Deniz'in Sesi (RAFLARDA)

9. BÖLÜM

Flört / Biz

Biz... Rayında tren gibiyiz

İstersen binersin... İstersen inersin

Biz... Bir nehirde su gibiyiz

İstersen içersin... İstersen geçersin

Gel ya da gelme bizi düşünme

Biz hep buradayız

Sev ya da sevme istersen görme

Biz hep aşktayız

Gel ya da gelme bizi düşünme

Biz hep buradayız

Sev ya da sevme istersen görme

Biz hep aşktayız

Aşktayız aşktayız yanmışız

Hayat... Denizde dalga gibidir

Bazen yükselirsin... Bazen devrilirsin

Aşk... Senin kalbinde saklı

Bulduğun belki sensin... Belki de sen değilsin

Gel ya da gelme bizi düşünme

Biz hep buradayız

Sev ya da sevme istersen görme

Biz hep aşktayız

Gel ya da gelme bizi hiç düşünme

Biz hep buradayız

Sev ya da sevme istersen görme

Biz hep aşktayız

Aşktayız aşktayız yanmışız

🦋👩🏼‍🤝‍👨🏽

Yanındaki adamdan hafif horlama sesi geldiğinde Deniz Furkan'ın başını kanepenin yüksek arkalığına vermiş uyuduğu tarafa döndü yüzünü. Saat bire gelirken göz kapakları titreşiyordu ve derin uykunun kollarına teslim olacağı o eşiği geçmek üzereydi.

"Gece sona erdi demek ki!"

Deniz'in üstü kapalı cevaplarla geçiştirdiği kısa süreli konuşmanın ardından diziyi izlemedikleri kısım kadar geri sardıklarında o bölümü bitirmişler ve yenisini açmışlardı. Gerçi Deniz bu akşamki bölümlerin ikisinden de pek bir şey anladığını sanmıyordu ya neyse! Haftaya cumadan önce bu kısımları tekrar izleyecekti. Televizyonu kapatıp sakince, yüz hatları, elleri ve bedeni gevşemiş halde uyuyan adamı izledi. Mahkeme salonundaki sert mizaçlı, hafif çatık kaşlı o hakim bu adam değildi. Öyle savunmasızdı ki Deniz de gardını indirip dile geldi.

"Yakışıklısın Furkan hakim, iyisin, ilgilisin."

Hemen her gün tıraş olduğuna emin olduğu adamın favorilerinden başlayarak çenesinin altına dek, derisini yırtmaya niyetlenmiş kıl kökleri seçiliyordu ve bronz teninde, Alaçatı sahiline vuran güneşin, kumları birer altın zerresine dönüştürdüğü gibi teninde parlıyordu. Şimdi elinin tersini bir kelebek kanadı misali yanağına sürse batardı ama uzasa mesela, o zaman yumuşacık bir his bırakırdı kesin. İki eliyle birden Furkan'ın hayali sakallarını avuçladığını düşledi. Uzun halleri ne renkti acaba? Aslında sarışın değildi. Kumral da denemezdi. Mersin'de güneşin altında hatırı sayılır vakit geçirdiğini belli eden kavruk buğday tenli belki...