.Zil çaldı.Kalktı ve kapıyı acçmak için salona gitti.Kapı kulpunu indirdi ve kim olduğunu göremeden belinden aldığı bıçak darbesiyle yere yığıldı.Eşik kan içindeydi.Katil cesedi eve sürükledi .Acısından inliyordu.Yüzünün görünmemesi içinn maske takan katil nefes almak için birazcıkk maskesini yukarı kaldırdı.Yerde olan adam iniltisiyle birlikte seni tanıyorum dedi ve bilincini kaybetti.Katil"Bu şekilde mi,hepiniz aynısınız" dedi ve lavabodan aldığı yer bezindeki kanları sildi.Dış kapının yanında olan tuvali eline aldı ve gözleriyle etrafı süzdü.Daha güneş bile doğmamış ve ışığı yanık olan cam yoktu.Kameralar yine çalışmıyordu.Dve girip kapıyı kapattı .Tuvali duvarın dibinde duran sehpanın üstüne koydu.Yerde yatan bedenin saçından bir tutam keserek bileğini sıkıp neredeyse kangeren yapıcak siyah lastikle bağladı.Daha önce cebine koyduğu üstü hafif ayrık dala bu saç tutamını sıkıştırarak el yapımı fırça yapmıştı adeta.Cesedin kendi kanına fırçayı batırarak merhumun yüzünü çizdi altınada son sözü olan "Seni Tanıyorum"u yazdı.Fırçayı yere koydu evde kendine ait bıraktığı tüm dnalardan kurtulduktan sonra evi terk etti.Daha 20-25 dakika öncesinde sevdiği televizyon programını izleyen adam yanı başında kendi kanıyla detaylandırılmış portesiyle yatıyordu.
 
                              𖣘𖣘𖣘

"Sessiz Ol"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin