Karanlık,sessiz, ürkütücü ama bir yandanda huzurlu bir boşlukta sürüklenen ruh cesetleri bazen ona çok benzeyen bir ikiziyle çarpışır halk arasında ruh ikizi derler.Bende ruhu ölen biri olarak sürüklenirken biriyle çarpıştım.Çarpıştığım kişi yaşamış olduğu ,duygularını yerle bir eden, anılardan kalan sezgiyle bana pek iyimser bakmadı.
Ben yaşadığım onca şeye,onca sırtımdan bıçaklanmaya rağmen onunla konuşmaya başladım.Sırrımı onunla paylaştım.Farketmediğim bir şey varmış.Çok bencilce davranmışım meğer.Onun zaten yaralı ruhunu ben daha çok yaralamışım belki öldürmüşümdür.Ben de diğer insanlar gibi katil olup olmadığımı bilmeden yürüyorum yollarda..Yalnız yüzümde mutlu bir gülümseme yoktu.
Çünkü benim zaten ruhum ölmüştü.Kendi acılarıma o kadar odaklanmışım ki... boşlukta çarpıştığım kişinin de boşlukta olduğunu unutup onun derininde ki acısını dinlememiştim.Onunda suçu vardı anlatmalıydı acılarını ,bende suçluydum elbet ama bu ruh cinayetinden sadece ben sorumlu olamazdım.
Benim haberimin olduğu bir cinayet ortaklığım var peki ya haberim olmadan yaptıklarım,eminim onların sayısı daha fazladır.Ruh ikizimin ruhunu öldüresiye yaraladıkça hayatımı bir katil olarak yaşamaya başlamıştım.Benim de ruhumu öldüren kişiler vardı.Beni terk eden ruh ikizim,zorbalık yapan kız grubu ve niceleri.Aldığımız darbeleri ,darbeleri kimin yaptığını unutmuyoruz ancak farkında bile olmadan kalp kırıyoruz...