5. BÖLÜM

1.6K 425 252
                                    

Happy / Pharrell Williams

It might seem crazy what I'm about to say- Sana söylemek üzere olduğum şeyler çılgınca gelebilir.

Sunshine she's here, you can take a break - Gün ışığı burada,bu yüzden ara verebilirsin.

I'm a hot air balloon that could go to space - Ben,sıcak bir hava balonuyum;

With the air, like I don't care baby by the way
- Öyle ki gökyüzüne (kadar) gidebilirim!

Because I'm happy - Çünkü mutluyum!

Clap along if you feel like a room without a roof - Ellerini çırp, sen de çatısı olmayan bir oda gibi hissediyorsan eğer!

Because I'm happy - Çünkü mutluyum!

Clap along if you feel like happiness is the truth - Ellerini çırp,sen de gerçeğin mutluluk olduğunu hissediyorsan eğer!

Because I'm happy - Çünkü mutluyum!

Clap along if you know what happiness is to you - Ellerini çırp,mutluluğun sana ne ifade ettiğini biliyorsan eğer!

Because I'm happy
- Çünkü mutluyum!

Clap along if you feel like that's what you wanna do - Ellerini çırp,bunun yapmak istediğin şey olduğunu hissediyorsan eğer!

Here come bad news talking this and that - İşte kötü haberler geliyor;

Yeah, give me all you got, don't hold back - neyin varsa bana ver, geri durma

Yeah, well I should probably warn you I'll be just fine
- Evet, muhtemelen iyi olacağıma dair seni uyarırım

Yeah, no offense to you don't waste your time - Evet,alınma (ama),zamanını boşa harcama;

Here's why - Nedeni işte bu;

Because I'm happy
- Çünkü mutluyum!

Clap along if you feel like a room without a room - Çatısız bir oda gibi hissediyorsan alkışla

🎭

Deniz, ona yetişen Furkan Hakimin yanında azami dikkatle yürümeye gayret ederken adam da attığı yalanın yatsıya kadar sürmeyeceği gerçeğiyle kabanının düğmelerini ilikliyordu. Odasına uğrayarak cüppesini bırakmayı bile unutmuş halde adliye otoparkında olmayan aracını lojmandan nasıl gidip getireceğinin hesabını veremeyecekti galiba.

"Deniz, dur. Çok kar yağıyor. Araç en uzak köşede. Ben buraya çektiğimde inersin olur mu?"

Deniz kapıdan çıkmak üzereyken sokak lambalarının ışığında görünen karlar bu fikri getirmişti aklına. Lojmana bir koşu gidip aracı buraya getirebilirdi.

"Ben de yürüyebilirim. Eğer bacağım için endişeliyseniz..."

"Yok hayır, olur mu?" Ben kendi yalanım için endişeliyim. "Kar şiddetli yağıyor. Üşütme diye."

Cevabı beklemeden beresini başına geçirdi ve mümkün olsa buz pateni yapacak halde iki arka sokaktaki lojmana koşturdu. Aracının üstü iki günlük karla kaplıydı. Hızlı hareketlerle Tanrıya şükür ki, buz tutmamış karları silkeledi ve yaklaşık on dakika sonra adliyenin önündeydi. Deniz adliyenin uzun koridorunu kaç kez yürüdüğünü, kaç kişiye iyi akşamlar dilediğini ve kaç kişiye sırf Furkan Önalan'ı beklediğini söylememek için dilini ısırdığını unuttuğu esnada ona yapılan selektörü fark etti. Koşarcasına adliye basamaklarını indi. Arabaya bindiğinde arka otoparktan gelen bir araç için fazla ısınmış hava montunu çıkarma istediği uyandırmıştı daha ilk dakikada.

Deniz'in Sesi (RAFLARDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin